Osmaniye’nin Cevdetiye beldesinde geziden dönen bir aracın DSİ kanalına uçması sonucu giden canlara üzülüyoruz.
İskenderun ilçesindeki bir okuldaki öğrenciler, beraberinde velileri ile birlikte Osmaniye’mizin tarihi ve turistik yerlerine gezi düzenlediler.
Kentimizin güzellikleri görmek üzere komşu ilçeden gelen genç çocuklar ve yanlarındaki aileleri gezide gördüklerini birbirlerine anlatıp, şen-şakrak döndükleri sırada başlarına geleceklerden habersizlerdi.
Cevdetiye beldesindeki DSİ kanalı üzerinde hizmet veren köprünün konumu aslında çok önem taşımaktadır.
Osmaniye girişinden köprüyü geçiş noktasında Kastabala antik kenti yönüne araçların seyir şeklindeki sağa dönüş sağlıklı olarak hizmet verememektedir.
Köprüden direk olarak kadirli yönüne seyreden araçlar için sağlıklı olabilse de, Kastabala yönündeki gidiş veya gelişlerde Osmaniye yönü araçlar için tehlikeler oluşturmaktadır.
Bu alanda tek köprü yerine ikinci köprünün de yapılması sağlıklı trafik seyri bakımından önem taşımaktadır.
DSİ kanalı üzerindeki köprünün yerleştirilme şeklindeki hatalardan da bu açıkça anlaşılmaktadır.
DSİ kanalı üzerindeki bu kavşakta her an kazalara davetiye çıkarma riskinin bulunduğunu bizler görüyorsak eğer, teknik insanların da bizden daha öncelerinde görmeleri gerektiğini düşünüyorum.
Onca can kaybının ardından, olayın şokunu yaşamakta olan yaralıların durumlarını da düşündüğümüzde, bundan sonrasında kazanın faturasının kime çıkarılacağı konuşuluyor.
Araç şoförünün dalgınlığı, yolu bilememiş olması, önüne çıkan bir başka araca çarpmamak için direksiyon hakimiyetini kaybederek kanala uçması olayları tartışılırken, gezi olayının izinsiz olduğu yönündeki tartışmalar ve dava açılacak olması da bir başka sorunları gündeme getiriyor.
Oysa en önemli tartışılacak olayın, köprünün bitiş noktasındaki kavşaktaki sorun olduğu gündemin en önemlisi olmalıdır.
Bu alandaki petrol istasyonunun bulunduğu alanda trafik seyri yönünden sorunlar yaşanıp yaşanmadığı, kanal üzerinde araçların dönüş ve seyir yönlerindeki sorunların olup olmadığı da ayrıca incelenip, araştırılması gereken olaylar olarak değerlendirilmelidir.
Öncelikli olarak aynı bölgede ikinci köprünün yapılması, kavşağın genişletilmesi soruna bir çözüm yöntemi olarak uygulanabileceğini belirtmek isterim.
Olayın duyulması ile Osmaniye bir kez daha ülke gündemine yerleşirken, gözler bu üzücü kazaya çevrilirken, hatta Sağlık Bakanının bile gece geç saatlerde Osmaniye’ye geldiğini, Hatay Valisi’nin kentimize gelerek Valimiz Kerem Al’dan bilgiler aldığını öğrendiğimizde, kaza yerinin konumu üzerine çözüm yollarının bundan sonraki süreçte aranması gerektiğini anımsatmakta yarar görüyorum.
İnsanların su kanalında boğularak can vermeleri ile sonuçlanan bu üzücü olaydan Osmaniye’deki yöneticiler çok anlamlı dersler çıkarmalıdır.
Doğal olayların sıkça yaşandığı bölgelerde nasıl gerekli önlemler alınmak isteniyorsa, bu tür kazaların olduğu yerlerde de gerekli önlemlerin alınması için çalışmalar ivedi olarak yapılmalıdır.
Ölen canlara rahmet, yaralılara acil şifalar dileklerimle, saygılar….
İskenderun ilçesindeki bir okuldaki öğrenciler, beraberinde velileri ile birlikte Osmaniye’mizin tarihi ve turistik yerlerine gezi düzenlediler.
Kentimizin güzellikleri görmek üzere komşu ilçeden gelen genç çocuklar ve yanlarındaki aileleri gezide gördüklerini birbirlerine anlatıp, şen-şakrak döndükleri sırada başlarına geleceklerden habersizlerdi.
Cevdetiye beldesindeki DSİ kanalı üzerinde hizmet veren köprünün konumu aslında çok önem taşımaktadır.
Osmaniye girişinden köprüyü geçiş noktasında Kastabala antik kenti yönüne araçların seyir şeklindeki sağa dönüş sağlıklı olarak hizmet verememektedir.
Köprüden direk olarak kadirli yönüne seyreden araçlar için sağlıklı olabilse de, Kastabala yönündeki gidiş veya gelişlerde Osmaniye yönü araçlar için tehlikeler oluşturmaktadır.
Bu alanda tek köprü yerine ikinci köprünün de yapılması sağlıklı trafik seyri bakımından önem taşımaktadır.
DSİ kanalı üzerindeki köprünün yerleştirilme şeklindeki hatalardan da bu açıkça anlaşılmaktadır.
DSİ kanalı üzerindeki bu kavşakta her an kazalara davetiye çıkarma riskinin bulunduğunu bizler görüyorsak eğer, teknik insanların da bizden daha öncelerinde görmeleri gerektiğini düşünüyorum.
Onca can kaybının ardından, olayın şokunu yaşamakta olan yaralıların durumlarını da düşündüğümüzde, bundan sonrasında kazanın faturasının kime çıkarılacağı konuşuluyor.
Araç şoförünün dalgınlığı, yolu bilememiş olması, önüne çıkan bir başka araca çarpmamak için direksiyon hakimiyetini kaybederek kanala uçması olayları tartışılırken, gezi olayının izinsiz olduğu yönündeki tartışmalar ve dava açılacak olması da bir başka sorunları gündeme getiriyor.
Oysa en önemli tartışılacak olayın, köprünün bitiş noktasındaki kavşaktaki sorun olduğu gündemin en önemlisi olmalıdır.
Bu alandaki petrol istasyonunun bulunduğu alanda trafik seyri yönünden sorunlar yaşanıp yaşanmadığı, kanal üzerinde araçların dönüş ve seyir yönlerindeki sorunların olup olmadığı da ayrıca incelenip, araştırılması gereken olaylar olarak değerlendirilmelidir.
Öncelikli olarak aynı bölgede ikinci köprünün yapılması, kavşağın genişletilmesi soruna bir çözüm yöntemi olarak uygulanabileceğini belirtmek isterim.
Olayın duyulması ile Osmaniye bir kez daha ülke gündemine yerleşirken, gözler bu üzücü kazaya çevrilirken, hatta Sağlık Bakanının bile gece geç saatlerde Osmaniye’ye geldiğini, Hatay Valisi’nin kentimize gelerek Valimiz Kerem Al’dan bilgiler aldığını öğrendiğimizde, kaza yerinin konumu üzerine çözüm yollarının bundan sonraki süreçte aranması gerektiğini anımsatmakta yarar görüyorum.
İnsanların su kanalında boğularak can vermeleri ile sonuçlanan bu üzücü olaydan Osmaniye’deki yöneticiler çok anlamlı dersler çıkarmalıdır.
Doğal olayların sıkça yaşandığı bölgelerde nasıl gerekli önlemler alınmak isteniyorsa, bu tür kazaların olduğu yerlerde de gerekli önlemlerin alınması için çalışmalar ivedi olarak yapılmalıdır.
Ölen canlara rahmet, yaralılara acil şifalar dileklerimle, saygılar….
