Ülkemizdeki işsiz gençlerimizin sayılarına baktığımızda, Lise ve Üniversite mezunlarının bile iş bulabilmek için yıllardır beklediklerini öğreniyoruz.
Mesleklerine göre iş arayan kurum ve kuruluşlar bulamamaktan yakınıyorlar, Üniversite bitirmiş gençler ise iş bulamamaktan dert yanıyorlar.
Öğretmen adayı kaç gencimizin yıllardır atanabilmelerini beklediklerini burada sadece anımsatmak istiyorum. Üniversitelerin diğer bölümlerinden mezun olup ta açıkta kalan, yıllardır sınavlara girdikleri halde puanları tutmadığı için iş sahibi olamayanların sayıları ise her geçen gün artıyor.
İl sayımıza göre Üniversite açılması projelerini duyuyoruz, çok Üniversite demek sadece eğitim de fazlalık demenin yanında, okumuz ama iş bulamayan gençlik kitlesinin de çoğalması anlamına geliyor.
Okuyan insanlar görüyor, biliyor, tartışıyor ve sağlıklı toplum, huzurlu gelecek için kafa yormaya başlıyor. Bilenlerin ve tartışanların fazla olması ile birlikte fikirler de artıyor, görüşler gün gelip yeni görüşlerin ortaya çıkmasına neden oluyor.
Üniversite öğrencileri okurken kendisine verilen katkı kredisini okulu bittiğinde ödemek zorunda. Daha önceki yıllarda Üniversite öğrencisi, kendisine verilen katkı kredisini işe girdiğinde maaşından kesinti yapılarak geri ödeme yapardı.
Günümüzde ise bu durum değişti, Üniversiteyi bitiren bir genç, iki yıl içerisinde işe girememiş bile olsa kredi borcunu ödemek zorunda kalıyor.
Üniversiteyi bitirdiği halde bir işe yerleşemeyen bir genç için en az 12 bin liradan az olmayan kredi borcu çıkıyor. Bu durumda zor anlar yaşayan gençlerimiz borçlarını ödeyebilmenin çarelerini arıyor.
Babası olmayan veya ailede bu parayı ödeyebilme durumu bulunmayan Üniversite mezunu gençlerimizin psikolojik olarak ne duruma gelebileceğini düşünelim.
Geçtiğimiz günlerde CHP Gaziantep milletvekili Mehmet Gökdağ, hazırladığı kanun teklifinde; “Üniversite öğrencisinin kredi borcu silinsin”dedi. Üniversite öğrencileri arasında öğrenim kredisini ödeyemeyen 345 bin mezun gencimizin borç batağında olduğunu öğreniyoruz.
Rakamlara baktığımızda; Öğrenim kredisi borcu olan 1 milyon 156 bin Üniversiteliden 239 bini katkı kredisi çeken 388 bin gençten de 106 bini borcunu ödeyememiş durumda. Bu teklif yasalaşırsa, borçlu bulunan binlerce Üniversite mezununun yüzü gülmüş olacak.
Milletvekili Gökdağ,Üniversite öğrencilerinin kredilerinin de karşılıksız olmasını öneriyor.
Türkiye’de üç milyonu aşkın işsiz gençlerden 947 bini Üniversite mezunu olduğunu öğrendiğimizde, bu gençlerimizin kredi borçları konusunun gündeme getirilmesi olayı ve kanun teklifinin sonucu merak konusu oldu.
Bu kanun teklifinin oya sunulması olayında Meclis’te hangi siyasi parti Milletvekilinin ne gibi tavır alacağını gençlerimiz merak etmeye başladı.
Üniversite öğrencilerinin okurken aldıkları krediler, işe giremedikleri halde icra yolu ile geri alınması yoluna gidiliyorsa, aileler ise okuttukları halde işsiz kalan çocuklarının bir de kredi borçları için perişan olayları yaşıyorlarsa toplumsal olayların önlenebilmesi de zorlaşacaktır.
Başbakan Yıldırım açıkladı ya; “6 ay ödemesiz, nefes kredisi 5 milyar liradan 7.5 milyar liraya çıkarıldı”diye.
Üniversite mezunu, ama işsiz gençlerimizin kredi borçlarına da bir çözüm yolu bulunamaz mı? Saygılarımla…
