Suriye’de 6 yıldır Türkmen Dağı’nda ateşle barut arasında savaşan Bayırbucak Şehitler Türkmen Komutanı Halit Şireki Osmaniye’ye geldi.
Ziyaret sırasında bir basın toplantısı düzenleyen Komutan, konuşmasına başlamadan önce tercüman beklendi. Ancak, sohbet sırasında Komutan Şireki’nin Türkçe’sinde anlaşılamayacak sözcükler çok az olduğu için tercümansız da anlayabildiğimizi belirterek dinlemeye başladık.
Türkmen Komutan’ın yüreğinde vatan, bayrak aşkı yatıyordu. Dilinden dökülen sözlerinde kutsal değerlerden sözederken, vatan ve bayrak ile birlikte bunların namus kavramını da vurguluyordu.
Suriye’deki savaşı, Türkiye’deki Çanakkale savaşı’na benzeten sözleri farklı bir tanımlamaydı. Allah, namus, devlet ve bayrak için savaştığını sık sık vurgulayan Komutan Şireki, yaşanan savaşla ilgili olarak kadın, çocuk ve yaşlıları ülkesinde ağırlayan ve kabul eden Türkiye devleti ile bu insanları bağrına basan Türk milletine de teşekkür ediyordu.
Konuşmalar sırasında Türkmen Komutan’ın en önemli sözleri ile 17 ile 45 yaş arasındaki Suriyeli’lerin vatanlarını terk etmelerine oldu.
Vatanlarını bırakıp kaçanların savaştan kaçtıklarını, rahat yaşamayı seçtiklerini belirten Komutan, “vatanları ve namusları için savaş vermeyenleri ülkenizde barındırmayın, onları sınır dışı edin!”diye konuşuyordu.
Bu sözler çok düşündürücüydü. Sözlerinin devamında ise; ülkelerinden kaçıp Türkiye’nin çeşitli kentlerine sığınıp, 17 yaşında evlenen gençler Komutan’ı çileden çıkarıyordu. 17 yaşındaki bir Suriyeli’nin evlenmeyi ve sevişmeyi bildiğine göre, eline silah alıp savaşmayı da bileceğini anımsatan Komutan, ülkelerindeki savaşın ancak mücadele ile kendi milletinin bitirebileceğini anlatıyordu.
Suriye’de terör örgütleri ile birlikte başka ülkelerin askerleri ile de mücadele verdiklerini belirten Komutan, mücahitlerin arasında ve devlet birliklerinin arasında yabancı ajanların sızdığını ayrıca böylesi bir mücadelenin daha verilmekte olduğunu dile getiriyordu.
Türkmen Komutan’ı dinlerken, Türkiye’deki eli silah tutan Suriyeli gençlerin durumunu aklıma getirmeye başladım. Komutan’ın anlattıklarına göre Türkiye’de şu anda 4 milyona yakın Suriyeli sığınmacı bulunuyor. Bunların en azından Bir milyon kişinin elinin silah tuttuğunu düşündüğümüzde kendi vatanının bağımsızlığı için mücadele vermek yerine, rahatı seçmek ve ülkeyi terk etmenin ardından tepki gösterilmesi olayını düşündüm.
Türkmen Komutan’ın ağır bir dille eleştirdiği ve bizlere de; “17-45 yaş arasındaki Suriyelileri ülkenizde barındırmayın, kovun, sınır dışı edin, iş vermeyin, destek vermeyin!” sözlerindeki vatan aşkını gözlerimin önüne getirdim.
Türkmen dağında verilen savaş sırasında üç kez gazi olduğunu vurgulayan, kardeşini, en yakın arkadaşlarını kaybeden Komutan Şireki’nin gençlere mesajları çok anlam taşıyordu.
Ülkemizde yaşayan bu gençler ise iş alanlarında veya okullarda eğitim görürken, bu konuda da Türkiye olarak onlara katkıda bulunurken, Komutan Şireki’nin “ülkenizde barındırmayın, kovun!”sözleri, ülkeyi yönetenlere de bir mesaj anlamını taşıyordu.
Suriyelilerin kadın ve yaşlıları değil, genç olanları kentimize geldiğinde bizim insanlarımız neler diyordu: “Vatanlarını korumak ve savunmak yerine, düşmanı bırakıp kaçan bir millet bunlar! Bizler olsa kadınımız, kızımız ve yaşlı insanlarımızla savaşır, ülkemizi terk etmeyiz. Bizi başka bir ülke de kabul etmez!”diye konuşulanları anımsadım. Saygılarımla…
Ziyaret sırasında bir basın toplantısı düzenleyen Komutan, konuşmasına başlamadan önce tercüman beklendi. Ancak, sohbet sırasında Komutan Şireki’nin Türkçe’sinde anlaşılamayacak sözcükler çok az olduğu için tercümansız da anlayabildiğimizi belirterek dinlemeye başladık.
Türkmen Komutan’ın yüreğinde vatan, bayrak aşkı yatıyordu. Dilinden dökülen sözlerinde kutsal değerlerden sözederken, vatan ve bayrak ile birlikte bunların namus kavramını da vurguluyordu.
Suriye’deki savaşı, Türkiye’deki Çanakkale savaşı’na benzeten sözleri farklı bir tanımlamaydı. Allah, namus, devlet ve bayrak için savaştığını sık sık vurgulayan Komutan Şireki, yaşanan savaşla ilgili olarak kadın, çocuk ve yaşlıları ülkesinde ağırlayan ve kabul eden Türkiye devleti ile bu insanları bağrına basan Türk milletine de teşekkür ediyordu.
Konuşmalar sırasında Türkmen Komutan’ın en önemli sözleri ile 17 ile 45 yaş arasındaki Suriyeli’lerin vatanlarını terk etmelerine oldu.
Vatanlarını bırakıp kaçanların savaştan kaçtıklarını, rahat yaşamayı seçtiklerini belirten Komutan, “vatanları ve namusları için savaş vermeyenleri ülkenizde barındırmayın, onları sınır dışı edin!”diye konuşuyordu.
Bu sözler çok düşündürücüydü. Sözlerinin devamında ise; ülkelerinden kaçıp Türkiye’nin çeşitli kentlerine sığınıp, 17 yaşında evlenen gençler Komutan’ı çileden çıkarıyordu. 17 yaşındaki bir Suriyeli’nin evlenmeyi ve sevişmeyi bildiğine göre, eline silah alıp savaşmayı da bileceğini anımsatan Komutan, ülkelerindeki savaşın ancak mücadele ile kendi milletinin bitirebileceğini anlatıyordu.
Suriye’de terör örgütleri ile birlikte başka ülkelerin askerleri ile de mücadele verdiklerini belirten Komutan, mücahitlerin arasında ve devlet birliklerinin arasında yabancı ajanların sızdığını ayrıca böylesi bir mücadelenin daha verilmekte olduğunu dile getiriyordu.
Türkmen Komutan’ı dinlerken, Türkiye’deki eli silah tutan Suriyeli gençlerin durumunu aklıma getirmeye başladım. Komutan’ın anlattıklarına göre Türkiye’de şu anda 4 milyona yakın Suriyeli sığınmacı bulunuyor. Bunların en azından Bir milyon kişinin elinin silah tuttuğunu düşündüğümüzde kendi vatanının bağımsızlığı için mücadele vermek yerine, rahatı seçmek ve ülkeyi terk etmenin ardından tepki gösterilmesi olayını düşündüm.
Türkmen Komutan’ın ağır bir dille eleştirdiği ve bizlere de; “17-45 yaş arasındaki Suriyelileri ülkenizde barındırmayın, kovun, sınır dışı edin, iş vermeyin, destek vermeyin!” sözlerindeki vatan aşkını gözlerimin önüne getirdim.
Türkmen dağında verilen savaş sırasında üç kez gazi olduğunu vurgulayan, kardeşini, en yakın arkadaşlarını kaybeden Komutan Şireki’nin gençlere mesajları çok anlam taşıyordu.
Ülkemizde yaşayan bu gençler ise iş alanlarında veya okullarda eğitim görürken, bu konuda da Türkiye olarak onlara katkıda bulunurken, Komutan Şireki’nin “ülkenizde barındırmayın, kovun!”sözleri, ülkeyi yönetenlere de bir mesaj anlamını taşıyordu.
Suriyelilerin kadın ve yaşlıları değil, genç olanları kentimize geldiğinde bizim insanlarımız neler diyordu: “Vatanlarını korumak ve savunmak yerine, düşmanı bırakıp kaçan bir millet bunlar! Bizler olsa kadınımız, kızımız ve yaşlı insanlarımızla savaşır, ülkemizi terk etmeyiz. Bizi başka bir ülke de kabul etmez!”diye konuşulanları anımsadım. Saygılarımla…
