İnsanlar her geçen gün yaşama telaşı içerisinde günlerini kurtarma uğraşı verirken, yaşadıklarındaki olayları bile inceleyemez hale geldiler.
Ülkemizde gündem o kadar anlık değişiyor ki, yaşanan gelişmeleri takip edebilmek bile anlık olmaya başladı.
Olaylardan birini konuşurken, bir bakıyorsunuz yeni bir olayın gelişmekte olduğunu öğrenebiliyorsunuz.
Yaşama telaşı içerisindeki insanlar günlük olayları takip etmekten, tükettikleri ürünlere yapılan zamların farkına bile varamayacak şekilde yaşama tutunmaya çalışıyor.
Seçimler öncesindeki siyasilerin vaatleri üzerine tartışma ve yorumlar yapılırken, ardından seçim sonuçları, liderlerin duruşları tartışılmaya başlanıyor.
Seçimlerle birlikte yurdun herhangi bir köşesindeki terör olayından şehit düşen asker veya polisin olayları gündeme yerleşirken, bir de bakıyorsunuz herhangi bir terör örgütü olayı ile ilgili Vali, Emniyet müdürü veya benzeri Kurum yöneticileri gözaltına alındığını öğreniyoruz.
Yaşama telaşı içerisinde bu olayları takip etmeye çalışırken, markete gidip alış veriş yaptığınızda bir hafta önceki gıda maddesinin aynı fiyattan alamadığınızın bile farkına varmadığınız olabiliyor.
Bundan on gün öncesinde küçük bir sallama paket çayı 4 tl’den alırken, dün aynı paket çayın 6 Tl’den satıldığını gördüğümde şaşırdım diyemedim.
Neden şaşırdım diyemediğime gelince; bu yapılan seçimlerin ülke ekonomisine bir maliyeti olmalıydı, yapılan bu maliyetin yeniden düzene konulabilmesi için doğal sayılan zam olayları yaşanabilirdi.
Bu zamların bir de denetim yetersizliğinden kaynaklanan esnafın kendi insiyatifine göre yaptığı zamları akıldan çıkarmamak gerekiyor.
Denetim yetersizliği deyince, marketlerde günü geçmiş gıdalar ne kadar denetlenmiş bile olsa, bir çok markette tarihi geçmiş gıda ürünlerini görebiliyoruz.
Geçtiğimiz günlerde bir arkadaşım anlatıyordu. Mahalle bakkalı ekmek almaya giden çocuğa poşetler içerisinde yiyecek gıda maddesi vermiş, para almadan çocuğa verilen bu ürünlerden şüphelenen babası üzerindeki son kullanım tarihlerine baktığında gününün geçtiğini görmüş.
Çocuğuna yememesi için uyarıda bulunsa da, çocuk bu dinler mi, elinden alınan yiyeceklere karşı babasına kırılmış, üzülmüş ve başlamış ağlamaya.
Kullanım tarihleri geçen gıda ürünlerinin yeterince denetlenmemiş olmasındaki tehlikeleri ilgililerin daha duyarlılık göstererek takip etmeleri önem taşıyor.
Gıda zehirlenmelerinden sözediliyor, bazı okullarda yemekten zehirlenme olaylarının yaşandığında o anda akla tavuk eti geliyor. Böylesi durumlarda görevliler inceleme ve araştırmaya başlıyorlar.
Oysa önlemlerin önceden alınması halinde üzücü olaylar daha az yaşanacaktır. Trafik kazaları olmaması için gerekli kurallara sürücüler uymak zorunda kalırken, yetkililer de trafik işaretleri, trafik lambaları gibi önemli kuralları hayata geçirmiş olsalar, kaza riskinin de aza indirildiği görülecektir.
Osmaniye Belediye binası önündeki kavşakta yıllardır yaşanan trafik kazalarını gördüğümüzde yetkililerin buradaki trafik sorununu ne zaman çözeceğini sabırla bekliyoruz. Her fren sesiyle yürekler burkuluyor, ama yetkililer hala duyarsızlığını sürdürüyor. Saygılarımla…
Ülkemizde gündem o kadar anlık değişiyor ki, yaşanan gelişmeleri takip edebilmek bile anlık olmaya başladı.
Olaylardan birini konuşurken, bir bakıyorsunuz yeni bir olayın gelişmekte olduğunu öğrenebiliyorsunuz.
Yaşama telaşı içerisindeki insanlar günlük olayları takip etmekten, tükettikleri ürünlere yapılan zamların farkına bile varamayacak şekilde yaşama tutunmaya çalışıyor.
Seçimler öncesindeki siyasilerin vaatleri üzerine tartışma ve yorumlar yapılırken, ardından seçim sonuçları, liderlerin duruşları tartışılmaya başlanıyor.
Seçimlerle birlikte yurdun herhangi bir köşesindeki terör olayından şehit düşen asker veya polisin olayları gündeme yerleşirken, bir de bakıyorsunuz herhangi bir terör örgütü olayı ile ilgili Vali, Emniyet müdürü veya benzeri Kurum yöneticileri gözaltına alındığını öğreniyoruz.
Yaşama telaşı içerisinde bu olayları takip etmeye çalışırken, markete gidip alış veriş yaptığınızda bir hafta önceki gıda maddesinin aynı fiyattan alamadığınızın bile farkına varmadığınız olabiliyor.
Bundan on gün öncesinde küçük bir sallama paket çayı 4 tl’den alırken, dün aynı paket çayın 6 Tl’den satıldığını gördüğümde şaşırdım diyemedim.
Neden şaşırdım diyemediğime gelince; bu yapılan seçimlerin ülke ekonomisine bir maliyeti olmalıydı, yapılan bu maliyetin yeniden düzene konulabilmesi için doğal sayılan zam olayları yaşanabilirdi.
Bu zamların bir de denetim yetersizliğinden kaynaklanan esnafın kendi insiyatifine göre yaptığı zamları akıldan çıkarmamak gerekiyor.
Denetim yetersizliği deyince, marketlerde günü geçmiş gıdalar ne kadar denetlenmiş bile olsa, bir çok markette tarihi geçmiş gıda ürünlerini görebiliyoruz.
Geçtiğimiz günlerde bir arkadaşım anlatıyordu. Mahalle bakkalı ekmek almaya giden çocuğa poşetler içerisinde yiyecek gıda maddesi vermiş, para almadan çocuğa verilen bu ürünlerden şüphelenen babası üzerindeki son kullanım tarihlerine baktığında gününün geçtiğini görmüş.
Çocuğuna yememesi için uyarıda bulunsa da, çocuk bu dinler mi, elinden alınan yiyeceklere karşı babasına kırılmış, üzülmüş ve başlamış ağlamaya.
Kullanım tarihleri geçen gıda ürünlerinin yeterince denetlenmemiş olmasındaki tehlikeleri ilgililerin daha duyarlılık göstererek takip etmeleri önem taşıyor.
Gıda zehirlenmelerinden sözediliyor, bazı okullarda yemekten zehirlenme olaylarının yaşandığında o anda akla tavuk eti geliyor. Böylesi durumlarda görevliler inceleme ve araştırmaya başlıyorlar.
Oysa önlemlerin önceden alınması halinde üzücü olaylar daha az yaşanacaktır. Trafik kazaları olmaması için gerekli kurallara sürücüler uymak zorunda kalırken, yetkililer de trafik işaretleri, trafik lambaları gibi önemli kuralları hayata geçirmiş olsalar, kaza riskinin de aza indirildiği görülecektir.
Osmaniye Belediye binası önündeki kavşakta yıllardır yaşanan trafik kazalarını gördüğümüzde yetkililerin buradaki trafik sorununu ne zaman çözeceğini sabırla bekliyoruz. Her fren sesiyle yürekler burkuluyor, ama yetkililer hala duyarsızlığını sürdürüyor. Saygılarımla…
