Sevmek ve Ayrılık

Her yeniliğin yüreğe hoş gelmesi sevgiyi artırır, sevgilerin ayrılığa dönüşmesinde ise üzüntüyü doğurur.

İş sahibi olma, bir eşya alma, dertleşeceğini bulduğun bir insana kavuşma, evlenme ve bebeğinizin olması mutlu eder, sevindirir insanı.

Bu olayların bir de zıtlarının yaşanması vardır. Dost bildiğin birinden kötülük görme, sevdiğinden ayrılma, işini ve eşyalarını kaybetme, kabalalıklar arasında yalnız kalma, çocuğunu kaybetme ve en önemlisi de eşinden ayrılma olayları üzer insanı.

Osmaniye’de geçtiğimiz yıl yaşanan  nüfus bilgilerine bakıyorum. 2018 yılı içerisinde 9 bin 46 doğum olayı gerçekleşirken, bir önceki yıla oranla yüzde 5, 35 düşüş yaşanıyor.  Ölüm olayında ise 2 bin 335 kişi ile yüzde 5,35 düşüş görülüyor.

Evlenme sayısına bakıyoruz, 4 bin 35 kişi olarak görülürken yüzde 3,78 oranında bir önceki yıla göre artış yaşanıyor.

Boşanma sayısına geldiğimizde ise rakamın 880 olduğu ve bir önceki yıla göre oranın yüzde 47,89 olduğunu görmekteyiz.

Bu rakamlar 2018 yılında Osmaniye ilinde yaşanan ve nüfus kayıtlarına yazılan bilgiler olarak karşımıza çıkıyor.

Bir yıl daha geriye gidelim, yani 2017 yılı Osmaniye’sinde doğum, evlenme ve boşanma sayılarında düşüş, ölümlerde ise artış olduğunu görmekteyiz.

Bu yılki rakamlarda bir yıl içerisinde 9 bin 558 doğum, 3 bin 888 evlenme ve 595 boşanma sayısını görmekteyiz.

Osmaniye’nin nüfusu 2017 yılı rakamlarına göre 5 bin 549 kişilik bir artışla 527 bin 724 kişi olarak TÜİK kayıtlarına yansıdı.

Bu ayın son günlerinde TÜİK nüfus sayılarını açıklayacak. Osmaniye’nin 2018 yılı sonu itibarı ile nüfusunun ne kadar olacağı da belli olacak.

Yeni açıklanacak rakama göre 600 bin rakamına ulaşılabilir mi diye tahminler yapılıyor.

Bir önceki yıla göre 5 bin 549 kişilik bir artış sayısını düşündüğümüzde, artışın 10 bin kişi olarak olduğunu düşünsek bile kent nüfusu yine 600 bine ulaşmasının olası olacağını düşünmeyenlerdenim.

Asıl benim kafamı karıştıran rakamlar ise doğum olayındaki düşüşler ile boşanma sayılarındaki artışlar oldu.

Doğum olayında 2017 yılında olduğu gibi 2018 yılında da düşüşler yaşandı. Nüfus artmış, geçtiğimiz yıl bir önceki yıla göre evlenme oranında da artış var, ama doğumda azalma yaşanıyor…

Gelelim evliliklerin boşanma ile sonuçlanması olayına. Geçtiğimiz yılki boşanma oranının nüfusa göre yüzde 47,89 olması düşündürücü toplumsal yaşamın geleceği konusunda kuşkuları artırıyor.

Mutlu olabilmek için evlenen çiftlerin, geriye bırakacakları çocukları olmasını isteme noktasında, çoğalmaya önem vermemeleri olayını iyi araştırmak gerekiyor.

Bir başka açıdan bakıldığında, evlenen çiftlerin mutlu olmak için çıktıkları yolun bir bölümünde birbirlerine veda ederek ayrılmaları da ayrı bir araştırma konusu olarak karşımıza çıkıyor.

Çocukları olmayan ve birbirlerinden ayrılan çiftlerin yaşantılarında mutluluk bekleyemeyiz. O insan toplum arasında gezerken bir yanları eksik hissederler kendilerini.

Mutsuzdur, huzursuzdur, kendilerinden geçmiş halde gibi dolaşırlar insanların arasında. Mutlu olabileceğiniz yöntemlerle mutlu olmanız dileklerimle, saygılar…