Güz mevsimindeyiz, merakla yağmurun sağanak şekilde yağmasını bekliyoruz. Gecelerin karanlığında birkaç kez yağan yağmurun tadına varamadık, çünkü uykudaydık!
Bir yağmur yağsa, hem de sağanak şekilde ve gündüz saatlerinde sağlamasını umut ediyorum!
Neden bu kadar gündüz saatlerinde yağmurun sağanak şekilde yağmasını istediğimi merak mı ediyorsunuz!? Yoksa sizler istemiyor musunuz yağmurun yağmasını!?
Gökyüzünde şimşekler çaksın, yerdeki canlılar irkilip kendine gelip gaflet uykularından uyansınlar! Yağmur damlaları sulu sulu atıştırsın toprağa, burcu burcu kokusunu içimize çekelim!
Canlı veya cansız varlıkların üzerindeki kirliliklerin yıkanıp temizlenmesi için istiyorum yağmurun yağmasını. Kirlenen yolları, ağaçların yapraklarındaki tozların temizlenmesini, en önemlisi de insanların başlarına düzen yağmur damlalarının belki yüreklerine kadar hissettirip te temiz duygularını anımsatabileceği için istiyorum.
Geçtiğimiz günlerde Şanlıurfa’da toz bulutu ve hava kirliliği insanlara zor anlar yaşattı, Valilik’ten uyarılar yapıldı insanlara. Geçtiğimiz iki gün Osmaniye’de de hava koşullarının kirliliği ile ilgili insanları uyarıcı açıklamalar yapıldı.
Doğayı kirleten bitkiler değil, insanlar olduğuna göre cezasını da en fazla insanların çektiğini düşündüğümüzde bunu hak ediyoruz gibi düşünenlerdenim.
Sade insan, en iyi yürekli insandır. Tehlikeli olanı ise; okuyan ve kültürlü olduğunu söyleyerek bilip bilmeden çevresindeki olayları eleştiren kişidir.
Kişinin yaşadığını kentten haberi bile yok! İşinden evine, evinden işine gidip geliyor. Hafta sonları da eşini ve çocuklarını alıp yayla-deniz neresi olursa piknik yaparak stresini atıyor.
İyi güzel de, sosyal medya üzerinden yaptığın eleştiriler veya kendini beğenmişliklerini kendin okuyup ta doğru bulup bulmadığını incelemeyi zahmet ediyor musun!?
Kültür ve sanatsal alandan bir örnek vereyim. OŞYAD olarak iki yıldır Belediye kent Müzesi’nde “Şiirini al da gel” etkinliği yapılıyor. Kültür ve Sanat sever her kişi bu etkinliğe gelip izliyor. Gazete, radyo, Tv ve sosyal medya aracılığı ile bu etkinlik öncesinde ve sonrasında paylaşılıyor.
Türkü ve şiiri seveceksin ama, halka açık bu etkinliği izlemek için kendin adına özel davet bekleyeceksin! Ya da 2 yıldır yapılan bu etkinliklerden haberin olmayacak! Bununla da yetinmeyip, kendince kentteki etkinlikleri eleştirmeye kalkacaksın!
Gülerler böylesi okumuş cahillere!.. Burnunun dibindekileri göremeyip te kaf dağının arkasındaki olaylardan haberi olan kişilerin mutlaka farklı hesapları olduğunu anlaşılır!
Kültür ve sanatsal etkinliklerin içerisinde yeralmak için sivil toplum kuruluşları ve kişilerin bir araya gelmeleri önem taşır. Var olan STK veya STK’ların ortaklığında bilinen ve tanınan isimler etkinliklerde görev alırlar. Kendi kabuğunda; işi ile evi arasında gelip-gidenlerin bu tür etkinliklerden doğal olarak haberleri olamaz.
Eleştiri güzeldir, ancak bilinçsizce yapılan eleştiriler bilgi sahibi olmayanları inandıracağı için yanlış bir eylem yapılmış olacağından, eleştiri yapanların önce kendilerinin gerçekleri bilerek tepki göstermeleri gerçekleri ortaya çıkarır.
Bu tür yazılarımı arada bir sizlerle paylaşacağım, esenlikle…
