Nazım Hikmet Ran, “Mavi Gözlü Dev”, bugün yaşasaydı 121. Yaş gününü kutluyor olacaktı.
Şiirleri elliden fazla dile çevrilerek dünya edebiyatseverlerin okuduğu, çağdaş Türk şiirinin önemli isimlerinden, serbest nazımın ilk uygulayıcısı Nazım Hikmet, adına kurulan Kültür ve Sanat Vakfı tarafından Trabya rıhtımında düzenlenen bir programla anılırken denize karanfiller bırakıldı.
Nazım Hikmet’i sizlere ayrıntıları ile anlatmaya gerek yok, çünkü o usta şairi her edebiyat sever dünyanın dört bir köşesinde tanıyor.
14 Ocak 1902 günü dünyaya gelmişti. Türkiye’de yaşadığı süre içerisinde yazdıkları ve dünya görüşü ile cezaevleri ikinci mekanı olmuştu. Onu anlayamayanlar, onun insanlık ve dünya barışı adına yazdıklarını kendilerine göre yorumlayanlardan çok çekti Nazım Hikmet.
Kurtuluş Savaşı Destanı gibi önemli şiirlerinin yanında, memleket sevdası ve özlemleri, kadın ve çocuklara yazdığı dizeler dilden dile ezgi olup söyleniyor şimdi.
Nazım Hikmet, 25 Temmuz 1951 tarihinde Bakanlar Kurulu kararıyla Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkarıldı.
Bu gelişme üzerine “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından –hey gidi dünya– çıkarılmışım. Beni Türklükten, halkımın evlâdı olmaktan, milletime ölümsüz bağlı bulunmaktan kimse, hiçbir kuvvet çıkaramaz, ayıramaz” açıklamasında bulunmuştu.
Nazım 1963 yılında memleketinden uzaklarda Moskova’da yaşarken, bir sabah gazetesini eline alıp okumak istediği sırada kalp krizi sonucu hayata veda etti. Mezarı ise Moskova’da bulunmaktadır.
Bakanlar Kurulu’nun 5 Ocak 2009 tarihinde aldığı karar ve 10 Ocak 2009 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanması ile Nazım Hikmet Ran 58 yıl sonra yeniden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı oldu.
Nazım Hikmet memleket özlemi ile yazdığı dizelerinde, “Beni memleketimde bir çınar ağacının altına gömün”dizeleri akıllardan çıkmamaktadır.
Nazım Hikmet’in şiirlerinin bir çoğu; Fikret Kızılok, Cem Karaca, Gülden Karaböcek, Selda Bağcan, İlhan İrem, Edip Akbayram, Fuat Saka, Grup Yorum, Ezginin Günlüğü, Zülfü Livaneli ve Ahmet Kaya gibi sanatçı ve gruplar tarafından bestelenip söylenmiştir.
Şiirleriyle dünya edebiyatseverlerin tanıyıp okuduğu Nazım Hikmet’in, eserleri arasında bugün dillerden düşmeyen ezgileri her görüşten insanlar tarafından dinlenmekte ve söylenmektedir.
Nazım’ın ölümünün ardından, Türkiye’de mezarının olması yönündeki uğraşlar ise bir türlü sonuçlanamamış ama Anadolu’nun bir çok kentinde insanlar gördükleri ulu çınar ağaçlarının altında bir yer kazarak, “Nazım Hikmet mezarı” olarak dillendirmişlerdir.
Nazım’ın vatan sevdasını dile getiren şiirleri ve yaşantısın yeraldığı filmlerin yanında, bugün Türkiye’de “Nazım Hikmet Kültür Merkez”leri yaptırılarak kültür ve sanat adına hizmet vermektedir.
Bu dünyada; Şair, Ozan, Aşık, Yazar ve kültür insanlarının kolay yetişemeyeceği, yetişen bu değerlerin de öneminin kavranması gerektiği zaman dünyada insanların birbirlerini öldürmeyeceğini, barış içerisinde huzurlu bir yaşamın hüküm sürebileceği gerçeğini anımsatmak adına, Nazım’ı saygı ile anmak istiyorum.
Yorum Yazın