18 Nisan, 2024, Perşembe
DOLAR32.5032
EURO34.8328
ALTIN2485.8
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Soytarı kılıklı biri!..

Okumayanlar veya okudukları sadece gözleriyle satırlarda gezdirerek yüreğinin içerisine sindirmeden ve aklının bir köşesinde tutmayanlar, günün birinde karşılarına çıkan herhangi birilerinin sözleri karşısında elleriyle birlikte başını da bükerek, önünde diz çöker!

Kim bunlar? Bilgi sahibi olanlar, okuduklarını akıllarının bir köşesinde saklayıp yeni ve ortamı geldiğinde dağarcığından çıkarıp kullanmasını bilenler, DİK duruş gösterir ve haklı bilgilerini doğruca konuşmaktan geri kalmaz.

İnsanların en kutsalı inançlarıdır. İnançları üzerinden kişileri kullanmak, onların maddi veya manevi yönlerinden çıkar elde etmek, kendilerini ‘akıllı’ sanan zatlarca kolaydır.

Bir insan bilgi sahibi olmadığı olay karşısında susmayı yeğler, konuşulanı ise gerçekmiş gibi dinleyerek, belki de bazı noktalarını benimseyebilir.

İnsanların inançları üzerinden maddi ve manevi sömürü yaparak günümüzde yaşadığımız olayları oluşturan bir cemaatin başındaki zatın, aslında “Din tüccarı ve ABD’de yaşamını sürdüren bir ajan, hatta ABD’nin emirlerini yerine getirmek suretiyle Türkiye’deki inançlı insanların emperyalizme karşı olmalarını engellemeye çalışan biri” olduğu yönündeki köşe yazılarımın üzerinden yıllar geçti.

Şimdi gelelim olayların yeni gelişmelerine. Kendim yıllardır önce Osmaniyem olmak üzere ülkemin tanıtımı, gelişmesi, sağlıklı ve barış içerisinde yaşayabilmesi için öneriler getirip, sorunların çözümü için de yetkilileri uyaran yazılar yazıyorum. Haksızlıkların karşısında duruyor, yetkilileri uyarıyor, halkımızın sorunsuz yaşamasından yana sıkıntılarını dile getirmeye çalışıyorum.

Bu yazdıklarım kendini bilmez bazı soytarılar tarafından nasıl algılanıyor veya yorumlanıyor biliyor musunuz? Benimle ilgili görüş, düşünce veya siyasi parti gibi farklılıklarla aleyhimde konuşmalar yapılıyor. Bunu yapan soytarılar ise ticari yaşamlarında inanç sömürüsü yaparak halkın canına okuduklarını akıllarının bir köşesinden bile geçirmeyen salaklar!

Ne yazmışım; “Dinimizi öğrenmek istiyorsak Kur’an-ı Kerim’i okumalıyız ve inancımızın kitabında yazılı olanları yerine getirirken, İslamiyetin önderi Hz. Muhammet’i önder almalıyız!”  Yanlış bir söz mü yazmışım?  Bunu neden yazmışım; Değişik cemaatler adı ile insanların inançlarını bölmeye çalışan, gruplara ayırarak ticari ve inanç tüccarlığı yapanlar karşısında Kur’an-ı Kerim’in TEK kitap olduğunu yazmam bazı soytarılar tarafından tepki gördü.

Adam sakal uzatmış, üzerine de farklı bir giysi ile yanında birkaç yaveri ile birlikte Osmaniye’ye gelerek bir dergah’ı ziyaret etmiş. Bir odaya sıkışan insanlar O zatın önünde eğilip, diz çökmüşler, sohbetlerini dinliyorlar ve burada bulunmanın önemli bir inanç etkinliği olduğunu sanarak, bazıları da cep telefonu ile görüntü alıyor.

Neymiş efendim bu kişi bilmem ne hazretleriymiş. Nereden biliyorsun, araştırıp inceledin ve o kişinin yaşamını iyi öğrendin mi? Diyelim ki öyle, bir kul’un bir başka kul önünde böylesine eğilip bükülmesi olayı inancımızın neresinde yazıyor?

Bir soytarı ise benim yaşam tarzımı eleştirmiş. Kendi yaşamımdan ben sorumluyum, benim yerime Cehenneme girmezsin ama Cennet’e gireceğimi bilsen benim yerime gitmek için kıçını bile sallarsın! Her kul, Allah’a karşı kendisinden sorumludur! Benim yaşam tarzıma bakmamı ve gazetede yazı yazmakla “Kamil olunmayacağını” yazan zat’ın kendisini ne sandığını merak ediyorum.

Mesleğim süresince “Gazetecilik mesleğini kullanarak herhangi bir kurumda iş yaptırdığımı kanıtlayan çıkarsa bugün istifa ederim” İşlerim için normal vatandaşlar gibi sıraya girip, işlerimi de her vatandaşa ne uygulanıyorsa öyle yapan biriyim. Bunun aksi kanıtlanırsa ben sözümün eriyim. Ama, O soytarı ve soyadının ne anlama geldiğini bile araştırıp bulmadan yaşamaya çalışan zat’ı, terbiye sınırlarına davet ediyorum!.. Esenlikle…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar