29 Mart, 2024, Cuma
DOLAR32.3762
EURO35.0141
ALTIN2325.4
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Yaşantımızda ‘Adalet’ aramak

İktidar ekonomik sıkıntılar ile bazı yaşanan olayları “dış güçlerin oyunu” olarak değerlendirse de, TÜİK verilerinin hayat pahalılığı üzerine verilerine bakıldığında, hiç te öyle görünmüyor.

Yaşayana sormak farklı, yaşayanı dışarıdan anlatmak farklı, yaşamadan yaşayanları balkonların penceresinden izlemek daha farklı olsa gerek.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, EYT’liler için; “Erken emekli olsunlar da, yeniden işe girip çalışsınlar! O ne iyi çift dikiş!”diye konuşmuştu ya!

Tamam bu sözlere katıldığımızı düşünelim. Ancak, binlerce Üniversite mezunu gençlerimiz henüz bir iş ile bile tanışamazken, bazı bürokratların 4-5 ayrı kurumdan maaş almaları olayına ne demeli?

Bazı kurumlarda hiç işi olmayanların yerine, emekliler işe alınırken ve bunlar hem çalıştıkları kurumdan hem de emekli maaşları ile yaşamaya çalışırken buradaki uygulamaya ne demeli?

Örnek mi istiyorsunuz; Halk eğitim merkezleri kurslarında “usta öğretici” olarak çalışmak isteyenleri inceleyin. İşi olmayanlar dururken ve bunlara öncelik verilmesi olayı varken, emekli olanların çalıştırılması gibi.

Genç beyinlerin yabancı ülkelere göçünü önlemek için, her üniversitemizin bulunduğu illerde, öğrenci sayısına yeterli barınma yurtlarının açılmasını sağlayalım. Öğrenciler ev sahiplerinin yüksek kiraları karşısında ezilmesinler, cemaat  veya tarikat yurtlarının ellerine düşmesinler.

Cemaat veya tarikat yurtları deyince aklıma 15 Temmuz öncesindeki o malum bilinen zatın yurtları geliyor. 

O yurtlar ki, dönemin eğitim sendikaları, Milli Eğitim Müdürleri, kamu kurum Müdürleri, milletvekili, hatta Bakanlar bile öğrencileri bu yurtlara yönlendiriyorlardı.

Devletin öğrenci yurdu olmayan yerlerde bu cemaatin yurtları vardı ve bu yurtlarda gençlerimiz gelecekleri için geceleri farklı eğitimlerle yetiştiriliyordu.

Bunların farkına varılamadı veya göz yumulmuş olmalı ki, günün birinde palazlanan bu cemaatın nesilleri 15 Temmuz gibi bu ülkeye ihanetin fitilini ateşlediler.

Çocuklarına sahip çıkmayan aile bireyleri, günün birinde evlatlarının; hırsız, dolandırıcı, uyuşturucu bağımlısı veya satıcısı olduğunu gördüğünde üzülmekle birlikte; “biz nerede hata yaptık!”diye kendilerini sorgularlar.

Peki bu ülkeyi yönetenler, 15 temmuz darbe girişimi sonrası kendilerini sorgularken, önceki yıllarda birlikte oldukları ve ortak hareket ederek yaşadıklarını da elbette sorgulamış olmalılar. Tabi ki, yanıltıldıklarını itiraf ettiler.

Ondan sonrası ne oldu, yenilerinin türemesine göz yumulurcasına duyarsızlıklar başlatılmadı mı? Hani, aldatıldılar ve yanıltıldılar dı? Yenileri içinde mi gelecekte aynı sözleri söyleyeceklerini merak ediyorum.

Pahalılıkla savaşmak ve adaletli ekonomik hayattan sözetmek istedim. Bugün ülkemizdeki asgari ücretle çalışan işçinin eline net olarak geçen para ile bir ailenin nasıl geçinebileceğini hesap edelim.

Emekli maaşları en az 3.500 liradan başlıyor ama Türkiye’deki 13 milyon dolayındaki emeklinin açlık sınırı altında maaş aldığını görmekteyiz.

Bir emekli maaşı ile geçinen ailenin genci Üniversite okuyacaksa ve devlet yurdu çıkmamışsa, özel yurtlar ya da kiralık evleri düşündüğümüzde bu aile evladını okutabilir mi? 

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar