25 Nisan, 2024, Perşembe
DOLAR32.5422
EURO34.906
ALTIN2424.0
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Varlık ile yokluk

Bir halk hikmeti ile yazıma başlamak istiyorum. “Oynamasını bilmeyen gelin, yerim dar diye konuşurmuş!”

Bu sözü nereye çekersen, öyle yorumlayabilirsiniz. Bugünkü iktidarın sözcülerine baktığımızda, kullandıkları sözlerin nereye gideceğini, sonuçta ne gibi tepki alıp alamayacaklarını düşünmeden konuşmaya başlar oldular.

TÜİK verilerine göre yıllık enflasyon açıklanırken, öte yandan da Türkiye’de bu güne kadar yaşanan en yüksek enflasyon rakamına gelindiğini sanırım kabulleniyorlar.

Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan’nın sözlerinden bunu anlayabiliyoruz. Yani yüksek enflasyonun aşağıya çekilmesi gerektiğini, biraz vatandaşı sıktığı yönündeki sözlerden bunu anlamak mümkün.

Ülkemizde bu kadar yüksek enflasyon yaşanırken, 3 Ocak günü memur ve emeklilere yapılan zam oranına baktığımızda, yıllık enflasyon rakamının altında kaldığını anlamaktayız.

Emeklilerin enflasyona ezdirilmeyeceği söylenirken, açıklanan rakamlara bakıldığında bu sözlerin askıda kaldığına tanık olmaktayız.

İktidar şunu açık olarak söylemekten kaçınıyor; “Bir ekonomik yönden başarılı olamaz hale geldik!”deme zahmetinde bulunulmuyor.

Doğalgaza yapılan zam oranına bakıyorum. Sonrasında elektrik fiyatına yapılan zamma gelince tarihin en yüksek artışının yaşandığını görmekteyiz.

Yüzde yüzün üzerinde yapılan elektrik zammını düşündüğümüzde, TRT payının kaldırılmasının ardından bu artışın bu kadar yaksak olmasına akıllar almıyor.

Bir düğünde sahneye çağrılan insanlardan oyun oynamasını bilmeyenler, dürüş olarak “Ben oynamasını bilmiyorum, halaya çıkmayacağım”diye konuşuyorsa, en doğru davranışı yapmış olur.

Oyun bilmediği halde halaya duran kişi, davulun ritmine ayak uyduramayıp ta seyirciler tarafından gülünç duruma düşüyorsa; hem halayı, hem de kendisini perişan eder.

Mevcut iktidar nedense gerçekleri başka yönlere çekmeyi sürdürerek gündemi değiştirmeyi sürdürüyor.

Sadece iktidarda kalma hırsı uğruna bu ülkede yaşayan insanların ekonomik ve sosyal yaşantılarını perişan etmenin bir aleminin olmadığını ve iktidardaki yöneticilerin de böyle bir haklarının olmadığını belirtmek istiyorum.

Muhalefetin eleştirilerini gündemin önemli olayları haline getirerek, asıl önemli olan ülkenin geleceğini unutturmaya çalışmak sağlıklı bir yöneticilik anlayışı olamaz.

Sadece kendi doğrularına göre hareket etmek yerine, çevrede başka gözlerle görenlerin de görüşlerini dinlemek sağlıklı yöneticilik anlayışını getirir.

Tarihimize baktığımızda, Padişahların bile yeri geldiğinde Kadı’ların görüşlerine başvurduklarını ve onları dinlediklerini öğrenmekteyiz.

Hatta bazı Padişahların, halkın arasına girmek için onlar gibi giyinip pazaryerlerinde onları dinleyip sohbet ettiklerini de bilmekteyiz.

İktidar Milletvekilleri memleketlerine geldiklerinde sokaktaki vatandaş ve esnafla sohbetlerinde ekonomik gidişatın iyi olmadığını öğrendiği halde, bunu Merkezi hükümete götürüp götürmedikleri akla geliyor.

Oyun bilmeyenlerin halaya çıkmaları halinde, görünen olaylar izleyenlerin eleştirilerini beraberinde getirir.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar