27 Nisan, 2024, Cumartesi
DOLAR32.455
EURO34.829
ALTIN2438.6
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Yağmur ve İnsan’ın Öfkesi…

Son  günlerde bölgemizde tatlı yağan yağmurlu havaları yaşıyoruz. Sakin, şiirimsi, ıslatsa bile insanları üzmeyen, fırtınasız, öfkesiz, en önemlisi de “Nisan yağmurları” gibi yağışlı günler yaşıyoruz.

Yağmur damlaları öfkeli değil, gayet sakin ve kendini sevdirerek yeryüzüne düşerken, insanlara bakıyoruz.

İzliyoruz yaşanan olayları, insanların yaşadıklarına, konuşmalarına, tepkilerine baktığımızda öfkeli, heybetli ve karşılarındakilere meydan okurcasına sözler kullanıyorlar.

İnsanlar yağmurlar kadar bile öfkesiz olamaz durumda iken, doğanın insanlar üzerinde yaşattığı olaylardan ‘ders çıkarma’ düşüncesini bile unutmuş hareketleri izliyoruz.

Nedir bu doğanın yeryüzündeki gösterdiği olaylar, uyarılar veya güzellikler!? Biz insanların kirlettiği yolların kirliliğini temizleyen yağmurlar, yine değişik tür meyve, sebze ve diğer ürünlerin üzerlerindeki tozu, kiri de temizliyor.

Bazı zamanlarda insanların taş ocağı işletmeleri, çimento fabrikaları ve benzeri işletmelere tepki amacı ile eylem yaptıklarını görürüz.

İnsanların bu tepkilerindeki amaç; doğaya zarar verilmemesi, sebze ve meyve bahçelerinin zarar görmemesi olaylarını içermektedir.

İnsanların para hırsı uğruna yaptıkları işletmelerin çalışması ile doğanın kirliliği ile birlikte tüm canlıların sağlığını olumsuz yönde etkileyen olaylarla da karşı karşıya gelebiliyoruz.

Hakim rüzgarların estiği yöndeki işletmelerin atıkları canlı sağlığını tehdit ederken, meyve ve sebzelerin üzerine düşen atık tozların zararlarının böylesi güzel yağmurlar temizliyor.

Doğa tüm canlıların sağlıklı yaşaması için güzelliklerini insanlara gösterirken, insanlar ne yapıyor? Doğa ile savaşmayı, doğanın dengesini bozmayı ve para hırsı uğruna canlıların sağlığını etkileyen işletmelerin yenilerini kurmayı sürdürüyorlar.

Son yağışların özellikle ekili alanlarımıza yararlı olduğunu düşündüğümüzde, etkili olmayan dolu yağışı, fırtınasız yağan yağmur üreticilerimi sevindirmiştir.

Doğanın dengesini bozucu işletmelere karşı verilen mücadeleler denince aklıma Karaçay vadisi üzerindeki taşocağı işletmesi geldi.

Geçtiğimiz yıl Karaçay vadisinin üst kısımlarında, yani Amanos dağlarının eteklerinde işletmeye açılmak istenilen taş ocağı işletmesi ile ilgili bazı sivil toplum kuruluşları tepki göstermişlerdi.

Bugünlere geldiğimizde ise sözkonusu taş ocağı Amanosların tepesinde çalışıyor. Ne oldu, neden başarısız kalındı? Bu taşocağının işletmecileri daha mı baskın geldiler?

Bu taşocağının işletmeye açılması ile birlikte Amanoslardaki hayvanların ve bitkilerin zarar göreceği, içme suyumuzun tehlikeler oluşturacağı yönünde STK yetkililerince yapılan açıklamalar unutuldu mu?

Bir anlık öfke ile çıkılan yolun ardından yapılan açıklamaların, günün birinde sakinliğe dönüşebilmesi, ardından da olayların unutuluvermesi doğru bir hareket olarak değerlendirilebilir mi?

Birden parlayan ateşli sözlerin ardından, yine aniden sönüvermesi yüreklilik midir, yoksa insanların kafalarını bir anlık karıştırmak mıdır?

Taş yerinde ağırdır, taşı gediğine yerleştirmediğiniz zaman, yanlış hesap Bağdat’tan dönebilir! Saygılarımla….

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar