27 Nisan, 2024, Cumartesi
DOLAR32.455
EURO34.829
ALTIN2438.6
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Tehlikesizler

İnsanlar çevresindeki yakın arkadaşlarından, siyasi yandaşlarından çekindikleri ve içlerinden geçen gerçekleri konuşamadıkları anlarda tehlikeler yaşanabilir.

Tehlikesiz olabilmenin yolu, karşılıklı iletişimlerin çoğalması, hoşgörü ve anlayış içerisinde görüşlere saygılı olabilindiği zaman tehlikesiz yaşam ortaya çıkar.

Bazı insanlar tanıyorum, yaşamın gerçeklerini görüyor, biliyor ama konuşmaktan çekiniyor.

Böylesi olaylarla mesleğim gereği sık rastlıyorum. Birkaç örnek vermem gerekirse; bir mahallenin herhangi bir sorunu için birkaç kişi yanıma geliyor. Ellerinde dilekçe veya sözlü olarak sıkıntılarını dile getirecekler. Ya da ben mahalleye gidiyorum.

Yerel yönetimin ilgisizliğinden oluşan sorunların aktarılması için konuşacak mahalle sakini arıyorum. Vatandaş konuşmaya başlıyor, kameraya çekeceğiz veya sözzeliri yazacağız. Adını soruyoruz söylemiyor.

Konuşmak istemeyen vatandaşın söyledikleri; “Benim adımı vermeyin, beni kameraya çekmeyin!”

Peki ama, sorunları yaşıyorsun, konuşuyorsun, ama ismini vermekten neden kaçınıyorsu?

Böylesi bir sorumuz karşısında vatandaşın yanıtı aynen şöyle oluyor: “Ben partisinin üyesiyim, malum iktidardayız. Benim konuşmam doğru olmaz!”

Bir başka vatandaşın sözleri; “Benim oğlum belediye’de çalışıyor, ekmeğimiz oradan geliyor. Belediyenin aleyhine konuşmam doğru olmaz!”

Bir başka vatandaş ise konuşmamasına gerekçe olarak; “Benim kızım Hastanede çalışıyor. Şimdi buradan konuştuklarımı duyarlarsa kızımı işten çıkarırlar!”

Şimdi yeniden başa dönelim. Kiminin oğlu, kiminin kızı, kimileri de kendileri veya eşlerinin bir kamu kurumunda çalışmaları nedeniyle biz mahallenin sorunlarını onların ağzından yazamıyoruz.

“Gazetecisin, sen dile getir”denildiğini de burada artı olarak vurgulamak isterim. Halk kendi sorunlarını aktarmak isterken çekinirken, bu görevi olayları sadece dinleyerek duyan gazetecilerin yazmaları ile sonuçlanacağını sanan bir toplum haline getirildik.

Böylesi kişiler, önce oturdukları mahalle, sonra yaşadıkları yerleşim birimi, ardından da ülkenin geleceğinin konuşulabilmesi ve sorunların yönetenlere duyurulması noktasında tehlikeli geleceğin zeminine yardımcı olabilirler.

Yetkililer, yöneticiler duymayabilir, sorunları göremeyebilir. Burada görev duyarlı vatandaşlara, yöneticilerin çevresindeki çalışanlara düşüyor.

Belediye Başkanı mahallenizdeki sorunları göremeyebilir, duyurulmamış olabilir. İktidardaki siyasi partinin Belediye Başkanına en yakın olan o partinin mahalle delegesi olmalıdır. Parti yöneticileri ve Belediye Meclis üyeleri olmalıdır.

Eğer sorunlar böylesine aktarılmıyorsa, “Belediye Başkanına bunları duyurmayalım” gibi bir anlayış yaşanıyorsa, bu duyarsızlığı yaşayanlar mahallelerine olduğu kadar partilerine de zarar verirler.

Hatalar anımsatıldığında sorunlar çözümleniyorsa, eleştiriler ciddiye alınıp gideriliyorsa böylesi tepkiler yöneticilerin aleyhine değil, aksine lehine olabilecek gelişmeler olarak değerlendirilmelidir. Saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar