25 Nisan, 2024, Perşembe
DOLAR32.5723
EURO35.0394
ALTIN2432.5
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Yağmurlu günlerin ardından

Kasım ayı ile birlikte sağanak yağışlar, havanın soğumasını da birlikte getirdi.

Günler gelip geçerken Kasım ayının ilk dördüncü gününü de gerilerde bırakıyoruz.

İnsanlar öylesine dalgın ve durgun yaşamaya başlar oldu ki, belki de yağan yağmurların farkına bile varmadan yürüdüler sel sularının üzerindeki yollardan.

Akşam saatlerinde başlayın gece boyu yağan yağmurların farkına varamayan insanlar, havanın soğumaya başladığını sezinleyince giysilerini sıkı giymeye başladılar.

Gündüzleri insanların kirlettiği sokak ve caddeler yağmur suları ile temizlenmişti. Sabah saatlerinde gazeteye gelirken sokakların temizlenmiş olduğunu görünce içim rahatlamıştı.

Sokakların kirlerini temizleyen bu yağmurun, yürekleri kin, öfke, hainlik ve fesatlıkla dolu insanlarında bu kirliliklerini temizleyebilir mi diye düşündüm yolda yürürken!

İnsanların birbirlerini ötelemesi, çeşitli iftiralarla ekmekleri ile oynanması, kıskançlıklarla samimiyetliklerin ortadan kaldırılarak yerine kırgınlıkların oluşmasına uğraşan art niyetli kişileri geçirdim aklımdan!

Yerküre üzerinde, değişik bölgelerde ama aynı toprak üzerende fakat dünyaya gelişimizdeki aynı özellikleri olan insanoğlunun birbirlerine karşı üstün olma, kendilerinden başkalarının yaşama haklarını istememe davranışlarını yıllardır anlamaya çalışmışımdır.

Dini, dili, ırkı ve cinsiyeti ne olursa olsun, yeryüzündeki hangi ülkede yaşarsa yaşasın; bir insanın dünyaya gelebilmesi için yaşanan eylem aynı. Bir canlının anne karnına düşmesi, gelişmesi ve dünyaya gelme şekli yine aynı olduğunu düşünüyorum.

Canlanış, gelişim ve doğuş biçimlerimiz dünyanın bir başka ucundaki farklı milletlerdeki insanlarla aynı olduğuna göre, bir çocuğun anne karnından çıktığı anda dini, dili ve milliyeti ne olursa olsun aynı sesi çıkararak ağladığının insan olarak bir ortak noktasının bulunduğunu algılayabilmeliyiz.

Dünyaya geliş yöntemimiz ile gözlerimizi açtığımızda aynı sesle ağladığımıza göre, farklı inanç ve milletler ayrımı yaparak insanların birbirlerine karşı savaşlarının, kin, öfke ve düşmanlıklarının altında sadece emperyalizmin, ürettiklerini satabilme, başkalarını sömürme ve kaynakları kendi çıkarlarına kullanma hırsı yatmaktadır.

Bırakın başka milliyetteki insanları, kendinizin en yakın çevresindekilere bakalım. Aynı mahallede veya kentte yaşayanların farklı görüş ve düşünceleri veya inançları nedeniyle ötelemek, kıskanmak veya kendinden olmayanlara yaşama hakkı tanımamak gibi anlayışlara tanık olmuyor muyuz?

Yağmurun cadde ve sokakları temizlediği gibi, insanların da kalplerindeki fesatlıkların, kin ve öfkelerin, başkalarını küçük görme gibi kirliliklerin temizlendiği an, yaşadığımız mahallede, çevrede ve kentte barış, huzur, güven, dostluk ve başarıyı görmek ve mutlu olabilmenin güzellikleri ile gelişen toplum oluruz.

En güzel yatırımın insana yapılanıdır denildiğinde, bu yatırımın en değerlisinin bilgi, eğitim ve kültürel yönde yapılması ile başarıların daha da güzelleşebileceği günlere adım atılacaktır. Saygılarımla….
 

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar