İktidar, halkın ekonomik yaşantısını zora girdirecek yeni vergileri uygulamaya koymaya hazırlanırken, bir yandan da Suriye topraklarında veya ülkemizin sınırlarındaki terörle mücadele olaylarına vurgu yapıyor.
Bir ülkede yaşayan halkın huzurlu ve güvende yaşayabilmesi için terörle mücadele elbette devlet yöneticilerinin görevidir ve yerindedir.
Ancaklara baktığımızda ise AKP iktidarı 18 yıla yakındır ekonomik olarak halkın sırtına her geçen gün yeni vergileri yüklerken, bir yandan da terörü bitirme uğraşı vermeye çalışıyor!
Yeni vergi paketi ile ilgili ayrıntılı bilgi vermeyeceğim, yaygın medyadan bunları öğrenmiş olmalısınız. Yine ancak diyeceğim; tatile giden vatandaş otelde kaldığı her gece için ayrıca konaklama vergisi verecek. Bu ve benzeri uygulamalar ‘bütçe açığını kapatma” adına yapılacakmış.
Aslında, bir ilden bir diğer ile girişte vergi memurları taşıtları durdurup, konaklayacağı gün sayısı kadar kenti giriş ve konaklama vergisi de almalı!
ABD’nin, hem de Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yıldönümünde aldığı karardaki “Ermeni soykırımı” olayını iyi düşünmek zorundayız. Ayrıca ABD’nin; bizim terör örgütü olarak ilan ettiğimiz örgütleri terör örgütü olarak listesine almamış olması olayı da düşündürücü olsa gerek!
Emperyalist ülkelerin tepişmesi sonucu arada ezilen, yoksullaşan ve sıkıntı yaşayan gelişmekte olan veya geri kalmış ülkeler oluyor! Bunu anlamayan veya anlamak istemeyen, daha kötüsü de bu olayların dümen suyuna giden bir anlayış üzerine insanın aklı karışıyor!
Bütçe açığı ile ilgili geçtiğimiz günlerde iktidar partisinin raporu dikkatini çekti mi bilmem! “emeklilere verilen Bayram ikramiyesi ile maaş artışları” bütçe açığına neden olan gerekçeler arasındaymış!
Hay sevsinler bu sözleri yazan kaleminizin ucundaki mürekkebi!
TBMM’deki Milletvekillerinin aldıkları maaş, kaç emeklinin maaşına denk geliyor acaba!? Milletvekillerinin Meclis lokantasında içtikleri çay, çorba ve yedikleri yemeklerin fiyatı ile sokaktaki vatandaşın ödedikleri fiyat arasında yüzde kaç oranında fark olduğunu da bir hesap eder misiniz!?
Meclis lokantasında, yeni zamla 2 Tl’ye içilen çorbanın, vatandaşın dışarıda 8-10 Tl’ye içtiğini, aradaki uçurum rakam karşısında Vekillere yapılan bu uygulamanın “bütçeye zarar verip vermediği” neden düşünül müyor!?
En az 30 yıl prim ödeyip çalışarak emekliye ayrılan bir işçinin emekliye ayrıldığında Bin 50 lira gibi bir maaş geçerken, yılda iki dini bayramda Bin’er lira ikramiyenin “Bütçeye zarar verdiği” rapor edilirken, Bir dönem Milletvekilliği yapan kişinin emekli sayılıp, emekli maaşının 15 bin lira olduğunu neden düşünme zahmetinde bulunmuyorlar!?
İnsanların aklı ile alay etmek, sadece “ben bilir, ben doğruyum”demek güzel bir düşünce olmasa gerek!
Yerel yönetimlerde işi bilenlerin AKP’li Başkanlar olabileceği yönünde 31 Mart yerel seçimleri öncesindeki konuşmalar, pankart, döviz ve ilanları anımsayın!
Giresun’un Yağlıdere Belediyesi’nde İtfaiye aracı bulunmuyor! İktidar Partili yani AKP’li Başkan İtfaiye aracı almamış olmalı. 31 Mart yerel seçimleri sonucu MHP’li aday Yaşar İbaş Başkan seçilirken, Belediye kasasını 13 milyon lira borçla devraldı. 11 Kez Ankara’ya gidip, çalmadığı kapı bırakmadı, itfaiye aracı istedi ise de başarılı olamadı.
Cumhur ortağı iktidardan bir itfaiye aracı bile alamayan Başkan İbaş, bugün tepki gösteriyor. Geçtiğimiz günlerde çıkan bir yangında baba ile oğlu yaşamını yitirdi. Belediye Başkanı İbaş; “Aracımız olsaydı bu canlar gitmeyecekti”diyor.
Yorumları sizlere bırakıyorum, saygılarımla…
