Sarımsağın kokusundan rahatsız olmayan yoktur.
Özellikle toplantılara giden insanlar sarımsaklı yiyeceklerden uzak durmaya özen gösterirler.
Hal böyle olunca birileri çıkıp ta; “Bu sarımsağı tuzlasatta mı saklasak, sarımsağı tuzlamasakta mı saklasak!?”deyivermiş.
Ama bu tümceyi soluksuz ve hatasız olarak okuyana ise, ağzı kokmasın diye bir bardak su vereceğini söylemiş.
Hadi bakalım bu tümceyi bir söyleyişte ve hatasız olarak siz de okumaya çalışabilirsiniz.
Sarımsak kokar, ama tuz kokar mı!? Bazı anlarda birileri çıkıp ta “Tuz koktu!”derse, bu sözden ne anlarsınız!?
Bazı anlarda yaşanan olumsuz olaylar gündem oluşturabildiği gibi, taraflar arasında “keşke yaşanmasaydı” diye de üzüntü verdiği olmuştur.
Örneğin, bir Devlet Hastanesi’nde görevli personele yine görevli polisler tarafından olumsuz uygulamada bulunulmasında yaşanan olaylar, Hastane yönetimi ile Emniyet Müdürlüğü arasında soğuk rüzgarların esmesine neden oldu.
Yine bir Devlet Hastanesi’nde yaşanan; Savcı ile görev başındaki Doktor arasında yaşanan olumsuz olaylar gündemi meşgul etmenin kapısını araladı.
Osmaniye Devlet Hastanesi’nde yaşanan Cumhuriyet Savcısı ile Ortopedi Doktoru arasında yaşanan olaylar, sosyal medya ile basında değişik şekillerde yorumlara neden oldu.
Kimin haklı veya kimin haksız olduğu yönüne bakmıyorum, sadece böylesi bir olayın yeri ile yaşanan olumsuzlukların insanların kafalarında farklı soruların çağrıştırması gündeme yerleştirdiğini söylemek istiyorum.
Koronavirüs illeti ile uğraş verirken, Bilim Kurulu’nun Ramazan ayında alacağı önlemleri insanlar sabırla beklediler.
Radyo ve TV’lerin başında uygulanacak kararların neler olacağı merak edildi.
Ülkenin en tepesinden gelen bir konuşma ile emeklilerin elleri yüreklerinin üzerinde sıkı sıkıya bağlandı.
AKP Genel Başkanı, aynı zamanda Partili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Uluslararası Demokratlar Birliği (UID) kadın Kolları ve Gençlik Kolları MKYK üyelerini kabulündeki yaptığı konuşmasında; "Emeklilerimiz bugün tarihlerinin en iyi gelir seviyesine sahiptir”diye konuştu.
Bu sözlerin SSK ve Bağ-Kur emeklisi için değil, farklı emekliler ile bir dönem Milletvekilliği yapanlar için söylediğini düşünüyorum.
Çünkü, bugünkü emeklilerin maaşları Bin 500 Tl’den başlıyor.
Sadece emekli maaşı alarak yaşamakta olan üç kişilik bir ailenin bir ay süre ile bu para ile nasıl geçinebileceğinin muhasebesini iktidar partili bir Muhasebecinin yaparak ayrıntıları ile bana göndermesi halinde inanacağım.
Her koşulda din ve inançların arkasına sığınırcasına konuşan iktidar yanlılara sormak isterim; Diyanet’in fitre ve zekat miktarının toplam rakamı ile bir emeklinin bir aylık maaşını eşleştirme zahmetinde bulunabilir misiniz!? Sahi ya; Bu ülkede iktidar var ama, Muhalefet Partileri ciddi anlamda neler yapıyor!?a
Yorum Yazın