26 Nisan, 2024, Cuma
DOLAR32.5385
EURO34.9785
ALTIN2439.3
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Serseri Aşık!..

Serseri ya da soytarı sözleriyle ‘aşık’ sözcüğünü bir bütün içerisinde kullanmak gerekirse, ne gibi kişilere böylesine bir söz kullanılabilir?

Aşık olmanın serserilikle ne ilgisi var diyebilirsiniz! İlkeli olmayanların, günü birlik yaşayanların, geleceği göremeyenlerin aşkları mıdır anlatılmak istenilen!?

Belki de kendinden geçmiş halde yaşantısını sürdüren birilerinin çevresine verdiği zararlar diyebilir miyiz?

Serseri olmak veya olduğunu söylemek birilerine, aşk ile bütünleştirildiğinde verilmek istenilen mesajın ne anlama geldiğini de iyi okumak gerekiyor.

Kavgacı bir insan düşünün, bir olayla ilgili konuşmak istediğinizde anlatamıyorsunuz veya kendi anladığı gibi yorumlamaya çalışıyor. Asıl olan sizin ne anlatmak istediğiniz mi, yoksa karşınızdakinin sizin anlatmaya çalıştığınızı anladığı kadar olanı mı gerçeği ortaya çıkarabilir?

Hani bir halk deyimi vardır; “keçeyi su atmış, çıkan yerine taş atıyor!”diye. böylesi durumlarda kendini bırakmış, olayların akışını seyrederek “gelen ağam, giden paşam!”derler ya, böylesi kişiler vurdumduymaz tavırları ile toplum arasında yaşarken, çevresine ne gibi zararlar verebileceğini anlayabilmek önem taşır.

Aşık olmak veya sevmek! Bu iki sözcük; sadece insanın bir başka insanı sevme anlamını mı taşır, yoksa aşk ya da sevgi denildiğinde doğadaki diğer canlılara karşı duyulan ilgi midir?

İki kişi kendi arasında konuşurken, aşktan sözedildiğinde mutlaka karşı cinse karşı duyulan duygu anlamında değerlendirilmektedir.

Oysa; ana, baba, kardeş ve evlatlara karşı da sevgi, şefkat ve aşk duygularının yaşandığını görmekteyiz.

Ya serseri olarak aşık olmak, yani dengesizce ve gözlerini kapatarak önünü göremeden ilgi duymak gibi olayların neticesi nasıl sonuçlanacaktır?

Birileri bir başkasının aleyhinde konuşuyor, iyi veya kötü tepki verirken, bir diğerinin en son söyleyeceği sözleri, ilk baştan söylemesi halinde geri dönüşü zor olabilecek sonuçları da beraberinde getirebilir.

Özellikle yönetici konumundaki kişiler eleştirilirken onların kişisel durumları yerine, hizmet noktalarındaki yetersizlikleri, başarısızlıkları veya hataları ön plana çıkarıldığı zaman eleştiri yerine ulaşmış olur.

Birileri de çıkıp eleştirilere karşı ‘savunma mekanizmasını’ çalıştırıp, üzerine düşmeyen görevi sırtlayıp omzuna alıpta taşımak istediği zaman olaylar iyice karışabilir.

Eleştiriler karşıdaki muhatap tarafından yanıtlandığı zaman daha sağlıklı olacaktır. Çünkü, birilerinin savunmasını yapabilmek için öncelikli olarak bilgi ve belge sahibi olmanız önem taşır.

Bizim kentte görevlerinden dolayı yetkili veya etkilileri birileri eleştiri sınırları içerisinde hatalarını anımsatmaya kalktığında, soruların muhatapları yerine bazı işgüzarlar tarafından yanıtlanması olayları yaşanıyor.

Tabi ki, onların da kendilerine göre bir bildikleri veya eleştirilen kişilere yöneltilenleri omuzlarına alma diye bir görevleri olmuş olabilir!

Kendi üzerinize düşmeyen bir görevden dolayı, eğer karşınızda bir haksızlık görmüyor, olaylarla ilgili somut bilgileriniz bulunmuyorsa, eleştirinin muhatabı yerine kendinizi ortaya koymanız halinde yeni tepkileri üzerinize alabilirsiniz!

İşte burada eğer kendinize “serseri aşık” denilmesini istemiyorsanız, olayların akışı ve gelişimi içerisinde tepkinizi gösterirken, araştırmak gerektiğini de düşünmelisiniz. Saygılarımla….

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar