29 Mart, 2024, Cuma
DOLAR32.489
EURO35.1409
ALTIN2325.9
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Yeni gün ve yeni ay da

Kasımın ikinci günündeyiz, yeni bir ayın ilk gününde benzinin litresine zam yapıldı.

Yeni bir ay, yeni bir diye düşünürken yaklaşık bir aydır benzin yine zam görünce insanlar doğal olarak tepkilerini dile getirmeye başladılar.

Aslında vatandaşın öyle fazla isteklerinin olduğunu düşünmüyorum. Rahat bir yaşantı, evlerine ekmek götürebilecek iş olanağı ve ailelerine yetebilecek kadar maaşları olsun; olumsuz tepkilerini ağızlarından duyamazsınız!

Her zaman bu sütunlarda yazdığım konuların başında, siyasilerin vatandaşın karşısında söyledikleri sözleri ölçüp, tartarak ve nereye varacağını düşünerek konuşmaları olmuştur.

Son bir iki gündür ülkede inançlar ve din üzerine konuşmalar yapılıyor. Başı açık veya başı kapalı, inançlı veya inançsız, tepkisel davranan veya biat eden…

Olaylar ne veya nasıl olursa olsun, yerli yersiz günlerde insanların kafalarında farklı gündemler oluşturmak, ya da yıllardır ısıtıp ısıtıp yeniden ortaya konuşmanın aleminin olmadığını düşünüyorum.

Küçük çocukların okul öncesinde “Din eğitimi almaları” tartışılmaya başlandı. İsteyenler çocuklarını okul öncesinde “kreş veya Anaokulu”na, isteyenler de “Kur’an kursları” eğitimlerine gönderirler.

Bu konuyu siyaset gündemine getirerek tartışma olayı haline getirmek ne anlama geliyor?

Gündemdeki tartışılan olayları izlerken, memlekette vatandaşların başka sıkıntılarının kalmadığı yorumu ortaya çıkıyor.

İnsanların beslenebilmeleri, eğitim veya öğretim görebilmeleri, sağlık yönünden iyi hizmet alabilmeleri, iş olanaklarının sağlanması gibi yaşamın olmazsa olmazlarını istemeleri gayet doğaldır.

Kullanılan binalar 50 yılı geride bırakmış, üstelim “depreme dayanıksız, yıkılması gerekir” denildiği halde, yıkılmayan okullarımızla ilgili haberleri öğrendiğimizde elbette tepki veriliyor.

Yıkılmasına karar verilmişse neden bekletiliyor? Ödenek yokluğu ise sorun, o zaman da kaynaklar aranıp bulunmalı ve çürük okul inşaatları yıkılıp yerlerine yenileri yapılmalıdır.

Bu ülkede bazı inşaatlar için ödenek bulunuyorsa, çocuklarımızın geleceği ve ülkemizin teminatı olan değerlerimizin eğitim-öğretim görebilmeleri için de okul yapımları için ödeneğin kaynakları bulunmalıdır.

Bu ayın ardından gelecek olan Aralık sonunda yeni bir yıla gireceğiz. Yeni yılın ilk günlerinde vatandaşın ekonomik ve sosyal yaşantılarında da farklılıklar görülmeye başlayacak.

Örneğin; Asgari ücret, emekli ve memur maaşları ile birlikte vatandaşa verilen hizmet kalemlerinin fiyatları da artırılacaktır.

Her yeni yılla birlikte vatandaşımız yapılacak olan fiyat artışlarına alışmış halde iken,  gündemde seçimle ilgili konuşmalara ağırlık veriliyor.

Önümüzdeki yıl yapılacak olan seçimlerde hangi adayın seçimi kazanacağı üzerine tartışmalar, ayrıştırmalar yapılması yerine, vatandaşımız önümüzdeki kış aylarını sağlıklı geçirebilecek mi diye düşünülmesi bence daha önem taşımaktadır.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar