24 Nisan, 2024, Çarşamba
DOLAR32.5613
EURO34.8703
ALTIN2430.8
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Yaşadığını farkettirebilmek…

Her canlının günün birinde hayatını kaybedeceği, ölümsüz olmadığını biliyor, konuşuyor ve anlatıyoruz.

Madem ki canlı varlıklar günün birinde ölüyorlar, öyleyse özellikle de akıl sahibi olan insanlar, yaşadıkları süre içerisinde farklı davranışlar içerisinde çevresini kırıp döküyorlar!?

Osmaniyeli edebiyat insanı Yaşar Kemal’in dün, ölümünün 5. Yıldönümüydü. Hemite köyünde yoksulluk içerisinde yaşamını sürdürmeye çalıştı. Kurban kesimi sırasında babasının elindeki bıçak Yaşar Kemal’in gözüne saplanması sonucu, görme yetisini kaybetti. Çocukluk günlerinde ona “Kör Yaşar”diye çağırdı arkadaşları. Ancak o kendisini sevdirmesini bildi, arkadaşları da onu çok sevdiler. Yıllarca barış içerisinde köydeki yaşıtları ile yaşamayı başardı Yaşar Kemal.

Çukurova toprağı ile haşır neşir oldu, ırgatlık yaptı pamuk tarlalarında. Ama yılmadı, dünyayı, toprağı ve canlıları anlamayı ve onları iyi okuyabilmeyi başardı. Bir süre öğretmenlik bile yaptı. Çevresindeki olayları kalemi ile hamurlaştırıp şiirler yazdı, öyküler, destanlar ve derken romanlar yazmaya başladı.

Babasını öldürdüler Camide namaz kıldığı sırada. Yılmadı Yaşar Kemal, dik durmayı ve hayatın zorluklarına karşı mücadeleyi sevdi. Yıllar yılları kovaladı, İstanbul’a yerleşti, kitapları değişik dillere çevrilip dünyanın dört bir yanında okurları ile buluşmaya başladı.

Kitaplarında Osmaniye’nin Hemite köyünden olduğunu vurgulayan Yaşar Kemal’in dün ölümünün 5. Yıldönümüydü.

Dünya edebiyatın önemli bir ismi olan Osmaniyeli bu insanın ölüm yıldönümünde; hangi kurum veya kuruluşların, ya da stk’ların ne gibi etkinlik yaptığını merak edenleriniz oldu mu?

Yaşar Kemal’in Köyünde adresi bulunan YAŞAD ile, Osmaniye’de Başkanlığını yürüttüğüm OŞYAD her yıl olduğu gibi yine Hemite Köyünde anma etkinliğinde buluştuk.

Eserleri ile yaşayan ve yaşayacak olan Yaşar Kemal’in unutulması düşünülemez. Ancak, bu ülkede siyasi alanda Başbakanlık veya Cumhurbaşkanlığı bile yapmış kişilerin isimlerin unutulmakta olduğunu görmekteyiz.

Onlar ki, koltuklarında otururken devranın öyle süreceğini sananlardandı. Ölüm gelip kapıya dayandığında, eserler bırakmadıkları için yoklukları mezarlıkta toprağa verildiği anda tamamlanmıştı.

İnsanların şu olayı bilmelerini beklerim; “Kimse dünyada ölümsüz olamaz!” Bu sözleri din insanları mezar başlarında veya mevlit okurken konuşurlar. Derler ki; “Her canlı ölümü tadacaktır!”

Bu sözleri elindeki mikrofonla yüksek sesle oradaki insanların kulağına bağırarak söyleyen din insanları, kendilerinin de günün birinde ölebileceklerini söylemiş oluyorlar.

Ancak, siyasi iktidarlara yakınlık gösterme adına, dindeki uygulamaları, ayet veya sureleri bile farklı şekillerde yorumlayıp, kendilerince “şirinlik” yapmaya çalışmaları sizce doğru bir davranış mıdır!?

Günü kurtaran işlerle uğraşacağını, güneşi bayamaya yürü ve bu uğurda ateşinde yan ki; insanlık adına dünyaya bir eser bırakasın! Saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar