26 Nisan, 2024, Cuma
DOLAR32.526
EURO34.9654
ALTIN2440.7
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Yarına kaç var!?

Yarın 31 Mart Pazar günü. Bugün sabahleyin gazetemizi elinize aldığınızdan başlamak üzere yarın aynı saate kadar süreyi hesap etmelisiniz.

Yarına kaç var derken, 24 saat veya bir gün var demeniz doğru bir yanıt olabilir mi? Bence hayır, doğru bir yanıt olarak kabul edilemez. Gün olarak belki bir gün öncesi denilebilir ama zamanlamaya bakıldığında aynı saatte yaşananlar tam günü yani 24 saati gösterebilir.

Yarın Pazar  ayın son günü, aynı zamanda ülke genelinde yerel yönetimler anlamında bir takım değişikliklerin olabilmesi için tercihlerin yapılacağı bir gün. Yarın akşam saatlerinde seçim sonuçları açıklanmaya başlandığında heyecanlı dakikalar yaşanacak, bazı insanlar hırçınlaşacak, öfkesine yenilip belki de yakınındaki insanlarla tartışacak veya kavga edecek.

Burası olmadı işte! İllaki senin istediğin aday kazanamayabilir  veya kazanabilir! Ancak; sevincini de, üzüntünü de çevrendeki insanlara zarar vererek, kırıp dökerek paylaşmak doğru bir davranış değildir.

Meslek hayatım süresi içerisinde bir çok seçimler yaşadım. Henüz oy kullanma yaşında bile değilken gazetecilik mesleğinde  çalışmaya başladığım için seçimleri ve adayları izledim, haberlerini gazete sütunlarına taşıdım.

O eski yıllara dönüp anımsadığımda; kırıcı, öteleyici, aşağılayıcı söyleri pek duyamadığımı belirtmek isterim. Adayların yanında koruma görmek veya onların arkasından araç konvoyları oluşturma olayını da öyle pek göremezdiniz!

Adaylar halkın arasında dolaşır, sarılır, kucaklaşır ve hal-hatır sorarak projelerini anlatırdı. Adaylara yaklaşabilmek, evdeki kardeşine yaklaşmak kadar kolay olurdu.

Daha yakın tarihlere kadar siyasi parti liderleri birbirlerini eleştirirken bile “Sayın” sözcüğü ile sözlerine başlarlar, asla hakaret içeren değil, olumsuzlukları dile getirirlerdi.

Ne oldu da şimdi bizim memleketteki siyasi liderlerimize, yöneticilerimize ve adaylarımıza da, ağızlarından çıkan sözler ahlak sınırlarını bile zorlar duruma geldi!?

Bu ülke insanını gererek kazanacağınız seçim ve koltuk, size sağlık ve mutluluk getirmez! Aynı kafa ile giderseniz zaten mutlu yaşayabilmeniz olası bile olamaz! Kırıp dökmeden, insanlara yaklaşmak ve rakiplerinizin de aday olabilme hakkına saygı duyarak seçimlere girmek en doğru olanıdır.

Geçtiğimiz günlerde Gaziantep’te yaşanan olumsuz bir konuşmayı duyduğumda, bu kentte konuşulan yıllar öncesindeki bir söz aklıma geldi.

Dönemin Anavatan Partisi Milletvekili, adını anımsamıyorum. Anımsadığım kadarı ile; “Hala benim bıraktığım yerde mi otluyorsunuz!?” gibi bir tümceyi halkın arasında kullanmış, gazetelerde günlerce tartışılmıştı.

Bu günlere geliyoruz, Bu kez AKP Milletvekili Ahmet Uzer, Gaziantep’te Gaziray Banliyo hattının test sürüşü sırasında  kendisini izleyen vatandaşlara; “Şeyin trene baktığı gibi bakıyorlar” diye konuşması tepkilere neden olmuştu.

Milletvekilinin özür dilemesi ise vatandaşları ikna edebildi mi, edemedi mi bilemeyiz ama, böyle konuşmaları Milletvekili olan bir kişiye yakıştıramadım.

Yazımı tamamlarken, bu ülkede insanların barış ve huzur içerisinde yaşabilme beklentileri vardır.

Siyasi iktidarda kim olursa olsun, hiçbir kamu yöneticisi siyasi iktidarın yöneticilerine göre değil, görevlerinin gerektiği şekilde hizmeti kutsal bilerek çalışmalıdır.

Her bireyin tercihine saygılıyım, kimseyi dışlamadan seviyorum. Saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar