20 Nisan, 2024, Cumartesi
DOLAR32.5095
EURO34.7826
ALTIN2498.1
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Ya(z)sak

Osmaniye’de süreklilik yönü ile ülke gündeminde yer alan “Ekmek ödüllü Şiir Yarışması”na katılımlar her yıl Ocak ayında başlayıp, Nisan ayının son haftasında da ödül dağıtım töreni düzenlenir.

Bu yıl 19.’ncusu gerçekleşecek olan “Ekmek ödüllü Şiir yarışması”na katılımlar 18 Nisan güne kadar sürecek. Katılım günlerinin sonuna yaklaştığımızda şiirlerin daha çok geldiğine tanık oluyoruz.

Kargo ile gönderilen şiirlerin zarfları konusunda bu yıl sıkıntı yaşamaktayız. Özel kargo çalışanları dernekte kimseyi bulamadıklarında, bir kağıt parçasını bizim kattaki herhangi bir kapıya yapıştırıp gidiyorlar.

Aradan iki gün geçmesinin ardından ise gelen zarfları geri gönderiyorlar. Gönderi ücretinin ödenmesine rağmen bu tür geri gönderme olayları karşısında özel kargoların bu hareketlerinin doğru olmadığını belirtmek istedim.

Yaşadığımız bu olaylar karşısında bizleri önceden arayan katılımcılara PTT kargo ile göndermelerini öneriyoruz.

Özel kargoların bu hizmetlerindeki duyarsızlıklarına bir çözüm yolu bulduk. Eğer derneğimizin kapısı kapalı ise kargo görevlerinin dikkati için not yazıp yapıştırarak, oraya da TC. numaramızı yazarak, gelen kargoların geri gönderilmemesi uyarısında bulunmak zorunda kaldık.

Bu ay şiirlerin gönderilmesi olaylarının daha yoğun yaşanacağı için elinde bir zarf veya dosya ile gelenleri yarışmaya katılacak olan kişiler olarak tahmin ediyoruz.

Geçtiğimiz günlerde, dernekte iki arkadaşımla oturuyorduk. Elinde bir dosya ile biri gelerek içeriye doğru bakıyordu. Gelen vatandaşın kime baktığını veya nereyi aradığını sordum. Aldığım yanıt; “Seni arıyorum” şeklinde olmuştu.

Elinde şeffah bir dosya gördüğüm için Şiir yarışmasına katılmak üzere geldiğini sanarak, “Şiir yarışmasına şiir mi getirdiniz?”diye sorarak içeriye davet ettim.

Aynı anda iki kişi oldular ve içeriye girerek ellerindeki dosyanın arasından  bir “tepliğ belgesi” çıkardılar.

Tebliğ belgesinin üzerine görev yaptığım gazete ve gazetelerin ismini yazdıktan sonra, kaşeyi istediler ve kaşeledim.

Daha önceleri de bu tür olayları bildiğim için, gelen gelenlerin polis olduğunu anlamıştım.

Koca eli Çocuk Destek merkezinde yaşanan bir olayla ilgili olarak Kocaeli 1. Sulh Ceza Hakimliğinin kararı gereğince “Yayın yasağı” tebliğ edilmişti.

Söz konusu karar gereğince Osmaniye’deki yerel gazetemizde Kocaeli ilinde yaşanan olayla ilgili haber ve benzeri yayın yapamayacağımızın “Yasak” olayı ile ilgili belgeyi kaşeleyip almış oluyorduk.

Bu yayın yasağı Türkiye’nin 81 il merkezi ile ilçelerinde yayınlanmakta olan yerel basın için düzenlenerek polis memurları tarafından basın-yayın kuruluşlarına tebliğ ediliyordu.

Yayın yasağının konulması olayı ile ilgili olarak, o gün tebliğ taşıyan kaç yüz polisin görev yaparak, “Yayın yasağı” ile ilgili çalıştıkları aklıma geldi.

Kocaeli ile ilgili haber, eğer Osmaniye’mizi ilgilendirmiyorsa, zaten bizim bu olayı haber yapmamız etik ve olası olamazdı. Bizim haber yapabileceğimiz, komşu il ve ilçeler ile Osmaniye’mizi ilgilendiren olaylardı.

Ancak, “yayın yasağı” denildiğinde 81 il sınırlarını kapsıyordu. “Basın hürdür, sansür edilemez!” sözünü anımsattıktan sonra, bu olayı da okurlarımla paylaşmak istedim. Saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar