Dün; 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutladık. Daha doğrusu kutlamaya çalıştık ya da kutlandığına kendimizi inandırdık.
Bu vatanın toprak bütünlüğü ve işgal kuvvetleri karşısında bayrağımızın dalgalanması için verilen mücadele, şehit ve gazilerimizi anımsamak böylesi Milli bayram törenlerinde akla gelir.
Bu vatanın kurtuluşunda canlarını veren veya gazi olanların bizlere bıraktığı vatan topraklarını günümüzde nasıl hor kullandığımızı sorgulamamız gerekiyor.
Günümüzde camilerde rahatlıkla ibadet edilebiliyorsa, bayrağımız gönderde dalgalanabiliyorsa, işgal kuvvetlerinin askerleri tarafından kadınlarımıza ve genç kızlarımıza tecavüzler yaşanmıyorsa bunları kurtuluş Savaşı’ndaki kazanımlara borçlu olduğumu unutanlar ve unutturmaya çalışanları gözlemliyorum.
Yeniden o günlere gelinmesini isteyenler var gibi geliyor bana. İnançlar üzerinden istedikleri gibi çıkar elde edenler, vatan topraklarının bölünmesi için işgal kuvvetleriyle işbirliği içerisinde olan sahte ‘din adamları’ ve devlet yöneticilerinin yaşadıkları günleri anımsayın.
Bu günlere gelindiğinde neler yapılmak isteniyor? Terör olayları yurdun değişik yörelerinde can alıyor, insanlar endişe içerisinde yaşar hale getirildi. Cumhuriyet’in kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün adının kullanılmaması için uğraşan çıktı ortaya. Din ve inanç sömürücülerine bazı grupların destek verdiği olaylar yaşanıyor. Bayrağımızın dalgalanamayacağı ‘kurtarılmış bölgeler’ oluşturulmaya çalışılıyor.
Milli Bayramlarımız çeşitli gerekçelerle iptal ediliyor, güvenlik sorunu bahanesi ile iptal edilen milli Bayramlarımızı unutturmaya çalışan bir zihniyet, gelecekte dini bayramlarımızı, ardından düğün törenlerimizi bile çeşitli bahanelerle yaptırmayacak olaylarla karşı karşıya gelebiliriz.
Sınavsız Pazar günleri yaşanmaz oldu. Sınavlar nedeniyle Cumartesi ve Pazar günlere düğün törenleri ve değişik törenlere kısıtlı izin verilir hale getirildik.
Şehit cenazeleri eskilerdeki gibi halkın yoğun katılımı ile toprağa verilmemesi için bir takım kısıtlamalar yaşanıyor.
Korku, endişe, kuşku ve insanlar sindirilme olayları ile karşı karşıya getirilirken, gündemdeki değişiklikleri takip edemez hale geldik.
Kilis ilimizin nüfusundan fazla Suriyeli mülteci bu ilimizde yaşamını sürdürürken, terör örgütlerinin hedefi haline gelen Kilis halkı gazetelere ilan vererek kurtarılmalarını istiyor.
Dün 19 Mayıs’tı. Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor bayramı kutlanacaktı. Yaygın basının bazılarının “Atatürk düşmanlığını anladık” ama, bazı yerel gazetelerde bile dün Bayramla ilgili haber vermeyenlere rastladık.
Bir zamanlar yayınlarında övgü ile sözettikleri zihniyet ile bugün iktidar arasında ayrılıklar olması ile birlikte aynı kişiler bugün dün, manşetlerden indirmedikleri zihniyete en fazla karşı çıkar hale geldiler.
İnsanların bir anlık sırt dönüşlerini, halkın sesi olması gereken basının çıkarları için halktan yana değil de, halkı yönetenlerden yana kılıç kuşanmalarını, ülkeyi işgal kuvvetlerinden kurtarıp bağımsız vatan toprakları haline dönüştüren Atatürk’e karşı olmalarını anlamakta zorlanıyorum.
Onlar böyle yaptıkça, insanları Milli duygulardan uzaklaştırma hareketleri, gelecekte insanların inançlarından da uzaklaşmalarına zemin hazırlayacağını düşünebilseler diyorum. “Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramınızı” kutluyorum, saygılarımla…
Bu vatanın toprak bütünlüğü ve işgal kuvvetleri karşısında bayrağımızın dalgalanması için verilen mücadele, şehit ve gazilerimizi anımsamak böylesi Milli bayram törenlerinde akla gelir.
Bu vatanın kurtuluşunda canlarını veren veya gazi olanların bizlere bıraktığı vatan topraklarını günümüzde nasıl hor kullandığımızı sorgulamamız gerekiyor.
Günümüzde camilerde rahatlıkla ibadet edilebiliyorsa, bayrağımız gönderde dalgalanabiliyorsa, işgal kuvvetlerinin askerleri tarafından kadınlarımıza ve genç kızlarımıza tecavüzler yaşanmıyorsa bunları kurtuluş Savaşı’ndaki kazanımlara borçlu olduğumu unutanlar ve unutturmaya çalışanları gözlemliyorum.
Yeniden o günlere gelinmesini isteyenler var gibi geliyor bana. İnançlar üzerinden istedikleri gibi çıkar elde edenler, vatan topraklarının bölünmesi için işgal kuvvetleriyle işbirliği içerisinde olan sahte ‘din adamları’ ve devlet yöneticilerinin yaşadıkları günleri anımsayın.
Bu günlere gelindiğinde neler yapılmak isteniyor? Terör olayları yurdun değişik yörelerinde can alıyor, insanlar endişe içerisinde yaşar hale getirildi. Cumhuriyet’in kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün adının kullanılmaması için uğraşan çıktı ortaya. Din ve inanç sömürücülerine bazı grupların destek verdiği olaylar yaşanıyor. Bayrağımızın dalgalanamayacağı ‘kurtarılmış bölgeler’ oluşturulmaya çalışılıyor.
Milli Bayramlarımız çeşitli gerekçelerle iptal ediliyor, güvenlik sorunu bahanesi ile iptal edilen milli Bayramlarımızı unutturmaya çalışan bir zihniyet, gelecekte dini bayramlarımızı, ardından düğün törenlerimizi bile çeşitli bahanelerle yaptırmayacak olaylarla karşı karşıya gelebiliriz.
Sınavsız Pazar günleri yaşanmaz oldu. Sınavlar nedeniyle Cumartesi ve Pazar günlere düğün törenleri ve değişik törenlere kısıtlı izin verilir hale getirildik.
Şehit cenazeleri eskilerdeki gibi halkın yoğun katılımı ile toprağa verilmemesi için bir takım kısıtlamalar yaşanıyor.
Korku, endişe, kuşku ve insanlar sindirilme olayları ile karşı karşıya getirilirken, gündemdeki değişiklikleri takip edemez hale geldik.
Kilis ilimizin nüfusundan fazla Suriyeli mülteci bu ilimizde yaşamını sürdürürken, terör örgütlerinin hedefi haline gelen Kilis halkı gazetelere ilan vererek kurtarılmalarını istiyor.
Dün 19 Mayıs’tı. Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor bayramı kutlanacaktı. Yaygın basının bazılarının “Atatürk düşmanlığını anladık” ama, bazı yerel gazetelerde bile dün Bayramla ilgili haber vermeyenlere rastladık.
Bir zamanlar yayınlarında övgü ile sözettikleri zihniyet ile bugün iktidar arasında ayrılıklar olması ile birlikte aynı kişiler bugün dün, manşetlerden indirmedikleri zihniyete en fazla karşı çıkar hale geldiler.
İnsanların bir anlık sırt dönüşlerini, halkın sesi olması gereken basının çıkarları için halktan yana değil de, halkı yönetenlerden yana kılıç kuşanmalarını, ülkeyi işgal kuvvetlerinden kurtarıp bağımsız vatan toprakları haline dönüştüren Atatürk’e karşı olmalarını anlamakta zorlanıyorum.
Onlar böyle yaptıkça, insanları Milli duygulardan uzaklaştırma hareketleri, gelecekte insanların inançlarından da uzaklaşmalarına zemin hazırlayacağını düşünebilseler diyorum. “Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramınızı” kutluyorum, saygılarımla…
