24 Nisan, 2024, Çarşamba
DOLAR32.5195
EURO34.7785
ALTIN2421.7
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Sabır ve sakin olabilmek

Yılın ikinci çeyreğine geldiğimiz bu günlerde, önümüzdeki yıl yapılacak olan seçimler siyaseti de ısıtmaya başladı.

Yönetilenler, yönetenlerin eksik ve hatalı uygulamalarını, yaşantılarına bakarak eleştirip tepki gösterebilirler.

Her yönetici, yönettiklerinin eleştirilerine kendisini hazırlamalıdır. Öfke kontrolüne dikkat ederek işini yapmalıdır.

Oysa bizim yöneticilerimize baktığımızda hiç te öyle sakin ve sabırlı davranışlar göremediğimizde üzülüyor, geleceklerinden kaygılanıyoruz.

Dünyanın gözü bizim üzerimizde diye konuşanlar, ülkedeki karışıklıklara ve olumsuz olaylara karşı gerektiği şekilde önlem alamadıklarını düşünüyorum.

Kadın cinayetleri her geçen artış gösterirken, bu olayların çoğunluğunun geçim sıkıntısından olduğu görülebiliyor. Bu günlerde okullar açıldı, öğrenci velilerin canı burnunda.

Okul masrafları, çocuklarına harçlık verememe, servis ücretleri gibi giderler ile birlikte kiraların yüzde yüz oranında artış göstermesi aile içi kavgaları da beraberinde getirebiliyor.

Haberleri izliyoruz, bazı bürokratların 4-5 ayrı kurumdan aldıkları maaşların toplamı dudak uçurtmaya yetiyor.

O bürokratlar ki, bir kurumdan aldıkları tek maaş  7-8 asgari ücretlinin aldığı maaş toplamına eşit gelecek oranda oluyor.

Bir de kurum sayısının 4-5 olduğunu düşündüğümüzde asgari ücretliler böylesi haberler karşısında doğal olarak tepkilerini gösteriyorlar.

Kamu kurumlarında “tasarruf yapılması” önerilirken, bunu önerenlerin kendi kurumlarında uygulamamış olmaları halkın tepkilerine neden olabiliyor.

Vatandaş geçinemediği için tepkilerini göstermek istediğinde karşısına polis ekipleri çıkıyor ve engel oluyor.

Geçinemedikleri için tepki vermek isteyen halkın karşısına çıkarılan polislerin de geçim sıkıntısı yaşadığını düşündüğümüzde olayı anlamak için denklemler kurmak gerekiyor.

Ülkeyi yönetenler kürsüye çıktıklarında başkaları için, halkın gözünde “ayıp-çirkin” sayılan sözcükleri kullanırken, kendileri için vatandaşın kullandığı sözler karşısında kendisini yargı karşısında bulabiliyor.

Son günlerde bazı konserler iptal edilirken, bunun altında yatan olaylar tartışılıyor. Birileri istedi diye, onların istekleri doğrultusunda sanatsal etkinliklerin Valilikler tarafından iptal edilmesinin gelecekte ne gibi olumsuzluklar oluşturulacağı düşünülmelidir.

Türkiye’de İran modeli yönetim isteyenlerin son yıllarda arttığını gözlemlemekteyiz. İran yönetiminin geçtiğimiz gün bir başı kapalı kadının, “başını biraz açtığı” için polisler tarafından öldürülmesi olayına, Türkiye’de de tepki gösterileri yapılıyor.

Tepkiler doğal ancak, gösteriye katılanların yüz ifadelerini okuduğumuzda bu insanlar İran modeli yönetim isteyenlerden oluştuğu anlaşılabiliyor.

Aynı grupta yer alan insanlar, kadın cinayetleri ve bazı yerlerdeki küçük çocuklara “cinsel taciz” olayları karşısında neden tepki göstermedikleri de soruluyor.

Hükümeti yönetenlerin konuştukları sözlerdeki öfke ve öteleyici sözleri doğru bulmuyorum. “Balık baştan kokar!”denir ya, yöneticilerimiz karşısındaki kişilere hitap ederken, “Baba şefkati” içerisinde olmadığı zaman, bizi kıskananların oyunlarına gelmemize az kaldığını söyleyebilirim…

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar