26 Nisan, 2024, Cuma
DOLAR32.5853
EURO35.0376
ALTIN2458.8
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Türkü cinayetleri…

Düğün ve benzeri eğlencelerde çıkan tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine silahların patladığı, cinayetlerin işlendiğine tanık olmuş olmalısınız.

Yaşanan bu olumsuz ve üzücü olayların “pisi pisine öldü!”denilen bir olaydan kaynaklandığı da konuşulur.

Halil askerden izine gelmişti, köydeki komşularının oğlunun hafta sonunda düğünü vardı. İzininin bittiği gün komşusunun oğlu, arkadaşının düğünü olacağı için Halil bir gün gecikmeli olarak gitmeyi kafaya koymuştu.

O gün aynı köydeki nişanlısı da düğüne gelmiş, eğlence başlamıştı. Gecenin ilerleyen saatlerinde Halil halaya çıktı, biraz da alkollü olan gençler düğün evinin önünde türküler söyleyerek eğleniyorlardı.

Yaşlısı genci, kadını, erkeği halay çeken gençleri seyrediyorlardı. Halil birden efkarlandı, davulcuya; “Aldırma gönül aldırma” türküsünü çalmasını istedi. Davul ve zurna içten içten istenilen eserin sözlerini yorumlamaya çalışırken, Halil türkünün sözlerini söylemeye başladı: “Başın öne eğilmesin/Aldırma gönül aldırma./ Ağladığın duyulmasın/Aldırma gönül aldırma!?” diye türkünün sözlerini yorumlarken, komşusunun Gönül ismindeki kızları da Halil’in söylediği türküden etkilenmişti.

“Adlıma gönül” derken kendisi için söylendiğini içten içe sanıyor, duygularına hakim olamayarak gözyaşlarını cebinden çıkardığı mendille silmeye çalışıyordu.

Ne bilsin kız, bu türküyü ilk kez duyuyordu ve Halil’in kendisine yanık olduğu sanıyor ve kendisi için söylediğini düşünerek ellerini çenesine koymuş dinliyor, bir yandan da gözyaşlarını siliyordu.

Türkünün ikinci dörtlüğünün söylendiği sırada, Gönül’ün abisi Halil’in yanına gelerek başına bir yumruk indirdi. Başlayan tartışma bir anda kavgaya dönüşmüştü.

İbrahim yüksek sesle bağırıyor; “Lan eşşoğlu eşek” Madem ki benim bacımda gözün vardı da neden köydeki Eşe ile nişanlandın! Bizi köyde el aleme rezil mi etmek istiyorsun!? Senin sülaleni…..!”diye bağırmaya başladı.

Halil böyle bir olay olmadığını anlatmaya çalışıyor, araya giren köyün diğer

Gençleri kavgaya aralamaya çalışıyorlardı.

Tam bu sırada Gönül koşarak araya girdi, Halil’in yüzüne bir tokat attı; “Lan adi insan, madem ki beni seviyordun, madem ki benim için türkü yaktın da ne diye benimle değil de Eşe ile nişanlanıp askere gittin!?”diye bağırması ile İbrahim’in elindeki tabancanın patlaması bir anlık olmuştu.

Gönül’ün abisi İbrahim, Halil’i karnından vurmuştu, kanlar içerisinde Halil yerde yatarken, İbrahim olay yerinden kaçtı.

Olay yerine Jandarma ekibi geldi, sağlık ekipleri Halil’i hastaneye kaldırırken yolda kan kaybından yaşamını yitirmişti.

İbrahim yakalandı, bacısı Gönül’ü de mahkemeye tanık olarak dinlenmesi için getirmişti. Savcı ile Hakim yaşanan olayları dinlediler.

Sonunda İbrahim tutuklanıp cezaevine gönderilirken Hakim, Jandarmanın kolları arasındaki İbrahim’e seslenerek; “Oğlum! Bugüne kadar bu türküyü bilmiyordun ama, bundan sonra Cezaevinde yattığın her saatte, dört duvar arasında söyleyeceğin tek türkü “Aldırma gönül aldırma olacaktır!”

O zaman düşünmeyen öldürdüğün arkadaşını ve kendine söylendiğini sanarak iç geçiren bacının halini düşünerek günlerini sayacaksın!”diye konuştu.

İbrahim Cezaevine, Halil toprağa giderken; Gönül ise şimdi gönlü kırık şekilde yaşamaya çalışıyor. Saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar