28 Mart, 2024, Perşembe
DOLAR32.3419
EURO35.1364
ALTIN2308.5
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Yakıştıramadıklarımız…

Son günlerde siyasilerin, devlet yönetiminin belli kademelerinde bulunan insanların konuşmalarında kullandıkları bazı sözcükleri yakıştıramıyorum onlara.

Onlar ki, bir aile içerisindeki ‘baba’ konumunda değiller, aynı zamanda ülkede yaşayan onbinlerce insanın sağlıklı ve huzurlu yaşamından sorumlu yöneticilerdir.

Televizyon ekranlarından izlediğimiz konuşmalarında, bizimle birlikte çocukların da psikolojilerinin bozulmasına neden olabiliyor.

Onlar ki, bulundukları konumu, taşıdıkları sıfatı ve Devlet yönetiminde görevli olduklarını unuturcasına ağızlarından çıktığı gibi orta yere döker hale geldiler.

Son zamanlarda ülke bütünlüğü, insanlar arasındaki barış ve huzur ortamını bozacak şekilde, ayrımcılık yapıcı sözcükleri kullanan devlet yöneticilerine böylesi sözleri yakıştıramıyorum.

Hangi siyasi görüşte olursa olsun, Meclis konuşmalarında, özel açılışlarda veya ziyaretler sırasında yaptıkları konuşmalar ülkemizi bölünmeye, bazı görüştekileri ayrıştırmaya yönelik sözcüklerin zarar vereceğini benden daha iyi bildiklerini sanıyorum.

Onları televizyon ekranlarında izlerken, birbirlerine karşı kullandıkları sözcükler ile ülke bütünlüğünü, toplumsal barışı zedeleyici sözler kullandıklarını o anki psikolojik ortamlarında bilemeyebilirler, ancak onların danışmanları da mı anımsatma gereği duymuyorlar.

Sadece küfürlü veya bazı görüştekileri aşağılayıcı sözcükler kullanmakla kalmayıp, konuşmalarında insanların kafalarını karıştırıcı ve ‘Anayasa suçu’ işleyecek tümcelerin de kullanıldığını gördüğümüzde ülkemizin geleceğindeki barış içerisindeki yaşantı adına kaygı duymaya başlar olduk.

Her zaman kendilerini haklı gören bir anlayış, karşılarındaki insanların da doğru görüşlerinin olabileceğini dinlemeyen zihniyetin böylesi tavırlarının devam etmesi halinde, sarılması zor yaralar açılabileceğini onların benden daha iyi bildiklerini sanıyorum.

Son günlerde iktidar partisi ile muhalefet partileri arasındaki söz düellolarına baktığımızda, şiddet içeren gerginliklerin yaşandığını gözlemlemekteyim. Öncelikle ilk kullanan kişinin ağzından çıkabilecek sözlerin nereye varabileceğini ve neticelerini tahmin ederek konuşması önem taşımaktadır.

Birine yumruk vurmanız halinde karşınızdakinin de bir başka şekilde size karşılık verebileceğini tahmin etmeniz halinde tartışmanın kavgaya ve daha da ileriye gitmesini engellemiş olabilirsiniz.
Sizin karşınızdaki kişiye hakaret etmeniz veya küfürlü konuşmanız, ya da aşağılamanız halinde; karşınızdakinin de boş durmayıp size farklı hareketlerle karşılık verebileceğini tahmin edemiyorsanız, kendinizi paralamanız bir işe yaramayabilir.

Siyasilerimizin son günlerdeki küfürlü ve kavgaya davetiye çıkaracak sözcükler kullanmalarını yakıştıramadığım gibi, iktidarın her türlü yanında olduğunu gösterebilme veya kendilerini kanıtlama adına kalemlerini gazetelerinin sütunlarında küfürlü olarak damlatan meslektaşlarıma da yazdıklarını yakıştıramıyorum.

Kendi çıkarları için değilde, iktidara yaranabilme adına başkaları için, onların sözcüsü gibi meslektaşlarına bile hakaretler yağdıran, küfürlü sözcükleri sütunlarına taşıyan bir anlayıştaki gazetecilerin de son günlerdeki yazdıklarını onlara yakıştıramıyorum. Saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar