25 Nisan, 2024, Perşembe
DOLAR32.5791
EURO34.974
ALTIN2422.5
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Sen-Ben-O

Senlik ve benlik tartışmalarına dışarıdan üçüncü kişi olarak nitelendirilen O veya onlar da katılırsa, olayın nereye varabileceği konuşulmaya başlar.

Yönetimin başında olanların sızlanmaya, şikayet etmeye veya sorumluluğu üzerinden atmaya hakkının olup olmadığını düşünmesi gerekir.

Madem ki yönetmeye geldin, madem ki en iyi ve sağlıklı yöneteceğini söyleyerek koltuğa oturdun! Öyleyse sorunları çözme konusunda da becerilerini göstermelisin!

Bir zamanlar terör saldırıları bahane edilerek  ekonomik kriz üzerinden sıkıntılar dile getiriliyordu.

Yurt içindeki terör saldırıları öyle eski yıllardaki gibi yaşanmaz oldu, ama bu kez komşularımızla ilişkilerimizi bir türlü sağlıklı hale getiremedik.

Son günlerde sebze ve meyve fiyatları üzerinde tartışmalar yoğunlaştı.

Tüketici kilo ile değil, tane ile alır hale geldi.Sebze fiyatlarındaki artışlara iktidar farklı çözüm yöntemleri aramaya başlarken, bunu da tv ekranlarından halk ile paylaşma noktasında kullanılan sözlerin akılları karıştırmaya başladığı yönünde tepkiler gelmeye başladı.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak; “Gıda terörünün perde arkasına baktık. Gördük ki felaket tellallığı yapanlar bazı siyasi partilerden aday”diye konuşuyor.

Gündemdeki haberlere bakıyoruz, Ticaret Bakanlığı yurt genelinde bazı illerde hal’lere yönelik olarak eşzamanlı denetimler yapmaya başlıyor. Bu tür saha denetimleri yolu ile  fiyat artışlarının önüne geçilmesi amaçlanıyor. Tabi ki bu bir yöntem olsa gerek!

Antalya veya bazı bölgelerde sağanak yağış nedeniyle seralar ve ekili alanlarda zararlar oluşuyor.

Sanki Türkiye’nin dört bir yanına birkaç bölgeden sebze gönderiliyormuş gibi, iktidarın bazı yanlarından sesler geliyor; “Afet nedeniyle sebze ve meyvede fiyatlar artış gösterdi (!)

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin sözlerine bakıyorum. Yükselen sebze ve fiyatları ile ilgili olarak; “Vatandaş mevsiminde tüketsin”diye konuşuyor. Aynı Bakanın daha önceleri; “Et yemeyin tavuk yiyin!, Paramız var saman ithal ediyoruz” diye konuştuğunu anımsıyorum.

Haller mercek altına alınacak, alınsın tarafım! Ancak tarladaki üreticiden, tüketiciye kadar gelen süreçteki maliyetlerin de hesap edilmesinden yanayım.

Kendim sadece bir tüketici olara, adaletli olarak yaşananlara bakıyorum. Kendi ve kardeşlerimin üretim yapan tarlası yok.

Hal’de işletmeci veya çalışan yakınım da yok. Taşımada çalışan yakınım da yok! Ancak yaşam koşullarına baktığımda ve halkın arasında yaşayan bir gazeteci olarak ekonomiyi yakından izleyen ve yaşayan biriyim.

Bir ürünün tarladaki fiyatı ile tüketicinin eline geçmesine kadar ki süreçteki “giderleri” iyi hesap etmek ve buna çözüm getirmek gerekiyor.

Türk Telekom’un özelleştirilmesi sonrasında neler yaşandı? Yerli ve yabancı ortaklar “özelleştirme paralarını ödemeyince” kazandıkları paralarla ortalıktan kaybolup gitmelerinin neticesi neden kamuoyu ile paylaşılmadı!?

Yeni yıl ile birlikte Osmangazi köprüsüne yüzde 44, Yavuz Sultan Selim Köprüsüne yüzde 47 zam yapılırken, asgari ücret zammının rakamının bu oranın yarısı olduğu konusu neden tartışılmadı!?

Elektrik faturalarında tüketim oranında “Dağıtım bedeli” alınması rakamı ile ilgili çözüm getirmeyenlerin, son günlerdeki konuşmalarını “tiyatro” izliyorum!

Ya sizler diye sorarken, saygılar sunuyorum!..
 

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar