Kendimi inandırmaya çalışıyorum, yanlış duymuş olmalıyım veya kulaklarımın uğultulu anında öyle anlamışım diyerek avunmaya çalışıyorum!
Eğer duyduklarım doğru ise, bu ülkenin geleceği güzel günlerin beklemediğini, göz göre göre felakete doğru sürüklendiğini düşünebilirim.
Yok, yok canım partili Cumhurbaşkanı Erdoğan öyle demek istememiştir, benim kulaklarımda sanırım bir arıza olmalı!
Ne demek Allah aşkına! Bu insanlar yıllardır “Devlet”i “Baba” bilerek yaşadı ve hala da aynı düşüncede olanların sayılarını bilemeyiz.
Bir baba, ailesinin yaşantısını görmezden gelircesine ya da habersizcesine kullandığı sözcükle anlatmaya çalışabilir mi!?
Ailenin reisi olan baba, evlatlarının aç kaldıklarının söylenmesi üzerine karınlarını doyurmalarını başkalarının üzerine bırakabilir mi!?
Bunu da gördük, duyduk ve yaşıyoruz. Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın muhalefet Partisi liderinin sözleri karşısında kullandığı sözcükler hiç hoç olarak karşılanamaz!
Aile içerisindeki evlatlarının sorunlarını bilmeyen veya çözümlemeyen evin reisi konumundaki ‘Baba’ aile bireylerinin gelecekte hangi olumsuz olayların içine karışacaklarını da bilemez!
Türkiye’de son 20 yılda yaşanan cinayetlerin raporlarını çıkaralım. Özellikle aile içi şiddet ve kadınların öldürülmesi olayındaki rakamlara bakalım. Mevcut iktidar döneminde yani 20 yıllık süreçte kadın cinayetlerindeki öldürülme sayısı ile geriye dönük son 50 yılı karşılaştıralım.
Nüfus artışını gözönünde bulunduralım, ama AKP iktidarının 20 yılı ile geriye dönük 50 yıllık iktidar dönemini karşılaştırarak kadın cinayetlerindeki rakama bakalım.
Ailenin reisi aile bireylerinin sıkıntılarını dinlemez, yanlış öğrenir ve öğrendiklerini de çözümlemez ise gelecekte o aile içerisinde çözümü zor olaylar yaşanabilir!
İYİ Parti Genel Başkanı Akşener vatandaşlarla görüşmüş, sohbet edip sorunlarını dinlemiş. Emekliler; 1.500 Tl maaşla geçinemediklerini ve aç yaşadıklarını dile getirmişler, yalan mı!?
Emekli tek maaşla yaşamaya çalışıyor, kamu kurumlarından 4-5 maaş alanları tv ekranlarında gıpta ile izliyor! Bunları izlerken de tepkilerini nasıl gösterdiğini tahmin edersiniz!
Bir ülkenin Devlet Başkanı konumunda bulunan yönetici, vatandaşların yaşantılarındaki açlık ve yoksullukları ile “alay edercesine” konuşmamalı!
“Neymiş millet açmış, bundan bahsediyorlar. Aç olarak dolaşanları, buyurun siz de doyuruverin!” diye konuşan bir Devlet Başkanı, TBMM’de grubu bulanan bir siyasi partinin Genel başkanı için; “Sözde siyasi parti genel başkanı” sözcüğünü kullanması konusunda, danışmanlarının verdikleri bilgiler için ülkem adına üzülüyorum.
Bu ülkede iktidar Partisinin 81 ilindeki İl başkanları, İlçe ve belde Başkanları insanların yeterli şekilde beslenemediğini, işsizliğini ve yoksulluğunu görüyor, biliyorlar. Ama bunları Genel merkezlerine iletme konusunda nedense yetersizler.
Emekli insanın 1.500 Tl maaşla geçinmeye mahkum edildiği bir ülkede, Milletvekillerinin 25 bin Tl, bazı bürokratların 4-5 ayrı kurumdan yaklaşık 85 bin lira maaş aldıkları, kamu kurumlarını “arpalık gibi” kullanılması olaylarını öğrenen emekli vatandaşlar, elbette Bin 500 liralık maaşlarının hesabını soracaklardır.
Bir emeklinin maaşını Milletvekili’nin veya Bürokratın çocuğuna verip Bir ay geçinmesini denedikten sonra, nasıl yetersiz beslendiğini öğrenebilirsiniz!...
Yorum Yazın