08 Mayıs, 2024, Çarşamba
DOLAR32.2619
EURO34.7191
ALTIN2402.0
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Sertleşmek

Sert cisimler dik durur, başını önüne eğmesini beklemek zor olur. Yumuşak cisimler ise her zaman kırılgan, boynunu öne eğmeyi hüner sanırcasına gözlenir.

Günümüzde dik duranlar sertleşenler midir, yoksa kul hakkı yemeden gerçeklerle birlikte yaşayanlar mıdır?

Sözlere değil özlerine bakmak gerek insanların. Konuştuklarına değil, yaşam biçimlerine bakılarak kişiler eleştirilmelidir. Sözü ile özü bir olmayanların günün birinde foyaları ortaya çıkabilir.

Oruç tutmadığı halde oruç tuttuğunu söyleyerek inanç sömürüsü yapanlar, çevresindeki insanları kandırabilirler, ancak Allah’ı kandırabileceklerini mi sanıyorlar?

Bir siyasi partinin görüşlerine koşulsuz şekilde bağlı kalarak, eksik veya aksaklıklarına göz yumanlar, hatalarını görmezden gelenler halkın haklarını çiğnediklerinin farkına ne zaman varabilecekleri de merak konusu olabilir.

Biz gazeteciler eksik veya aksaklıkları dile getirirken, yeri geldiğinde hataların düzeltilmesi noktasında önerilerimizi de aktarırız. Önerici eleştirilere açık olmayanlar siyasetle uğraşamadıkları gibi, yönetici de olmaları zor olur onlar için.

Bir de zaman zaman dile getirdiğim ‘at gözlükle bakma’ deyimini anımsatmak istiyorum. Bu memleketi ve yaşayan canlıları sevenler  hatalara, eksik ve aksaklıklara gözlerini kapatıp, kulaklarını da tıkadıkları zaman yaşanan olayların birer suç ortağı olduklarını unutmamalıdır.

Birileri çıkıp ‘bana akıl mı veriyorsun?’diyebilir. Kimseye akıl verdiğim filan yok. Bugünkü yaşantınızda üç kuruşluk çıkarınız için boyun eğip, olaylara at gözlüğü ile bakıyorsanız, yarın keserin sapı dönüp size döndüğünde sakın ha pişmanlıklarınızı çevrenizde anlatmaya kalkmayınız.

Hiçbir makamın kalıcı olmadığını, canlıların yaşamının da bir gün sona ereceğini inkar edebilir misiniz? Bugün bir yerde yönetici olabilirsiniz, diyelim ki yeriniz sağlam, emekli bile olmadan çalışıyorsunuz. Emekli olmayı da düşünmeyebilirsiniz ama, ölüm denen gerçekle o makamınızı kaybedebileceğinizi hiç mi düşünmüyorsunuz?

Son zamanlarda akıllarına köşeli jeton takılmış gibi dakikalar sonrasında algılama yapan kişiler, bu algılamaları da gecikme nedeniyle yanlış yorumlayanların sayılarında gördüğüm artışlar, yaşamsal anlamda beni üzüyor.

Bu durumlara nasıl geldik, neler yaşamaktayız diye akşam kafanızı yastığa koyduğunuzda düşünen kaç kişi var?

Sabahleyin fırından ekmek alacaksınız, insanlar toplanmış ocaktan çıkacak ekmeği bekliyor. Masanın üzerinde ekmekler dururken fırıncının sormasını bekleyenler var. Bunu da bir kenara bıraktık, vatandaş ön sırada ama masadaki ekmekten almıyor, arkasındaki ise bekliyor. Soruyorsunuz ekmek almayacak mısınız diye. Vatandaşın yanıtı aynen şöyle; “ben o beyaz ekmeği almayacağım, üzeri kızarmış olandan alacağım”

Madem ki öyle de neden bir arkanda bekleyen vatandaşa bunu önceden söylemiyorsun?

Vatandaş fırında pide yaptıracak, getirdiği peynirle 4 pide yaptıracak. Ancak peynir fazla geliyor. Fırıncı eldeki peynirden 5 pide çıkacağını söylese de vatandaş 4 pidede ısrar ediyor. Peynir hamurun üzerinden taşıyor, vatandaş bunu gördüğü halde peynirin gerisini eve götürmeme uğruna 4 pidede ısrar ediyor.

Bu arada fırıncının o halini görmelisiniz. Ne günler yaşamaktayız yarabbim!.. Saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar