20 Nisan, 2024, Cumartesi
DOLAR32.5038
EURO34.7826
ALTIN2499.5
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Sakin olabilme!

Son günlerdeki olayları izlediğimizde, üzücü haberler ülkemizin geleceği konusunda kuşkuları artırıyor.


Her ne kadar insanlar geleceğinden ve ülkenin içine düştüğü tatsız olaylardan rahatsızlık duysa da, “sakinlik” çağrılarının yerleştirilmesi uğraşı da yoğunluk kazanmaya başladı.


Provakasyonlara gelinmemesi yönündeki uyarılara önem verilmesi yönünde sadece sivil toplum kuruluşları veya siyasi parti yetkililerin önem vermesi yerine, din adamlarının da bu olayın içinde yeralması gerektiğine inanıyorum.


Türkiye’nin bir çok yerleşim biriminden üzücü olayların haberlerini alıyoruz. Yurdun dört bir köşesinde değişik saatlerde yaşanan olayların çıkış nedenleri sadece İŞİD örgütünü protesto etmek amaçlı olarak bilinirken, yaşamını yitirenlerin hangi grup veya örgüt tarafından öldürüldüğü konusunda netlik kazanmıyor.


Olaylar İŞİD örgütüne tepki amaçlı gösterilse de, bu tepkinin içinde yer alan göstericileri öldürenler kim veya kimler?


Hür Dava partililerin öldürülmesi olayında, PKK örgütü suçlanıyor, ama örgüt bu olayı kabul etmediğini söylüyor.


Doğu ve Güneydoğu’da PKK eylemleri yoksa eğer, ya da söylendiği gibi provakasyonsa eğer, bu öldürme olaylarında kimlerin parmağı var.


O zaman ortaya farklı düşünceler çıkıyor. Ki bu düşünceler beklenen ve olası olayların çıkabileceği yönünde olması nedeniyle Türk istihbarat örgütü gereken çalışmalarını yürütüyor.


Yabancı ülkelerin istihbarat örgütlerinin Türkiye’deki son olayları tetiklediği yönündeki görüşleri bir kenara atmamak gerekiyor.


Başbakan Davutoğlu’nun bazı sert çıkışları, Ana muhalefet partilerinin genel başkanlarının konuşmalarını izliyoruz.


Bahçeli ülkücüleri sakin olmaya davet ediyor. Kılıçdaroğlu’nun konuşmalarına Başbakan Davutoğlu tepki göstererek, ‘susması daha olacak’diye karşılık veriyor.


Selahattin Demirtaş’a bakıyoruz, ilk günlerde söylediği ‘sokağa çıkma’ sözlerini değiştirmiş durumda. Demirtaş’ta provakasyonlara gelinmemesi çağrısı yapmaya başladı.


Hatta Demirtaş bir açıklamasında, PKK’ya mesaj gönderircesine kullandığı sözlerinde, eylemlerini durdurmak istercesineydi.


Tüm bu yaşananlara baktığımızda ve siyasilerin konuşmalarından çıkarılması gereken yorumlar insanı farklı düşüncelere götürüyor.


Örneğin, iktidarın ‘paralel yapı’ olarak değerlendirdiği bazı kişi veya grupların bir olayı sonucu provakasyonlar yapılabilir mi?


Öldürülen Emniyet mensuplarının çarşı merkezinde olaylardan zarar gören esnaf ziyareti sırasında alınması gereken güvenlik önlemlerinin yetersizliği mi yoksa, orada bir güvenlik zafiyeti mi olduğu dikkatleri çekiyor.


Bir zamanlar Osmaniye Valisi Celalettin Cerrah’ın Zorkun yaylasında jandarmayı ziyarete gittiğinde dönmesine yakın yayla yolunda askere kurulan ‘pusu’ akla geliyor.


Vali’nin Zorkun’da olduğu ve döneceği saatten kim veya kimlerin haberi vardı, bunun terör örgütlerine nasıl ulaştığı akıllara geliyor.


Türkiye’yi Komşu ülkelerimizdeki olaylar gibi iç savaşın içine girdirmek isteyenlere kanılmaması, aklın kullanılarak hareket edilmesinin unutulmaması gerekiyor. Saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar