25 Nisan, 2024, Perşembe
DOLAR32.5242
EURO34.9846
ALTIN2433.4
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Toplumlar, layık olduğu şekilde yönetilir!

Okumak, izlemek veya dinlemek gibi olayları yaşantısına almayan insanlar, çevresinde ve ülkesinde olup bitenlerden de haberdar olamazlar!

Son günlerdeki vatandaşlarımızın yaşantıları gözlemlediğim kadarı ile, insanlar yaşantılarından memnun görünüyorlar.

Tatlıcı önlerindeki kuyrukları görüyorum, imrenircesine izliyorum. Ekmeğin  5 Tl olduğu kentte, evine bir ekmek  almak yerine iki ekmek ücreti ödeyerek tattı yedikten sonra, evine giden inşaat işçisinin halini görüyorum.

Çarşı merkezinde, üzerine dökülmemesine özen göstererek iki adet “sarı burma tatlı” yedikten sonra evine giden inşaat işçisinin, evine de aynı tatlıdan götürmemiş olması beni üzüyor!

Ekmek fiyatına zam yapılmış,  5 liradan satılmaya başlanacağına yönelik haberleri paylaştığımızda, vatandaşlardan tepki göremiyorum. Demek ki, ekmeğe yapılan zammı kabullenmişler!

Toplu taşıma ücretlerinin 6,5 liradan, 9,5 liraya çıkması ile haberi paylaştığımızda yine vatandaşlardan aynı ilgi ve duyarsızlıklar görüyorum.

Tepkilerin yapılması veya önerilerin getirilmesi gereken haberlerimiz karşısında, vatandaşların hangi amaçla olursa olsun duyarlılık göstermemesi; “Susmak onaylamaktır!” tümcesini anımsatıyor bana.

Madem ki, susuyorsunuz, onaylıyorsunuz anlamında okuyucularımla benimde paylaşacaklarım elbette olacaktır!

Kartsız binişlerin 12,5 Tl olduğunu kabullenen, ekmeğin 5 Tl olduğuna ses çıkarmayan, emekli maaşına yapılan yüzde 30 zam karşısında, bir yıl boyunca; elektrik, doğalgaz, su ve gıda maddelerine yapılacak olan yüzde 100 dolayındaki zamları düşünmeyen vatandaşlarımıza ne sözüm olabilir ki!..

Tarikat adına, çocuk yaştaki kızını evlendirerek yıllarca “cinsel istismarda” bulunanlara tepki göstermeyenler, yeri geldiğinde “Dien-iman” üzerine “ahkam” kesenlere ne demeliyim!

Hayatın, günün birinde sonu olduğu gibi, yani “ölüm” olayı gerçekleştiği gibi, günümüzdeki yaşananların da günün birinde farkına varılarak veya süreç içerisinde sonuna gelineceğini bilmek “akıl” işidir.

Aklı olan düşünür, tartışır ve öngörülerini çalıştırır. Aklı olan; kişilerin sözlerine “biat etmek” yerine, kendi düşüncelerine de katarak eylemlerine gerçekleştirir.

Benimser veya benimsemez ama, kendisine dikte edilen sözlerin neticelerinin nereye varacağını düşünmek, kendisine “Allah-Tanrı-İlahi) tarafından verilen aklı ile karar vermesi gerektiği önem taşır.

Ülkedeki her program veya törende; Din ön plana çıkarılarak “Dualarla açılışlar” yapılırken, törene katılanların inançları ve o ortamdaki görüşlerine saygısızlık yapılıp yapılmadığı yönünde araştırma yapılıyor mu?

Bu ülkede yaşamakta olan 85 milyonun üzerindeki insanın tamamına aynı “Din ve inanç” yönünde karar vermek veya uygulamak, insanlık ve uygulanması istenen din adına bile uygun olmayabilir!

Din ve inançlar uğruna insanları bölmek, ayrıştırmak; bence bu ülke vatandaşlarını “iç savaşa hazırlamak” anlamını taşır! Bunlardan kaçınılmasını bir gazeteci olarak beklerken, değer verdiğim meslektaşım Uğur Mumcu’yu ölüm yıldönümünde saygı ile anarken; Öldürenlerin hala bulunmamış olmasından kaygı duyduğumu belirtmek istiyorum..

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar