25 Nisan, 2024, Perşembe
DOLAR32.5732
EURO34.9814
ALTIN2425.3
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

TEK’leri mi istiyorsunuz!?

Siyasette son yıllarda “Tek millet, tek bayrak, tek yürek!” gibi sözleri sıkça duymaya başlar olduk.

Bunları istemek, diğerlerini öteleyerek olabilir mi? Milleti birlik ve bütünlüğe davet ederken, aynı zamanda barış içerisinde, huzurlu yaşamanın da istendiği anlaşılır. 

Ama görebildiğim kadarı ile istenilen o “TEK” sözcüğünün altında kendi siyasi emelleri, projeleri ve koltukları yatıyor gibi geliyor bana.

Herhangi bir siyasi sıfatı taşıyan kişi, aynı ülkedeki bir başka siyasi sıfatı taşıyan kişiyi öteleyici, hakarete varan sözlerle eleştirmeye kalkıyorsa, hatta daha da ileriye giderek; “… kucağa oturma…” gibi sözcükler kullanırken, böylesi konuşmalar  barış ve huzuru kaçırmaktan başka ne olabilir?

Birkaç ay öncesinde Mısırlıoğlu adındaki bir zatın Kurtuluş Savaşı için söyledikleri; “Keşke Yunan galip gelseydi” sözlerinin ardından, bu vatanın kurtuluşu için canlarını veren şehitlerimiz ve yaralı kalan gazilerimiz için aynı siyasiler neler yaptılar? 

Bununla da yetinilmedi, Gaziantep’in Şahinbey ilçesinde bu Ramazan Bayramındaki namazda Cami imamı Fadıl Yılan’ın  vaaz verdiği sırada kullandığı sözleri anımsayın.

Cami imanının sözleri yine kurtuluş Savaşı ve yine Yunan’ın kazanmasının daha iyi olacağı yönünde olduğunu öğrendiğimizde şehitlerimizin kemiklerinin sızladığını ve böylesi bir talipsiz konuşmanın hangi cesaretle yapıldığı olayını düşünebiliyor musunuz?

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde oyların çalındığı, hırsızlık olaylarının yaşandığını söyleyen bazı siyasilerin, aynı duyarlılığı ve tepkiyi Gaziantep’teki İmama göstermemeleri düşündürücü değil mi?

Bir zamanlar iktidara gelmesi için mücadele verdiğin partini bırakıp bir başka partiye geçeceksin, yeni partini övmeye başlayacaksın. Daha önceki partinde iken eleştiri yaptığın partiye geçtiğinde ise öfkeli konuşmalarla halk arasında öteleyici sözcükler kullanarak siyaset yapacaksın…

Gündem oluşturmak için iftiralar atarak rakip partilerdeki kişilerin aleyhinde somut olmayan konuşmalar yaparak, kamuoyunu etkilemeye çalışacaksın.

Devletin yönetim kademesinde görev yapan siyasiler; “Ana-baba” görevi yaparak adil ve sabırlı olmaları gerekir. Yöneticilerin hataları varsa eleştirilir, ancak onların tepkiler karşısında kendilerine çeki düzen vermeleri, hatalarını düzeltmeleri gerekirken, çözüm bulmak yerine sorun üretmek gibi bir lüksleri olamaz!

İktidara yakın “Yandaş” bir yaygın basının 28 Nisan 2019 tarihli  manşet haberi; “İstanbul seçimi milletin içine sinmedi” şeklindeydi. Hemen altında ise AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşması yeralıyordu.

Bu haberin altında koyu puntolu Büyük harflerle yazılmış; “HDP’li Belediyeler Türk Bayrağını kaldırdı” başlıklı haberi okuyoruz.

Diyarbakır ve Van Büyükşehir Belediyelerinin internet sitelerinden Türk bayrağının kaldırıldığı yazıyordu.

Peki, 31 Mart sonrasında T.C. ibaresi olmayan Belediye binalarına yeniden yazılması için Meclis’e verilen tekliflerin AKP’li üyeler tarafından red edilmesi ve AKP’li Belediye Başkanlarının T.C. ibaresinin red edilmesi olayı ile ilgili ne demeli!?

Böyle mi “TEK millet” etrafında bütünleşeceğiz? Bu ülkede yaşayan insanların görüşlerine saygı duyarak, hakaret etmeden, küçümsemeden, ötelemeden, adam kayırmadan yöneticilik yapıldığı zaman, işte o zaman barış içerisinde yaşayabiliriz. Saygılarımla…
 

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar