27 Nisan, 2024, Cumartesi
DOLAR32.455
EURO34.829
ALTIN2438.6
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Sıkılan her kurşun!

Bazı insanların ellerine aldıkları silahlarla havaya veya belli hedefe atış yapmaları, onlara göre bir neşe kaynağı veya stres atma eylemi olabilir.

Düğünlerde havaya ateş atılması sonucu yaralanma, hatta ölüm olayları ile karşılaşıldığında insanlar bu kez acı olayları yaşamaya başlıyor. Oysa önceden bu olayları tahmin edebilseler, böylesi bir hareketi yapmamış olsalar acı ve üzüntü yaşanmayacak.

Osmaniye’den çıkıp Zorkun yaylasına doğru yol alırken  bazı noktalardaki tabelaların kurşun izleri ile delik deşik edildiğine tanık oluyoruz. Bu kurşunları hedefe atanlar, hedef olarak seçtikleri levhalara zarar verdiklerinde oluşan çirkin görüntü ile birlikte, milli bir servete kurşun attıklarının farkına varmak istemiyorlar mı?

Karaçay vadisi üzerindeki Belediye piknik ve mesire alanı yanında İl Özel idaresi tarafından bir düzenleme yapıldı. Oraya bir gölet oluşturuldu, yanlarına da “uyarı levhaları” yerleştirildi.

Kendini bilmez bazı kişiler bu levhaları atış poligondaki hedef gibi kullanmaları, duyarlı insanların canını acıtıyor.

Zorkun yaylası girişinde Osmaniye Belediye Başkanı Kadir Kara; “Zorkun yaylasına hoş geldiniz” yazılı bir saç levha yaptırıp astırmış.

Bu saç levha kurşunlara hedef olup, delik deşik edilmiş. Genişçe bir levhayı hedef tahtası gibi kullanmak ve buraya kurşun sıkmak hiçte hoş olmayan bir davranıştır.

Bir başka gidişimde aynı saç levhanın üzeri kapatılıp yeniden yazılan yazının yapıştırıldığını gördüm. Bu levhayı kurşunlayanlar, yeniden açtıkları masrafın insanların cebinden çıktığının farkına varamayacak kadar duyarsız kişiler olduğunu düşündüm.

Ağaçlara kurşun atanların yaptıkları hareketlere tanık oldum. Güzelim ağaçların bedenine saplanan kurşunların yerinden akan sıvının ağacın gözyaşı olduğunu düşündüm. Ağlamıştı, canı yanıyordu kendisine atılan her kurşundan!

Hayvanlara kurşun sıkanlar, öldürmeye çalışanlar ve onların canını yakanların insanlığın hangi koşulunu yaşadıklarını merak ediyorum.

Aklı ve fikirleri ile, hünerleri ile bilinçli insanlarımız var. Ancak bizim toplumda en büyük eksikliğin “ahlak” olduğunu düşünüyorum. 

Kişi ne kadar varlıklı olursa olsun, ne kadar iyi bir işi, evi, arabası ve çevresi olursa olsun; eğer ahlak anlayışından yoksun ise, toplum içerisinde yaşarken eylemlerinde ahlak anlayışından eksiklikleri varsa böylesi kişinin çevresine büyük zararlar verebileceği unutulmalıdır.

Silahlar öldürür, yaralar. Kem hedefteki canlıyı, hem de çevresindekilere acı verir.

Bir insana kurşun sıkıldığında kendisi olmasa bile bir yakını karşılık verebilir, ancak; bir hayvana kurşun sıkıldığında sadece kaçmakla kendini savunabilir. Bir ağaca veya yol kenarındaki levhaya kurşun sıktığında; o zaten yerinde sabit olduğu için sadece kendisini hedef seçenin kurşunlarının bitmesini bekler. 

Yerinde sabit duran varlıklara kurşun atmak ve bu eylemden de zevk alanlar varsa; yolda yürürken ayaklarına bir taşın takılıp düştüğünde canı nasıl acıyorsa, öylesi bir anı aklına getirmesinin önemini vurgulamak isterim. Mutlu günler dileğimle…
 

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar