08 Mayıs, 2024, Çarşamba
DOLAR32.2855
EURO34.7502
ALTIN2402.5
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Ruhsatsız yapılar ve geleceğimiz…

Bugün sizlerle kentimizdeki ruhsatsız, yani kaçak yapılaşma ile ilgili konuları paylaşmak istiyorum.


Dün veya bugün, ne zaman olursa veya olacaksa olsun bu tür yapılaşmanın günün birinde başımıza korkunç üzüntüleri yaşatacağının gerçeğinin altını çizmek istiyorum.


Kaçak yapılaşma, ruhsatsız inşaatların belirlenmesi durumunda yetkililerce gereken cezaların yazıldığını, bazılarının mahkemelik olduklarını düşünüyorum.


Benim burada anlatacağım bir konu var ki, bazı binalar yıllardır iki veya üç katlı iken, bazı zamanlarda aniden bir iki kat üzerine çıkarılıyor. Çoğunlukla seçimlerin yaklaştığı süreçlerde inşaatların üst katlarının yükseldiğine tanık oluyoruz.


Deprem riski göz önüne alınarak birinci derecede deprem kuşağında bulunan Osmaniye’de  çok katlı bina yapmanın maliyetinin de yüksek olacağı bir gerçek.


Bazı inşaatlar görüyorum ki, aniden dördüncü, beşinci katları çıkarılıyor, üstelik bir de çatı katı yapılıyor. Böylesi yapıların kat yüksekliği için ruhsat aldıklarını sanmıyorum. Sanmıyorum diyorum, çünkü yıllardır üç katlı veya dört katlı olarak hizmet veren bu binaların belli zamanlarda inşaatlarının yükseltilmesinden tahmin ediyorum.


Bu yeni yükselen katların nerelerde olduğunu araştırıp bulmak ise yetkili ve görevlileri düşüyor.


Neresi olduğunu söylersem veya yazarsam, inşaat sahibi ile düşman konumuna getiriliyorum. İnşaat sahibi yaptığı işi doğru ve hakkaniyetli yapmış gibi, yasalmış gibi kendini savunuyor. Bu da kaçak inşaat görevlileri tarafından ne yazık ki oluşturuluyor.


Osmaniye’de yıllar önceydi, hatalı bir esnafı Zabıtaya şikayet ettim, görevliler geldiler esnafa aynen şunu söylüyorlar: “Gazeteci Mustafa Bardak telefon etti de geldik. Yoksa sizi rahatsız etmek istemezdik”


Yine geçmiş yıllarda kaldırımı işgal edip, yarım metre içeriye girmek suretiyle çiçek diken bir apartman altındaki esnafı şikayet ettiğim de yine kaçak inşaat görevlileri benim ismimi vermelerinin doğru bir davranış olmadığını söylemek istiyorum.


Görevlerini yapması gerekenler, görevlerini hatırlatanları ihbar edercesine hareket içinde olmaları devam ettiği sürece, bu kentin sorunları tartışılmaz.


Kaldırımlar işgal ediliyorsa, bazı işyerlerinin önündeki araçların parkedişleri görünmezden geliniyorsa, büyük alış veriş merkezlerinin önündeki trafik sıkışıklığına göz yumulurcasına davranış gösteriliyorsa bunları gündeme taşımak, herkese eşit davranılmasını istemek bu ülkede suç sayılmasa gerek diye düşünüyorum.


Geçtiğimiz günlerde bir esnafın otomobili kaldırıma parkdeşi gazete sütunlarına taşınması sonucu, şoförünü suçlamak yerine haberi yazdığımız için bizi suçlaması da böylesi bir esnafın ne kadar büyük bir ilden Osmaniye’ye geldiği ve modern kent anlayışını da ortaya koyuyordu. Zaten ağzının da payını verdik kendisine. “kendiniz için istemediğinizi, başkaları için de istemiyorsanız, iyi insansınız” saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar