04 Mayıs, 2024, Cumartesi
DOLAR32.34
EURO34.879
ALTIN2393.5
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Sahte yüzü anlamak!..

İnsanlar arasında “Sahtekar” ismiyle kimse anılmak istemediği gibi, yaşantısında bu ismi hak edenlerin bile kabullenmediği olaylar yaşanır.

Seçim süreçlerinde, parti binaları veya seçim binalarını ziyaret edenlerin ne derece o partinin adayına oy verecekleri düşünülmez.

Önemli olan insan kalabalığı olarak tanımlanır, hatta istekleri için katkıda bulunulur veya inandırıcı sözler verilir.

Seçimler biter, kazanan adayın çevresi “siyasi yandaş” veya yeni akraba olduklarını söyleyenlerle doluş taşar.

Kazanan adayın göreve başlaması ile birlikte, seçim öncesi sözleri anımsatılmaya başlanırken, parti binasında izdiham yaşanmaya başlar.

Oğlunu, kızını veya kendisini işe aldırmak isteyenler parti binasının kapısını  günlerce aşındırırlar.

Son olarak yerel seçimler yapıldığı için, yaşanan olayları bu yönde anlatmak istiyorum.

Yerel seçimlerde, öncelik parti yerine; aday ismi ve akraba veya yakından tanıdık olayına önem verilir.

Yıllardır bir siyasi partinin vazgeçilmez seçmeni ve taraftarı olan birinin, yakın veya tanıdıklarının birinin aday olması halinde, partisinin adayı yerine o tanıdığı isme oy vermesi olayları yaşanmıştır.

Partili Belediye Başkanları, seçimi kazandığı ilk günden itibaren İl veya İlçe Başkanı’nın “talimatlarını” beklemeye başlar. Hatta mazbatasını almaya giderken bile Parti Başkanı ile birlikte gider.

Seçimler sonunda kazanan kaç aday, yakasındaki parti rozetini çıkarıp ta; “Bundan sonra rozetimi çıkarıp, bu şehirde yaşayan tüm vatandaşlarımıza adil şekilde Başkanlık görevini yapacağım!”diye konuşmuştur?

Başkan göreve başlar, Birim Müdürlüklerinde değişiklikler yapmaya başlar. Liyakatlı olması gerekirken, parti Başkanının verdiği isimleri önemli görevle getirir.  

İşlerin yürüyeceğini sanan Başkan, aradan bir veya iki yıl geçtiğinde yaşanan olayları görmeye başlar.

Partisinin  İl veya İlçe Başkanı ile yaşananları anlattığında, “susması!” yönünde ikazlar almaya başlar.

Başkan, bir süre olayın “dümen suya gitmeye” başlar ama, şehrinin halkına hizmet verebilme noktasında eleştiri okları kendisine yöneltilmektedir.

Sokaktaki vatandaş konuşur, gazeteler yazmaya başlar. Hizmetler noktasında vermek istediğini veremeyen Başkan, çareyi yine partisinin İl veya İlçe Başkanına danışır. Parti Başkanı, yönetimde veya partili bir Avukatı bularak “Haberi yazan gazeteci” hakkında dava açtırır.

Gazetecinin yazdığı haberdeki olayları görüşüp-konuşmadan Partisi’nin isteği doğrultusunda "Dava” açan Başkan, döneminin bitimine kadar yaşadıklarındaki olayları iyi okumaya zaman bulamaz!.

Yeni seçim döneminde “Aday gösterilmeyen Başkan” partisine saygısından olsa gerek, gösterilen adaya destek için seçim bürosuna gelir.

Seçimler yapılmamış ve Başkan hala görevdedir. Ancak, aday gösterilmeyen mevcut Başkan; “Görev verip, Birim Müdürü yaptığı” kişiler tarafından karşılanırken, eli bile sıkılmadığı gibi  yıllarca Başkanlığı’na bile saygı duyulmayarak, “Önemsiz biri” gibi görülür….

Yazımın devamını mı bekliyorsunuz!? Aynaya bakınız, yaşadıklarınızı anımsayınız!....

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar