Başlıkta kullandığım sözleri tersten okumak istiyorum; “Savaş ma, Seviş!” diyerek bugünün anlam ve önemini vurgulamak istedim.
14 Şubat “Sevgililer günü” olarak kutlanıyor, benim görüşüm ise; “Sevenler günü” olarak kutlanması yönünde olmalı.
Sevmenin sadece karşı cinse yönelik olmayıp, doğadaki canlı ve cansız tüm varlıklar için olmasının gerektiği yönüne bakıyorum.
İnsan denilen varlık, önce kendileri gibi yaratılmış olan insanları sevemediği sürece, diğer canlıları sevemeyeceği gibi, cansız varlıkları sevmek aklından bile geçemez!
Aklını yerinde kullanabilen, aklını kullanma yetisini yitirmeyen, yüreğinde güzellikler taşıyabilen her canlı karşısındaki varlıklara karşı sevgilerini çeşitli davranışlarla gösterir.
Yeryüzündeki canlıların akıl sahibi olarak bilinen insanların çevresindeki insanlara karşı verdikleri savaşları bir kenara bıraktığımızda, kendi içinde bile kendiyle barışık olmayanlara rastlayabiliyoruz.
Toplumsal huzur ve barışın sağlanabilmesi için konulan yasaların uygulanması sırasında oluşan olumsuzluklar bazı anlarda aklımızı karıştırmaya yetiyor.
Bazı olumsuz olayları paylaşmak istiyorum: “Ödevini evde unuttuğu için öğrencisinin kafasına vurup, yüzüne tokat atan öğretmen hakkında verilen beraat kararı, Yargıtay tarafından bozuldu.”
Konya’dan bir haber başlığı; “Eşi Tuba E. (37)’yi, üç çocuğunun gözü önünde 46 yerinden bıçaklayarak öldüren Bekir E. (40)’ın yargılandığı davada; Bekir E. “Ben hep yapıcıydım”diye konuştu.”
Muğla’dan bir haber; “Kiralık katil tutup kocasını öldürttü. 48 yaşındaki Ebru B. Kiralık katille 250 bin liraya anlaştı, 60 yaşındaki eşi Hasan B.’yi silahla öldürttü. Eşi ölünce 3 milyon liralık mal varlığının kendisine kalacağı gerekçesi ile eşini öldürten kadının planı Jandarma’nın araştırma ve incelemeleri sonucu ortaya çıktı.”
Biraz da ülkemizi ilgilendiren olaylara girelim. Suriye topraklarında şehit düşen askerlerimiz ve siyasilerimizin sözleri…
Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe’de düzenlenen “Yaşayan insan hazineleri ödül töreni” sırasında, Suriye ile ilgili konuşmasında İdlib’te Mehmetçiğin şehit olması olayları ile ilgili olarak; “Rejim güçleri ciddi manada misli ile belalarını buldu”diye konuştu.
İktidarı “koşulsuz olarak destekliyorum” diyen, MHP Lideri Bahçeli ise partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada; “Esat tahtından indirilmeden ne Suriye’ye ne de Türkiye’ye huzur gelecektir. Türk milleti Şam’a girmeyi planlamalı!” sözlerini kullandı.
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ise bu kez farklı bir yorum getiriyor. Perinçek’in AKP iktidarı bir çok olayda desteklediğini anımsadığımda, bu uyarı niteliğindeki sözleri dikkatimi çekti: “”İdlib meselesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Amerika tarafından tuzağa çekildiği”yönündeki Perinçek’in sözleri, Saddam Hüseyin’e Amerika’nın söyledikleri ve sonuçları anımsatılıyor.
Gelişen ve yaşanan olaylara bakıyorum, ardından “Büyük Ortadoğu Projesi” çalışmaları ve bu Projenin “Eş başkanı” olduğunu söyleyen siyasetçinin sözlerini anımsıyorum.
Sonrasında mı; inançlarımın üzerinden siyaset yapanları, yaşadıklarını ve kazanımlarını inkar edenleri ve inançlı görünüp, inançsız yaşayanları tanıdığımda, uzaklaşmak en iyisi mi diri!?
ABD’nin Ankara Büyükelçiliği tarafından İblib’de şehit düşen Mehmetçiklerle ilgili, başsağlığı dileyerek; “Türkiye’nin yanındayız!” sözlerine inanamıyorum.
Sevgi gününüzü kutluyor, Barış dolu bir dünya diliyorum. Saygılarımla…
