26 Nisan, 2024, Cuma
DOLAR32.4456
EURO34.7929
ALTIN2442.4
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Sıcak mı sıcak…

Önce komşularımıza, ardından Avrupa ülkelerine, giderek, Asya, Ortadoğu derken dünyanın dört bir yanındaki ülkelerdeki gelişmeleri iyi takip etmemiz gerekiyor.

Kendi vatan topraklarımızda ise komşularımızdan daha çok duyarlı olmamız, yaşanan veya yaşanması olası olaylara karşı dikkatli olmak zorundayız.

Suriye’de yaşananların öyle veya böylesine içinde yeralmaktayız. Suriye’den kaçıp gelenlerin ve ülkemizde barınanların sayısının 2,5 milyon kişi olduğu söyleniyor.
İnsanlık olarak kapılarımızı açtık ve onlara bir şekilde kol kanat gerdik. Buraya kadar güzel. Ancak; Suriye’deki gelişmeler her geçen gün farklılık gösteriyor.

Son olaylara baktığımızda Rusya’nın Suriye’ye inmesi ile birlikte, Esat güçlenmeye başlar gibi oldu. Suriye’deki çatışmalara baktığımızda sadece iki terörist gurubun dışında, Esat güçleri ile muhalifler arasında da çalışmalar görülüyor.

Bu arada sınırlarımız terör saldırılarının tehdidi altına girmiş durumda. Türkiye Suriye’ye kara harekatı yapmanın hesaplarını yaparken, ABD ile Rusya’nın ortak tavırlarına baktığımızda, birileri bizi ‘gaza’ getirmeye çalıştığını algılamamız gerekiyor.

Türkiye savaşın içine çekilmek isteniyor, bu arada ülkemizi yönetenlerin kullandıkları sözler yabancı ülkelerde farklı yorumlamalara neden oluyor.

ABD’ye bakıyoruz; “Türkiye, PYG’ye saldırılarını hemen durdurmalı”diyor. Suriye; “Türkiye YPG’yi vurarak İŞİD’e destek oluyor”diyor. İran; “Suudilerin kara harekatına müsaade etmeyiz”diyor. (Ki, Suriye’ye kara harekatında Türkiye, Suudilerle ortak hareket etmenin planları içerisinde.) Rusya; “Suriye’de tek bir terör karşıtı cephe kurulmalı” açıklaması yapıyor. Suudi Arabistan’ın jetlerinin İncirlik’e gelip gelmediği yönünde iddialar var.

Ülkemiz, dış dünya da böylesine tartışmaların ve çeşitli savaş oyunlarının içine çekilmek istenirken, Önceki gün Ankara’da, Türkiye’nin Başkentinde, en önemlisi de
‘Devlet Mahallesi’nde) yaşanan üzücü olay çok anlamlı olduğu kadar da düşündürücüdür.

Eylemin yapılma şekli, olay yeri ve burada yaşanan üzücü durum ile, can kayıpları ile yaralıların sayıları da düşündürücüdür.

Başkentin göbeğinde böylesi bir eylem gerçekleştirilirken, oraya kadar bombanın nasıl ve hangi yöntemle getirildiği, güvenlik zafiyetinin olup olmadığı, kameraların izlenme noktasında görevlilerin o anda kameraların neresinde olup olmadıkları akıllara geliyor.

Bu eylemi basit görmemek gerekiyor, basit görülmemesi gereken eylemi de ‘acemi teröristler’ yapamayacağı akla gelir. Bombayı patlatan terörist veya teröristlerin buraya kadar gelişlerinde kontrol mekanizması dediğimiz olayın nasıl gözden kaçırılmış olabileceğini de iyi okumak zorundayız.

Türkiye’nin Suriye’ye kara harekatının konuşulduğu, Suriye’de yaşanan olaylarla ilgili bazı terör örgütleri ile ilgili Türkiye, ABD, Rusya ve Esat tarafından kullanılan sözleri birleştirdiğimizde farklı sonuçlar çıkarabiliriz.

Ülkemizin en iyi ve sağlıklı korunması gereken Başkent’in göbeğinde vatanı koruma görevini üstlenmiş askerlerimize böylesi bir saldırı yapılıyorsa; bu eylemin birileri tarafından bir ‘mesaj’ olarak algılanması da önem taşımaktadır.

Bu eylemle yaşamını yitirenlere rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar