Cennette, birbirini Allah için seven herkesin sevgilerini tazeleyecekleri, eski dostlukların ebedî olarak yeniden kurulacağı, herkesin Allah için sevdiği yakınlarıyla anne, baba, evlat, kardeş, arkadaş ve akrabaların birbiriyle görüşeceği ve diledikleri zaman beraber olacakları da Kur'an’ın müjdeleri arasında yer alır. “O güzel son (cennet), babalarından, eşlerinden ve çocuklarından layık olanlarla birlikte girecekleri Adn cennetleridir;
“ Kur'an'da on bir yerde bahis konusu edilen adn cennetleri, "içinde güzel meskenlerin, tahtların, altın ve incilerle süslenmiş ince ipekten yeşil elbiselerin, sabah akşam ikram edilen türlü yiyeceklerin, gözleri başkasını görmeyecek kadar eşlerine bağlı hûrilerin ve çeşitli ırmakların bulunduğu ebedî bir yurt" olarak melekler de 'Sabretmenize karşılık elde ettiğiniz esenlik daim olsun! Dünya yurdunun sonu ne güzel oldu!' diyerek her kapıdan onların yanına girerler.” (Rad, 13/23, 24)
“Onların gönüllerinden her türlü kini kaldırmışızdır. Karşılıklı tahtlarda kardeşçe otururlar. Onlara hiçbir meşakkat erişmez. Onlar oradan çıkarılacak değillerdir.” (Hicr, 15/47, 48)
“Onlar nimetlerle dolu cennetlerde karşılıklı koltuklara kurulmuş halde ikramlara mazhar olurlar.” (Sâffât, 37/43, 44.)
“Onlar bahçelerde ve pınar başlarındadırlar. İnce ipekten ve parlak atlastan elbiseler giyinip karşılıklı otururlar.” (Duhân, 44/52, 53)
Cennette ve berzahta sevdiklerimizle kavuşacağımıza inanıyoruz buna iman edip bunu umuyoruz, fakat bunu kesin olarak nerden biliyoruz? Delilleri vardır tabiki!
Cennette, birbirini Allah için seven herkesin sevgilerini tazeleyecekleri, eski dostlukların ebedî olarak yeniden kurulacağı, herkesin Allah için sevdiği yakınlarıyla anne, baba, evlat, kardeş, arkadaş ve akrabaların birbiriyle görüşeceği ve diledikleri zaman beraber olacakları da Kur'an’ın müjdeleri arasında yer alır. Bu dostlar ve yakınlar, Kur'an’ın haberine göre derin gölgeliklerde karşılıklı iskemlelerde ve koltuklarda otururlar ve dünya maceralarını birbirlerine naklederler.
Kişinin dünyada sevdikleriyle beraber olduğu gibi, âhirette de sevdikleriyle beraber olması Allah’ın hususî bir lütfudur. Zaten beşer olarak biz de bunu istiyoruz. Çünkü ancak sevdiklerimizle birlikte olduğumuzda mutlu olabiliyoruz.
Hz. Âdem (as) yaratıldıktan hemen sonra, sevdiği bir eş olarak beraberinde Hz. Havva validemizin de yaratılmış olması, insanoğlunun sevdikleriyle birlikte yaşamaya ne derece meyyal olduğunu göstermeye yeter. Cenâb-ı Hak da bu isteğe cevap olarak insanoğluna beraberinde sevebileceği eşler, dostlar ve arkadaşlar yaratmıştır.
Çok şükür ,dünyada ihlasla sevenlere ne mutlu Allahın rızası için eveveynlerini seven evlatlara.
Ne mutlu birbirlerini sevip sayan kollayan eşlere. ( karı kocaya )
Hiç çıkarsız seven dostlara.
Nitekim Peygamber Efendimiz (asm) şöyle buyurmuştur: “Ruhlar, sınıf sınıf toplanmış cemaatlerdir. Birbiri ile dünyada tanışmış ve birbirlerini sevmiş olan salih ruhlar, orada bir araya gelirler ve birbirlerini yine severler.”
Dünyada birbiri ile zıtlaşan, birbirini inkâr eden, birbirine muhalif giden ve birbirini sevmeyenler ise oradada yine birbirlerine muhalif giderler, birbirlerini sevmezler ve birbirinin sınıfında da olmazlar, Allah böyle olmaktan uzak etsin bizleri, sevip seven sevilen ahirette dostlukları baki olanlardan olabilmek temennilerimle.
MEKKE’NİN KOMŞUSU