Anayasa değişikliği üzerinde değişiklik yapılması TBMM’de kabul edilmesinin ardından gözler, Cumhurbaşkanı’nın onayı ve Resmi gazetede yayımlanmasının ardından referandum tarihinin belirlenmesine geldi.
Başbakan tarafından yapılan açıklamaya göre referandum’un Nisan ayı ortalarında olması tahmin ediliyor.
Yeni Anayasa’nın oya sunulmasının ne zaman yapılacağı veya sonucunun ne olacağı olaylarını burada gündeme getirmek yerine, farklı bir açıdan bakmak istiyorum.
TBMM’de kabul edilmesinin ardından, referandum tartışmaları başlarken, sokaktaki vatandaşımıza yapılacak olan değişikliklerin açık olarak anlatılması önemlidir.
Yeni Anayasa’da neler var, hangi maddeler ne şekilde değişiyor, neleri kapsıyor? Anayasa’da değiştirilecek olan maddelerin devletin yönetim biçimi, halkın üzerinde ne gibi değişiklikleri olacak? Bu ve benzeri konularda basın toplantıları, radyo ve televizyon yayınları ile anlatılması önem taşımaktadır.
Halkımız sandığa gidecek, kabul veya red oyu kullanacak. Kabul edenler ne için kabul ettiğini, kabul etmeyenler de neden karşı geldiklerini bilinçli şekilde oylamalıdır.
Anlatımların eksik veya farklı biçimlerde anlatılması ile halkı sandığa götürmek, gelecekte farklı sorunları beraberinde getirebilir.
İktidar yetkilileri, özellikle bu konuda halkımızı bilgilendirmeli, doğru şekilde değişiklik maddelerinin gelecekteki uygulamalarını anlatmalıdır.
Muhalefet partilerine gelince, yine onlarda halkı doğru şekilde bilgilendirmeli, olayları saptırmadan ve gelecekte neleri getirip, neleri götüreceği yönlerini anlatmalıdır.
Sandığa gitmenin belli olması ile birlikte siyasi hareketlilik başlayacak ve sokaklarda insanlar ne için oy verebileceği yönünde çevresindekilerle geleceği tartışmaya başlayacaktır. Anayasa’nın maddeleri üzerindeki değişiklik için sandığa gitmek ve oy kullanmak, Belediye Başkanlığı veya Hükümeti kurmak için bir siyasi partiye oy vermeye benzetilemez.
Genel seçimlerde ülkeyi yönetebileceği siyasi parti ve adayını tercih ederek, o partiyi kendisine ve görüşlerine yakın bulduğu için oyunu kullanır.
Anayasa oylaması öyle düşünülmemelidir. Örneğin 12 Eylül askeri darbesinin ardından hazırlanan 1982 Anayasası’nın oylanması olaylarını anımsamalısınız!
1982 Anayasası oylanırken, halkımız ne kadar bilgilendirilmişti? Maddeler neleri içeriyordu, halkın yararına ve zararına olabilecek ne gibi uygulamalar bulunuyordu? Bu ve benzeri olaylarla ilgili gerektiği şekilde bilgilendirme yapılmadan halkı sandığa götürdüler.
Sonuçta 1982 Anayasası halkoylaması sonucunda kabul edilerek uygulamaya başlanmıştı. Yıllardır uygulanan bu Anayasa maddeleri üzerinde tartışmalar yaşandı, bugünlere gelindiğinde de yine bazı maddelerin değiştirilmesi son yıllarda gündeme taşınarak Anayasa’da değişiklikler TBMM’ne taşındı.
Önümüzdeki referandum sonucunun evet veya hayır çıkması olayının ardından yaşanabilecek gelişmeleri de iyi incelemek gerekiyor.
Diyelim ki, ‘Evet’ çıktı, maddelerdeki değişikliklerin uygulanmasını düşünmek gerekiyor. Diyelim ki ‘Hayır’ çıktı, mevcut Anayasa’daki maddelerin uygulamadaki olayları gerçekten değişmesi gerekli miydi? Tüm bunlar özellikle akademisyenler, siyasiler ve halkımız ortak akılla iyi araştırıp inceledikten sonra son kararlarını vermeleri, ülkemiz ve halkımız açısından sağlıklı olacaktır. Saygılarımla…
Başbakan tarafından yapılan açıklamaya göre referandum’un Nisan ayı ortalarında olması tahmin ediliyor.
Yeni Anayasa’nın oya sunulmasının ne zaman yapılacağı veya sonucunun ne olacağı olaylarını burada gündeme getirmek yerine, farklı bir açıdan bakmak istiyorum.
TBMM’de kabul edilmesinin ardından, referandum tartışmaları başlarken, sokaktaki vatandaşımıza yapılacak olan değişikliklerin açık olarak anlatılması önemlidir.
Yeni Anayasa’da neler var, hangi maddeler ne şekilde değişiyor, neleri kapsıyor? Anayasa’da değiştirilecek olan maddelerin devletin yönetim biçimi, halkın üzerinde ne gibi değişiklikleri olacak? Bu ve benzeri konularda basın toplantıları, radyo ve televizyon yayınları ile anlatılması önem taşımaktadır.
Halkımız sandığa gidecek, kabul veya red oyu kullanacak. Kabul edenler ne için kabul ettiğini, kabul etmeyenler de neden karşı geldiklerini bilinçli şekilde oylamalıdır.
Anlatımların eksik veya farklı biçimlerde anlatılması ile halkı sandığa götürmek, gelecekte farklı sorunları beraberinde getirebilir.
İktidar yetkilileri, özellikle bu konuda halkımızı bilgilendirmeli, doğru şekilde değişiklik maddelerinin gelecekteki uygulamalarını anlatmalıdır.
Muhalefet partilerine gelince, yine onlarda halkı doğru şekilde bilgilendirmeli, olayları saptırmadan ve gelecekte neleri getirip, neleri götüreceği yönlerini anlatmalıdır.
Sandığa gitmenin belli olması ile birlikte siyasi hareketlilik başlayacak ve sokaklarda insanlar ne için oy verebileceği yönünde çevresindekilerle geleceği tartışmaya başlayacaktır. Anayasa’nın maddeleri üzerindeki değişiklik için sandığa gitmek ve oy kullanmak, Belediye Başkanlığı veya Hükümeti kurmak için bir siyasi partiye oy vermeye benzetilemez.
Genel seçimlerde ülkeyi yönetebileceği siyasi parti ve adayını tercih ederek, o partiyi kendisine ve görüşlerine yakın bulduğu için oyunu kullanır.
Anayasa oylaması öyle düşünülmemelidir. Örneğin 12 Eylül askeri darbesinin ardından hazırlanan 1982 Anayasası’nın oylanması olaylarını anımsamalısınız!
1982 Anayasası oylanırken, halkımız ne kadar bilgilendirilmişti? Maddeler neleri içeriyordu, halkın yararına ve zararına olabilecek ne gibi uygulamalar bulunuyordu? Bu ve benzeri olaylarla ilgili gerektiği şekilde bilgilendirme yapılmadan halkı sandığa götürdüler.
Sonuçta 1982 Anayasası halkoylaması sonucunda kabul edilerek uygulamaya başlanmıştı. Yıllardır uygulanan bu Anayasa maddeleri üzerinde tartışmalar yaşandı, bugünlere gelindiğinde de yine bazı maddelerin değiştirilmesi son yıllarda gündeme taşınarak Anayasa’da değişiklikler TBMM’ne taşındı.
Önümüzdeki referandum sonucunun evet veya hayır çıkması olayının ardından yaşanabilecek gelişmeleri de iyi incelemek gerekiyor.
Diyelim ki, ‘Evet’ çıktı, maddelerdeki değişikliklerin uygulanmasını düşünmek gerekiyor. Diyelim ki ‘Hayır’ çıktı, mevcut Anayasa’daki maddelerin uygulamadaki olayları gerçekten değişmesi gerekli miydi? Tüm bunlar özellikle akademisyenler, siyasiler ve halkımız ortak akılla iyi araştırıp inceledikten sonra son kararlarını vermeleri, ülkemiz ve halkımız açısından sağlıklı olacaktır. Saygılarımla…
