Hidayetiyle bizi doğru yola kavuşturan Allaha hamd olsun. Allah bizi doğru yola iletmeseydi kendiliğimizden doğru yolu bulacak değildik şüphesiz biz rabbimize döneceğiz.
Günahlarımız sebebiyle suyumuzu acı ve tuzlu su yapmayan bize tatlı su içiren Allaha hamd olsun.
Allah’ın verdiği göze kulağa kalbe hamd olsun.
Hamd Alemlerin rabbi olan Allah a mahsustur.
Elhamdülillah Müslümanım.
Andolsun! Allah'ı anmak en büyük (ibadet)tir. (Ankebût/45)
Öyleyse beni anın ki ben de sizi anayım. Bana şükredin, nankörlük etmeyin.(Bakara/152)
Eğer siz Allah'ın nimetlerine şükredip iman ederseniz Allah size niye azap etsin?
(Nisâ/147)
Şükredenlere ise muhakkak mükâfat vereceğiz(Âlu İmran/14
Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle.
Hamd o âlemlerin Rabbi,
O Rahmân ve Rahim,
O, din gününün maliki Allah'ın.
Ancak sana ederiz kulluğu, ibadeti ve ancak senden dileriz yardımı, inayeti. (Ya Rab!).
Hidayet eyle bizi doğru yola,
O kendilerine nimet verdiğin mutlu kimselerin yoluna; o gazaba uğramışların ve o sapmışların yoluna değil
Ailem, sağlığım ve bizlere verdiğin rızık, kısacası şuan sahip olduğum veya ileride olacağım herbir zerre için bile SANA şükürler olsun RABBİİMMMM.. Hem de yarattığın varlıklar adedince, denizdeki kumlar, gökyüzündeki yıldızlar adedince sana hamd-ü senalar olsun...
Şükür sana ya MALİKÜ'L MÜLK
RABBİM sana sonsuz şükürler olsun.
vücüt azalarımız eksizksiz olduğu için bu dünyaya müslüman olarak geldiğimiz için, dinini yaşayan bir ailede olduğumuz için sonsuz şükürler olsun YARAB
Savaş ortasında kalmadığımız, açlıkla imtihan edilmediğimiz, ailesiz, sahipsiz olmadığımız için sonsuz hamdu senalar olsun rahmetine rızkına lütfuna yüce mevlamız.
Akıl sağlımız yerınde olduğu için, en önemlisi seni ve nebi peygamberi bilip yolunda gitmeye çalıştığımız için şükürler olsun YARAAAAAAAB
Fatiha Suresi'nde belirtildiği üzere; Hamd alemlerin Rabbi Allah içindir. Hamd olsun; Allah'a şükürler olsun anlamına gelir ve Allah'a şükran duymayı, onun nimetlerine şükretmeyi ifade eder. Hamd ve şükür arasındaki fark şudur ki; hamd sadece Allah'a edilir. O halde hep beraber hamdusenalar edelim rabbimize
verdiği sağlığa rızka bahşettiği niğmetlere elhamdulillah.
Evet değerli okurlarım.
Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) buyurdular ki:
“Allâhü Teâlâ kuluna bir nimet ihsân ettiğinde kul “Elhamdülillâh” derse o nimetin şükrünü edâ etmiş olur. İkinci defa “Elhamdülillâh” derse Allâhü Teâlâ ona sevap yazar. Üçüncü defa “Elhamdülillâh” derse Allâhü Teâlâ onun (küçük) günahlarını bağışlar.” (Hâkim, Beyhakî)
Enes (radıyallâhü anh) anlattı:
“Bir gün bir ihtiyaç için Resûlullah Efendimiz ile birlikte sahraya çıktık. Yüksek sesle öten bir kuş gördük. Peygamberimiz (s.a.v.):
“Bu kuşun ne söylediğini bilir misin?” buyurdular.
“Allah ve Resûlü en iyi bilir” dedim. Buyurdular ki:
“Bu kuş ‘Ya Rabbi, gözümü aldın, beni rızıklandır, zira ben açım’ demektedir.”
Hazret-i Enes anlatmaya devam etti:
“Ben böyle kuşa bakarken bir çekirge gelip kuşun ağzına girdi, kuş onu yuttu. Sonra yine seslice öttü.” Peygamberimiz (s.a.v.):
“Ey Enes, kuş şimdi ne söylüyor bilir misin?” buyurdular.
“Allah ve Resûlü en iyi bilir” dedim. Buyurdular ki:
“Kendisini zikredeni rızıklandıran Allâh’a hamd olsun” diyor. Akıllı kimse, ihlâs ve samimiyetle darlık ve bolluk zamanlarında Allâh’a hamd etmelidir ki cennete ilk çağırılanlardan olsun. Nitekim Resûl-i Ekrem Efendimiz (s.a.v.) buyurmuşlardır ki:
“Kıyâmet gününde cennete ilk çağırılacak olanlar, bolluk ve nimet zamanında da, darlık ve belâ zamanında da Allâh’a
Yaradana hamd olsun. Yaratıp imtihan edene, imtihandan geçirip zafere erdirene, bilinçleri bileyip sabırlar verene, rahman olana, rahim olana, muin olana Elhâmdülillâh.
Alemlerin Rabbi olan Allah'a Hamdolsun ve Resullerin Efendisine, Onun Âline, Ashabına ve onlara iyilikle tabi olanlara
Ahiret Günü'ne kadar, Salât ve Selam olsun.
MEKKENİN KOMŞUSU