Ülkemizdeki olayları saptırarak kamuoyu ile paylaşmaya çalışan, sapık fikirli zatların, biraz da yaşamın gerçeklerini dile getirmeleri halinde özlerinden bir şey mi kaybedeceklerini sandıklarını merak ediyorum!..
Her geçen yıl insanlarımız beyinlerindeki durgunluk, olayları kabullenme, eğilip bükülerek yaşama olaylarının yoğunlaşmaya başladığı süreçten geçiyoruz!
Olayların gerçeğini veya perde arkasında yaşananları ortaya atma yürekliliğini göstermekten kaçınanlar var!
Günlük gazeteleri okuyorsanız veya televizyon kanallarındaki haberleri izliyorsanız eğer, akla gelmeyen türden cinayetler, ölümler, dolandırıcılıklar gibi olumsuz olaylar yaşanıyor.
Neler oluyor, bu toplum nereye gidiyor diye düşünmek yerine, tarihin yapraklarını karıştırdıklarını sanarak televizyon kanalında veya dergilerinde Atatürk ile ilgili konuşmak ve yazmanın kendilerine ne gibi yarar getireceğini sanan zatlar, diğer olaylar karşısında neden suskun kalıyorlar!?
Anımsayın, yıllar öncesinde İsmet İnönü için “Asker kaçağı” sözünü kullanan kişiye inananlar olmuştu. Fotoğraflarının yüzde 90’dan fazlası askeri üniformalı olan, İsmet İnönü için “asker kaçağı” sözünü kullananın mutlaka bir amacı vardı, ama buna inananlara ne demeli!?
Nereden cesaret aldıkları değil, gündeme göre kendilerine isim yapmaya çalışan bazı zatların Atatürk’ün annesi ile ilgili sözlerindeki çirkinliği bir kenara bırakalım, bu zatlar kendilerini “Müslüman olarak ve aynı zamanda da Osmanlı hayranı olarak”tanıtıyor kamuoyu önünde.
Müslüman biri, ölmüş birinin ardından böyle konuşur yazar mı? Müslüman kişi, ölen kişilerle ilgili hele de namus kavramında ‘gıybet’ yapar mı?
Bunu bir kenara bırakalım! Ey, sapıkça duygular içindeki zat! Atatürk’ün annesi Zübeyde hanımla ilgili sözlerini söylerken, Atatürk’ün okuduğu Askeri okullar ve Komutan düzeyine gelmesi sürecini de araştırdın mı? Osmanlı döneminde eğer Atatürk’ün annesi ile ilgili sizin ileri sürdüğünüz bir en küçük ip ucu olsaydı, Mustafa Kemal Osmanlı ordusunda o rütbeye getirilir miydi?
Çirkinliklerin, iftiraların ve mesnetsiz sözleri Atatürk için kullanmak yerine günümüzdeki haksız olaylar karşısında kullandığınız zaman daha dürüst, daha imanlı, inançlı ve bence İNSAN olduğunuzu görme olasılığım olabilir!
Atatürk ile ilgili tv programı ve dergideki yazıları nedeniyle serbest bırakılanlara şu anki gündemle ilgili neler yazıp konuştuklarını sormak isterim!
“Mavi Marmara gemisi” olayını anımsayın! İsrail ne demişti; “Gelmeyin, gelirseniz vururuz!” Ne oldu, İsrail’e karşı meydan okurcasına Marmara gemisi ile yola çıkıldı, yardım götürülürken farklı yollar izlenmesi yerine düşmanın kucağına doğru yol açılırcasına gidilmeye çalışıldı!
Yaşan olayları, ölen ve yaralanmalarla ilgili olaya değinmeyeceğim. İsrail’in yapmış olduğu saldırıda ölenlerin ailelerine tazminat ödeme hakkı kazanıldı ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine İsrail Hükümeti, 20 milyon dolarlık tazminat ödemek zorunda kaldı ve bunu da gönderdiğini öğreniyoruz.
İsrail komandolarının saldırısı sonucu yaşamını yitirenlerin yakınlarına aile başı 2 milyon dolar ( 7 milyon Tl) tutarındaki miktarın ödenmediği yönünde iddialar var!
İsrail Hükümetinin gönderdiği paranın, Mavi Marmara’da ölenlerin ailelerine ödenmemesi ile ilgili, İHH yetkililerinden tepki göremediğimiz gibi, Atatürk’e hakaret edercesine konuşan sözde medya mensuplarının da kafalarını kuma gömmelerini halkımızın bilgilerine sunuyorum. Saygılarımla…
