Kısa adı SODES olan Sosyal Destek programları kapsamında hazırlanan projelerin hayata geçirilmesi olaylarında her zaman güzel düşünürdüm, hala da öyle düşünmek istiyorum.
SODES projelerini hazırlayan STK’lar, çalışma alanlarını belirler, projelerini de ilgililere sunduktan sonra kabul görmesini beklerler.
Bu projelerden en önemlisi olarak gördüğüm ve Osmaniye Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü tarafından yürütülen “Kurtulmak mümkündür” adlı “madde bağımlılığı ile mücadele eğitimi” projesidir.
Bu proje ile uyuşturucu ticaretinin geçiş noktalarından biri olan ve son yıllarda üzücü olaylara tanık olduğumuz madde bağımlılığının yaygınlaşmaya başladığı Osmaniye’de genç kuşakların uyuşturucu bağımlısı olmasının önlenmesi ve mücadele edilmesi olayındaki yapılan/yapılacak olan çalışmalar olarak görmekteyim.
SODES projelerinde bu ve benzeri güzel projeler bizleri mutlu ederken, Osmaniye’de polisin düzenlediği operasyon sonunda “paralel yapı” içerisinde bulundukları ileri sürülen çalışmalarda SODES proje desteklerinin yeraldığını öğrenmekteyiz.
Bu projelerin hazırlanması sivil toplum kuruluşları, yani dernekler aracılığı ile yapıldığını düşündüğümüzde, SODES’e sunulan projelerde yapılan “usülsüzlükler, örgüte mali destek sağlanması” olayı ile ilgili olarak bazı dernek yöneticileri ile çalışanlarının gözaltına alınması, bazılarının tutuklanması, bazılarının ise alınan ifadelerinin ardından adli kontrol kararı ile serbest bırakılması olaylarını basın aracılığı ile halkımız öğreniyor.
Projeleri hazırlayan dernek yöneticilerinin SODES’e sunumlarında ve burada incelenmesi olayında yaşanan gelişmelere de dikkat çekmek gerekiyor. Bu projeleri kabul eden, desteklenen projelerin içeriğinde belirtilen çalışmalar, etkinlikler ve aktarılan maddi desteğin harcanma biçimi, faturalanması olaylarının incelenmesinde kimlerin görev aldığı da bu noktada önem çekmektedir.
SODES projelerinden destek alan kurum veya STK’ların amaçlarına yönelik olarak çalışmalarının takip edilmesi, yapılan harcamaların faturalanması olaylarını bir kez daha anımsattıktan sonra, yazımın başında belirttiğim “madde bağımlılığı ile mücadele” konusunda Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’nün çalışmaları okullarda ve benzeri yerlerde görsel olarakta bilinmektedir. Yani bu kurum projenin aslına uygun olarak çalışmalarını yürütüyor anlamına gelir.
“Paralel yapı örgütlenmesi”ne yönelik olarak yapılan operasyonlarda, SODES’ten destek alarak projelerini nerede ve ne şekilde hayata geçirdikleri kamu oyu ile paylaşılıp paylaşılmadığı, basın aracılığı ile kamuoyunun bilgisinin olup olmadığı da merak ediliyor.
Yaklaşık 8-10 yıl öncelerinde FG ile ilgili olarak Amerika’da yaşaması, Türkiye’deki bazı yapılanmalarının gelecek için tehlikeler oluşturabileceği, eğitim kurumları, emniyet ve askeri birlikler ile bankalar, büyük marketler ve basın üzerindeki tekelcilik olaylarının gelecekteki kuşkularını bu sütunlarda yazarken o günlerde bana tepki gösterenler, aradan geçen yıllar sonrasında benimle aynı düşünmeye başladılar. Okumadan, başkalarının söyledikleri bilgilerle yaşamanın sonunda, “kullanılma” olayını geç anlayabilirsiniz. Saygılarımla…
SODES projelerini hazırlayan STK’lar, çalışma alanlarını belirler, projelerini de ilgililere sunduktan sonra kabul görmesini beklerler.
Bu projelerden en önemlisi olarak gördüğüm ve Osmaniye Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü tarafından yürütülen “Kurtulmak mümkündür” adlı “madde bağımlılığı ile mücadele eğitimi” projesidir.
Bu proje ile uyuşturucu ticaretinin geçiş noktalarından biri olan ve son yıllarda üzücü olaylara tanık olduğumuz madde bağımlılığının yaygınlaşmaya başladığı Osmaniye’de genç kuşakların uyuşturucu bağımlısı olmasının önlenmesi ve mücadele edilmesi olayındaki yapılan/yapılacak olan çalışmalar olarak görmekteyim.
SODES projelerinde bu ve benzeri güzel projeler bizleri mutlu ederken, Osmaniye’de polisin düzenlediği operasyon sonunda “paralel yapı” içerisinde bulundukları ileri sürülen çalışmalarda SODES proje desteklerinin yeraldığını öğrenmekteyiz.
Bu projelerin hazırlanması sivil toplum kuruluşları, yani dernekler aracılığı ile yapıldığını düşündüğümüzde, SODES’e sunulan projelerde yapılan “usülsüzlükler, örgüte mali destek sağlanması” olayı ile ilgili olarak bazı dernek yöneticileri ile çalışanlarının gözaltına alınması, bazılarının tutuklanması, bazılarının ise alınan ifadelerinin ardından adli kontrol kararı ile serbest bırakılması olaylarını basın aracılığı ile halkımız öğreniyor.
Projeleri hazırlayan dernek yöneticilerinin SODES’e sunumlarında ve burada incelenmesi olayında yaşanan gelişmelere de dikkat çekmek gerekiyor. Bu projeleri kabul eden, desteklenen projelerin içeriğinde belirtilen çalışmalar, etkinlikler ve aktarılan maddi desteğin harcanma biçimi, faturalanması olaylarının incelenmesinde kimlerin görev aldığı da bu noktada önem çekmektedir.
SODES projelerinden destek alan kurum veya STK’ların amaçlarına yönelik olarak çalışmalarının takip edilmesi, yapılan harcamaların faturalanması olaylarını bir kez daha anımsattıktan sonra, yazımın başında belirttiğim “madde bağımlılığı ile mücadele” konusunda Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’nün çalışmaları okullarda ve benzeri yerlerde görsel olarakta bilinmektedir. Yani bu kurum projenin aslına uygun olarak çalışmalarını yürütüyor anlamına gelir.
“Paralel yapı örgütlenmesi”ne yönelik olarak yapılan operasyonlarda, SODES’ten destek alarak projelerini nerede ve ne şekilde hayata geçirdikleri kamu oyu ile paylaşılıp paylaşılmadığı, basın aracılığı ile kamuoyunun bilgisinin olup olmadığı da merak ediliyor.
Yaklaşık 8-10 yıl öncelerinde FG ile ilgili olarak Amerika’da yaşaması, Türkiye’deki bazı yapılanmalarının gelecek için tehlikeler oluşturabileceği, eğitim kurumları, emniyet ve askeri birlikler ile bankalar, büyük marketler ve basın üzerindeki tekelcilik olaylarının gelecekteki kuşkularını bu sütunlarda yazarken o günlerde bana tepki gösterenler, aradan geçen yıllar sonrasında benimle aynı düşünmeye başladılar. Okumadan, başkalarının söyledikleri bilgilerle yaşamanın sonunda, “kullanılma” olayını geç anlayabilirsiniz. Saygılarımla…
