26 Nisan, 2024, Cuma
DOLAR32.5385
EURO34.9785
ALTIN2439.3
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Seçim mi, Geçim mi!?..

Cumhuriyet tarihinde bir seçim sonrası bu kadar uzun süreli sonuçların açıklandığı, neticede seçimi kazanan Başkan adayına mazbatanın verilmiş olmasına rağmen, tartışmaların, davaların ve hatta ülkeyi yönetenlerin en tepesindekiler tarafından yapılan konuşmaların “yönlendirici” olarak yapıldığı ve sonuçta da kazanılmış seçimin iptal olayı yaşanmamıştı.

Bunu da gördük Türkiyem!.. 31 Mart yerel seçimleri öncesinde AKP ve MHP dışındaki partiler için “terör örgütü yandaşı” benzetmesi yapılıyordu, buna da bazı vatandaşlarımız inanıyordu. 

Herhangi bir siyasi partinin savunucusu olan gazeteci olmadığımı okurlarım bilirler. Gözlemlerimdeki gerçekleri dile getirmeye çalışırım. Ama lütfen sizler de çevrenizde, bölgenizde ve ülkemizde yaşananları kendi gözlerinizle görüp, yine kendi yüreğiniz ve aklınızla yorumlamalısınız.

31 Mart seçimleri öncesinde “Cumhur ittifakı”nın başındaki siyasiler, kendilerinin dışındaki siyasi partilerin terör örgütleri ile işbirliği yaptığını tv ekranları ile meydanlarda ağızlar dolusu konuşuyorlardı. Diyelim ki bu ittifaktaki siyasilerin sözleri doğruydu!. 

Ancak, yerel seçimler sonrasında AKP’li Başkandan CHP veya MHP’ye geçen Belediye Başkanlarının ilk işi Belediye hizmet binalarında bulunmayan T.C. ibaresini yerleştirmek olmadı mı!? 

T.C. ibaresinden rahatsız olan terör örgütleri değil miydi!? Öyleyse Belediye binalarındaki T.C. ibarelerini AKP’li Başkanlar neden kaldırmışlardı!? T.C.’nin kaldırılması terör örgütlerinin istediği şekilde olurken, bunu yapan AKP’li Başkanlar için söz yok, ama 31 Mart seçimleri sonrasında Belediye binalarına T.C.’yi getiren yeni başkanlar için 30 Mart gününe kadar söylenilenler ve söyleyenlere inananları bir saniye de olsa düşünmeye davet ediyorum!

İstanbul Büyükşehir Belediye seçimleri yenilecek. “YSK”nın kararına saygılıyız şeklindeki sözleri anımsarsınız. Bu karara itirazlarınız olabilir de, olmayabilir de! Bu olayı ayrı bir tartışma konusu olarak görüyorum. Ancak; YSK Başkanı ile birlikte 4 kişinin kabul ettiği, 7 oyunun ise red verdiği şekilde sonuçlanan bir oylama ile seçimler yenilecek.

Tamam, İstanbul seçimlerini yenileyelim, hatta iktidarın istediği aday Başkan seçilsin! Şu mübarek Ramazan ayında insanların akşamları evlerine sıcak ekmek götürebilmeleri için  ekonomik anlamda mevcut iktidar ne gibi çözümler arıyor?

Çukurova; sebze ve meyvenin, aynı zamanda tahılın anbarı olarak bilinirken, domatesin kilosunu 6, soğanın kilosunu 5, salatalığın kilosunu 3, muzun kilosunu 9, yeşil biberin kilosunu 6 liradan satın alıyoruz.

Ramazan ayında bile ekonomiyi frenlemeyi düşünmek yerine İstanbul seçimlerinin  yenilenmesi ve kazanmayı düşünen bir iktidarın neyi amaçladığını merak ediyorum!?

Seçimlerin iptal edilmesi gerekçeyi okuyoruz; “ Kamu görevlisi olmayan sandık başkanı ve üyeler”

İlçe ve İl Seçim kurullarının görevlendirdiği sandık başkanı ve üyelerin belirlenmesini kim yapar? Kamu görevlisi veya değil ise bunun sorumlusu İlçe/İl Seçim kurulu Başkanlıkları değil mi?

Bu arada iktidar hangi siyasi partinin, üstelik kamu kurumlarının yüzde 90’ından çoğunda çalışanların siyasi görüşleri kimden yana? Seçme yaşına gelmiş bir gencin doğduğu günden bu yana iktidarda olan mevcut iktidar; “Gasp edilen hakkımızdan sözediyoruz!”diyor.

Bir ülkede 18 yıla yakın süredir yönetimde olan bir siyasi parti, seçimler sonunda oy kaybına uğruyorsa, mevcut iktidar başını ellerinin arasına koyup düşünmelidir. Benim bir önsezim var; “Tehdit ve şantaj!..” Liderlerin sonunu getirebilir! Saygılarımla…
 

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar