29 Mart, 2024, Cuma
DOLAR32.489
EURO35.1409
ALTIN2325.9
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Şiddet!

Kadına yönelik şiddet ile ilgili gösteriler yapılıyor, basın açıklamaları, pankartlar, dövizlerle eylemler gerçekleştiriliyor.

“Kadın hakları” adı ile gerçekleştirilen bu eylemlerde öncelikli olarak ‘insan hakkı’ deyimine vurgu yapılması bence önem taşıyor. Çünkü, kadına yönelik şiddeti gerçekleştirenler erkekler ise eğer, şiddet yanlısı olan ‘erkeğin’ öncelikli olarak ‘insan hakkı’ üzerinde bilinç sahibi olması gereklidir.

Şiddet sadece kadınlara yönelik olarak düşünmemek gerekiyor. Kaba kuvvetin kadına da, erkeğe de, çocuklara da yönelik olduğunu düşündüğümüzde insanların birbirlerine karşı saygılı ve hoşgörülü olmalarının nasıl sağlanacağı üzerinde araştırmalar yapılmalıdır.

Uzmanların yapacakları araştırmalar neticesinde insanın insana karşı şiddet kullanmasının nereden kaynaklandığı da anlaşılacaktır.

Kadına yönelik şiddetin özellikle aile içinde başladığını, eş veya sevgili konumundaki kişilerce yaşanan olayların başlama şeklini incelemek gerekiyor.

Şiddetin uygulandığı olayların başlama şeklinin önceliğinde ekonominin yattığını incelediğimizde, işsizlik veya ekonomik gelirin yetersizliği gözümüze çarpıyor.

İşsizlikten bunalıma giren bir erkeğin, evde eşi ve çocuklarının yüzüne bakamayacak durumunu düşündüğümüzde, eşinin güzel sözünün bile o erkeğe ‘küfür gibi’ gelebileceğini düşünelim. 

Günlük yaşantılarında evlerinde ekonomik sıkıntı çekmeyenler için bu sözler farklı gelebilir.

Hani bir halk deyimi vardır; “Bekara kadın dövmek kolaydır!”diye. Yani ev ortamını yaşamayan, okula giden çocuklarının gereksinimlerini karşılayamayan, çalışıyorsa bile aldığı maaşla evinde huzur bulabilecek ortamı bulamayan erkeğin çatacağı ilk kişi eşi olacaktır.

Aile ortamında yaşanmaması gereken aile içi şiddetin önlenebilmesi için sadece uzmanların sözleri veya Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüklerinin kadına sahip çıkmaları, sığınma altına almaları ile sonuçlanacağı sanılmamalı.

İnsanların birbirlerine saygılı olabilmeleri, sinirlerinin azaltılabilmesi, aile içindeki kavga ve tartışmaların en aza indirilebilmesi için aile içerisinde ekonomik yaşantı çok önem taşımaktadır.

Olayları sadece bununla sınırlandırmak ta yanlıştır. Bazı erkekler vardır ki, işyerlerindeki acılarını evlerine geldiklerinde eşlerinden çıkarmaya çalışırlar. Bu da işyeri stresinden kaynaklanmaktadır. Bazı erkekler de vardır ki, farklı psikolojik sorunlar içerisinde yaşarken, kadına şiddet uygulamaktan sanki zevk alır!

Bunları bir bütün olarak sosyal ve toplumsal bir sorun olarak düşünmek, yaşanan olumsuz olaylar karşısında insanların onurlu ve huzurlu yaşanabilir ortamını oluşturmak gerekiyor.

Sokakta dilenen insanların neden dilendiklerini sadece onlarla konuşmakla yetinmeden, farklı gözlemlerle izlemek gerekiyor. Alışkanlıklar dışında hırsızlığın bile başlama şeklini incelemek önem taşımaktadır.

Alışkanlıkların önüne geçilebilmesi için kültür ve eğitimin önemi burada bir kez daha ortaya çıkmaktadır. Eğitim ve kültür derken, Üniversite mezunu bir erkeğin bile eşine şiddet uyguladığını gördüğümüzde nereye gittiğimizin sorgulanması gerekiyor.Saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar