Youtube’de yayın yapan yerel haber kanallarından birisinin muhabiri soruyor, Efendim, yerel seçimlerde hangi partinin adayına oy vereceksiniz?. Cevap vermeye utanır bir hali var teyzenin. Elinde büyük market zincirlerinden birisinin poşeti var, omuzları çökmüş. Yüzündeki ifade tedirgin, bakışları yorgun. “Hayırlısı olur inşallah” diyor kısık bir sesle. “24 Haziran seçimlerinde hangi partiye oy verdiniz “ diye soruyor muhabir. Teyze sıkılgan bir tavırla, “ Ak Parti” diye cevap veriyor. “Peki 31 Mart seçimlerinde Ak Partinin adayını destekleyecek misiniz ? diye soruyor muhabir. Teyze hiç tereddütsüz, “ Tabi Ak Parti, başka parti mi var?” şeklinde cevap veriyor.
Röportajın devamında konuşan kişilerin büyük bir kısmı teyze ile benzer ruh halini taşıyorlar. Umutları tükenmiş, söyleyecek sözleri kalmamış “ama” diyorlar “olmaz, başkası olmaz, başka bir parti ülkeyi yönetemez”
Kötü ebeveynler vardır, çocuklarını sürekli hırpalarlar, hayat enerjilerini umutlarını tüketirler. Gidecek bir yerleri ve yapacak bir şeyleri olmayan böyle ailelilerin çocukları alternatifsizlik duygusuyla ebeveynlerin yanlışlarını bile bile onların yanında yer alırlar. Halkın Ak partiyle kurduğu ilişkideki ruh hali kötü bir ailedeki çocukların ruh haline benziyor. Herhangi bir şeye koşulsuz bağlılık Anadolu topraklarında sıklıkla görülen bir davranış olmakla birlikte, son yıllarda ülkemizde yaşanan siyasi kamplaşmalar akıl almaz, mantık ve sosyoloji kuralları ile açıklanamaz boyutlara ulaştı.
Halkın böyle bir ruh haline sahip olmasına neler yol açtı? Türkiye’deki siyasetin önünü tıkayan, insanları alternatifsizliğe mahkûm eden bu durum nasıl oluştu? Karmaşık gibi görünen bu soruların cevapları oldukça basit aslında. Bu soruları cevaplayabilmek için Ak Partinin iktidarı geldiği yıllardan günümüze kadar geçen sürede yapılan seçimlere ve seçimlerin sonuçlarına bakmak, seçimlerin yapıldığı dönemlerdeki toplumsal koşulları incelemek büyük ölçüde yeterli. İlerleyen günlerde bu soruların üzerinde duracağız ve cevaplamaya çalışacağız.
Yeni politikalar üretemeyen, yeni isimleri vitrine çıkaramayan, gelecek vizyonunu kaybeden Ak Parti tükenmiştir. İktidarda olmasının sebebi başarıları politikaları değil, seçmenle kurduğu hastalıklı bağdır.
