19 Nisan, 2024, Cuma
DOLAR32.5951
EURO34.7975
ALTIN2498.0
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Yalan ve iftira ile yaşamak

Herhangi bir olay üzerinde yaşananları anlatırken, yalan sözcükler kullanmak veya iftiralar atmak edepli insanlara yakışmaz.

Hani bir söz vardır, “üç kuruşluk çıkarın için virgül gibi eğilmemelisin!”denilir.

Nokta kadar çıkar için virgül gibi eğilip bükülenlerin bir türlü belleri doğrulamaz. Önleri öne eğik, başları aşağıda ve suçluluk duygusu içinde yaşamaya mahküm olurlar.

Birileri tarafından yönlendirilen kişilerin mutlaka yönlendikleri kişi tarafından çekindikleri olayın bilgi veya belgesi bulunduğu akla gelir.

Doğru olayları saptırmak, başkaları için olumsuz sözcükler kullanırken kendi yaşadıklarını ört bas etmeye çalışmak, iftiralarla bir sonuç elde edilemez.

Bir halk deyimi vardır; “Bir dağ ne kadar yüksek olursa olsun, bir yerinden mutlaka yol geçer”diye.

Bu günkü iktidara baktığımızda, sözcülerinin konuşmalarında her zaman kendileri doğruyu yapıyorlar, ülkede yaşayan insanlar mutluluk içerisindeler.

Bir Milletvekili düşünün ki, emeklilerin aldığı 3 bin 500 Tl maaşın fazla olduğunu ve indirilmesi gerektiği yönünde sosyal medyadan paylaşım yapabiliyor.

Emniyet Müdürlüğünde çıplak olarak sorgulanan ve işkence gördüğü iddia edilen, ardından da intihar eden 21 yaşındaki gençle ilgili yaşanan dramla ilgili haberler 12 yıl sonra yeniden gündeme düştü.

Gencin intiharının ardından anne de bir süre sonra intihar ediyor, baba ise olaylara dayanamayıp hayatını kaybediyor. Ailede sadece genç bir kız kalıyor.

Olay 12 yıl öncesinde yaşanmış ama aradan geçen bunca yılın ardından dava dosyası Mahkeme tarafından görülmeye başlıyor.

İnsanların “adalet” arayışları bu nedenle olsa gerek.

Balık sezonunun açılmasına  ve bolluk yaşanmasına rağmen bir kilo balık alamayan, yıllardır midesi kırmızı et göremeyen, önümüzdeki kış mevsiminde yakacak sorununu çözmeye çalışan, fırınlardan taze yerine bayat ekmek alarak yaşamını sürdüren emekli veya asgari ücretlilerin maaşlarının yeterli olduğunu konuşan Milletvekillerinin bulunduğu bir ülkede; insanların “Kalkınma” sözcüğünden umutlu olduğu beklenemez.

Siyasi olarak halkın sorunlarına çözüm bulunması yerine, koltuk kavgası yapmak, kendisinden olmayan görüştekileri ötelemek, farklı sözcüklerle iftiralarda bulunmak, olayları dinsel açıdan yorumlayarak inananların da kafalarını karıştırmak, yaşanan gerçekleri olmamış gibi göstermek;  insanlarda “siyasi güven” beklemek zor olsa gerek.

Bu ülkenin topraklarında yaşayanlar arasında birlik veya beraberliği bozarcasına değil, bütünlük ve barış içerisinde yaşamasını sağlayacak sözler kullanan siyasilerin sözlerini önemsiyorum.

Birilerin peşinden giderek, kendi aklını kullanmadan; şu veya bu şekilde başkalarının aklı ile hareket ederek, halka ihanet edercesine yaşayanların inançları ve insanlıklarından kuşku duyuyorum.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar