08 Mayıs, 2024, Çarşamba
DOLAR32.2786
EURO34.7005
ALTIN2403.0
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Savaş mı, Barış mı?

Son günlerde Türkiye’nin de içinde bulunduğu, daha doğrusu “Savaşa çekilmek istenildiği” gelişmeler yaşanıyor.

ABD ile Rusya, bununla birlikte Suudi Arabistan ve bazı Arap ülkeleri Suriye’deki son gelişmelerle ilgili bir takım planlarını hayata geçirmeye çalışıyorlar.

Türkiye’nin Suriye’ye kara harekatı yapması olayları gündeme yerleştirilmek istenirken, ABD ile Rusya’nın perde arkasındaki anlaşmaları ile Türkiye bir sıcak savaşın içine sokulmak isteniyor.

Savaş mı, barış mı daha güzel? Diye bir soru yöneltmek istesem, sanırım barış içinde yaşamaktan yana olanlar çoğunlukta olurdu.

Suriye topraklarına kara harekatı ile Türkiye’nin girmesi olayında ülke çıkarlarımız açısından getirisi ve götürüsünü  iyi hesap etmek gerektiğini düşünüyorum.

Suriye’deki bazı gruplara hangi devletler destek veriyor, bunların ellerindeki silahların hangi ülkelerin ürünleri olduğunu gördüğümüzde farklı yorumlara gerek kalmıyor.

Türkiye olarak, komşu ülkelerde barışık olduğumuz hangi ülkenin olduğunu da iyi düşünmek zorundayız. Suriye’deki Türkmenlerin içinde bulundukları zor koşullardan onları kurtarma adına bu ülkeye askeri harekat yaptık diyelim.

Bizi bugün koşuya koymak isteyen devletlerin fikirlerinin altında nelerin yattığını da iyi okuyabilmek önemlidir.

Rusya ve ABD’nin ortak düşüncesi, Suriye topraklarının bölünmesi ile birlikte Türkiye’den de bazı yerlerin alınarak yeni Devlet oluşumunun sağlanması projelerinin yattığını da iyi düşünmek zorundayız.

Televizyon kanallarındaki haber bültenlerine sosyal paylaşım siteleri üzerinden mesaj çeken bazı kişilerin, savaştan yana olduklarını duyuyorum.

Savaş yapmanın yeri ve ortamını da iyi hesap etmek zorundayız. O eski tarihlerdeki gibi kara harekatını bir kenara bırakalım, bir düğme ile istenildiği noktanın yerle bir edilmesini sağlayan füzelerin olduğunu da iyi hesap etmek gerekiyor.

Anımsayın, 1974 Kıbrıs barış harekatı için Türk askeri çıkarma yapmıştı. Amaç buradaki Türklerin Rum zulmünden kurtarılması amaçlanmıştı. Barış harekatında çok sayıda şehit verdik, yaralılarımız oldu ve Kıbrıs’ın bir kısmını alarak KKTC devleti oluşturuldu.

O tarihlerde hangi devletler karşımızdaydı, hangi devletler yanımızda görünüyorlardı. Aradan geçen yıllara baktığımızda, yani bu günlere geldiğimizde 1974 Kıbrıs barış harekatının sonunda oluşturulan KKTC devletinin şu anda bile varlığını tanımayan devletler bulunduğu gibi, Kıbrıs’taki sorunların çözümü için hala farklı görüşmeler gündeme taşınıyor.

Kaldı ki, o tarihte Kıbrıs’ta yaşanan vahşet ve Türklerin katledilmesi olayına seyirci kalınamamış, Türk askeri hem EOKA örgütü, hem de Rum askerleri ile savaşa girmişlerdi.

O günkü olaylar ile bugünkü Suriye’ye Türk askerinin girmesi olayını karıştırmamak gerekiyor. Şu anda Beşer Esat bile Türkiye’nin Suriye’ye girmesine karşı gelirken, ABD ve Rusya gibi devletleri de karşımıza aldığımız bir süreçte 3. Dünya savaşı’nın çıkabilme olasılıklarını düşünmek gerekiyor.

Almanya ve Fransa ile İngiltere’nin, hatta Çin’in bile bu konudaki tavırları önemli.

Türkiye’yi parçalama planları yapan ülkelerin, Suriye’ye kara harekatı konusunda “gaza” gelmemenin gerektiğini düşünüyorum. Saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar