04 Mayıs, 2024, Cumartesi
DOLAR32.34
EURO34.879
ALTIN2393.5
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Temmuz’u beklerken

Yılın ortasına gelindiğinde Tüik tarafından açıklanacak enflasyon oranı ile Temmuz ayında memur ve emeklilere yapılacak olan zamlar konuşulmaya başlanır.

Bir aydır memurlar ile emeklilerin maaşlarına ne kadar zam yapılacağı üzerine hesaplamalar yapılırken, medyanın da gündeminde tahmini rakamlar dile getirilmeye başlandı.

Nihayetinde Tüik tarafından Haziran ayı enflasyon rakamı açıklandı. Hesaplanan orana göre yılın ikinci yarısında  verilecek olan zamlar üzerine hesaplamalar bugünkü medyada yoğun şekilde yayınlanmaya başlandı.

İktidar partilerinin sözcüleri yeni maaşlarla ilgili her zamanki gibi, “doyurucu” sözcükleriyle açıklamalar yapmaya başladı.

Bir de emeklileri ile memurların beklentilerine bakmak gerekiyor. Yeterli olup olmadığı yönünde değil, verilecek olan maaş artışlarının, önümüzdeki günlerde eski haline dönüp dönmeyeceği yönünde…

Bugünden yarına gündemi takip ettiğimizde, maaşlara yapılan artışın karşısında giderlerin de artacağını düşüncesi ve kaygısı başladı bile.

Yarına kaç var demeye gerek yok. Asgari ücrete zam yapılmasının ardından, esnafın sattıkları ürünlere ne kadar zam yaptığına birlikte tanık olduğumuz aklıma geliyor.

Bazı illerimizde ekmek fiyatı artırıldı. 7 ile 7,5 Liraya yükseltilen ekmeğin fiyatı, süreç içerisinde yurt genelinde hayata geçirilecektir.

Maaşlara yapılan zammın ardından, ekmek başta olmak üzere diğer tüketim ürünlerinin de fiyatları arttığında, aradaki makasın açılmasına baktığımızda, sadece parada kullandığımız rakamların değiştiğini görmüş olacağız.

Düne kadar 5 liralık ürün, bugünden sonra 7 lira oluyorsa, maaşların artırılması karşısında değişenin sadece rakamların olacağı gerçeğinden hareket eden vatandaşların sesi farklı gelmeye başladı.

Vatandaşımız; “benim maaşıma zam yapılmasın, ama tüketim ürünlerine de zam yapılmasın. Sabit rakamda olma ve buna alışmalıyız!”diye konuşuyor.

Bu kaygı içindeki vatandaşların seslerine kulak vermek gerekiyor. Önümüzdeki süreçte; elektrik, doğalgaz, içme suyu, gıda maddeleri ile birlikte tüketim ürünlerinin de ücretleri artırılacaktır.

Vergi oranlarında yapılan artışların üreticilerin ekonomisine yansıması ile doğal olarak buralarda da fiyat artışlarına gidilecektir.

Rakamların büyümesi ile birlikte cüzdanda taşınan paranın sayısı artacak, kabarık şekilde taşınması zor olacaktır. Buna çözüm olarak Merkez Bankası 500 Tl’lik banknotları dolaşıma sürmeye kalkar mı, bunu da süreç gösterecektir.

Şu anda bir tane ekmek aldığımız 5 Tl’nin bankaların ATM’lerinde işlem görmediğine tanık oluyoruz. ATM’lerde  en az 10 Tl’lik banknotlarla işlem yapılabilir durumdayız.

1985 yılında asgari ücretin 10 bin 500 Tl. olduğu günleri anımsıyorum. Aradan geçen süreçte paramızdan 6 sıfırın atılmasının ardından, bu günlere geldiğimizde asgari ücret 11 bin 402 Tl’ye yükselmesini düşünüyorum.

Bu yılın sonuna gelindiğinde, 2024 yılının asgari ücretinin ne olacağı, emeklilerin maaşlarının ne olacağını şimdiden düşünmeye başlayanlar, bol rakamlar yerine kalıcı rakamlarla yaşamak istediklerini her koşulda dile getiriyorlar.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar