26 Nisan, 2024, Cuma
DOLAR32.4584
EURO34.7352
ALTIN2441.3
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Reklamlar bitti!..

Tv kanallarında dizi, belgesel ve film izlerken araya giren 15 dakikalık reklamları bilirsiniz.

Tam da heyecanlı yerde keserler ve araya reklamları koyarlar.

Oysa Tv kanallarının yaşabilmeleri için ekonomik anlamda reklamlara gereksinim duyduğunu düşünmeyen izleyiciler öfkelenir, hatta küfür bile edenler olur!

Reklamların sonrasında neler yaşanacağı, ekrandaki gelişmeleri merakla beklersiniz. Reklamlar hoştur, güzellikler, mutluluklar, iyilikler vaat eder. 

Sizlerle bir fıkrayı paylaşmak istiyorum.- “hayatı sone erip öldüğü için mezara konulan birinin karşısına sorgu melekleri çıkar. İki seçenek sunarlar ve bunları önce gösterdikten sonra karar vermesini isterler.

Cennet ile Cehennemin bulunduğu koridordan yürürken içeride yananları izlemeleri istenir.

Cehennemin kapısından geçerken içeride yaşayanları izleyen kişi, gördüklerine inanamaz.

Sazlar çalıyor, türküler söyleniyor, güzel kadınlar oynuyor, eğlence, coşku  masanın üzerindeki yiyecek ve içeceklere hayran kalıyor.

Durup bir süre içerideki olayları izliyor. Ardından sorgu meleklerine; Cehennemi tercih ettiğini söylüyor ve kapı açılıp içeriye giriyor.

Birkaç saat sonra buradaki eğlenceye katılan kişi, aniden elektriklerin kesilmesi ve yeniden yanması ile çevresine bakınıyor.

Büyük kazanlar içerisinde sıcak ve kirli sular getiriliyor, oradaki herkesi bu kazanların içerisine atıyorlar.

Bağırıp çağırmalar, falaka ile dövülenler ve ağlama olayları başlıyor.

Bu olayları gören kişi Cehennemin kapısına dayanıp kendisini oraya getiren Zebanilere soruyor:- ‘Az önce yaşadıklarımıza ne oldu, şimdi ne yapılmak isteniyor!?’diyor.

Zebanilerden biri; -‘Az öncekiler reklamlardı, şu anda gerçekler başlamış bulunmaktadır!’diye konuşuyor.

Bizim ülkemizde meydanlara çıkıp olası bile zor olan sözleri veren adayların konuşmalarını anımsıyorum.

Daha gerilere gitmeye gerek duymadan, ikinci kez yapılan 23 Haziran 2019 günkü İstanbul Belediye Başkanlığı seçimleri öncesinde, mevcut iktidarın vaadlerini anımsayın. Ucuzluk, bolluk ve refah!...

Seçim bitti, muhalif aday seçimden kazançlı çıktı.

Ama ortada bir gerçek var ki; vaadilen sözlerin sadece kendi adayının kazanması halinde yerine getirilmesi, rakip aday kazandı diye halktan ‘intikam alırcasına’ farklı uygulanması doğru bir davranış olarak kabul edilemez.

Seçimlerin ardından, benzin, çay, şeker ve benzeri ürünlere zam yapıldı.

Bu zamlar  diğer ürünlere de yansıyacak. Seçimlerin maliyetini düşündüğümüzde bütçeye olan masraflarının nasıl ödenebileceği olayını düşünmek gerekiyor.

İktidarın tepesinden başlamak üzere, yandaşları da dahil yeni bir seçim yapılmasının düşünülmemesi yönünde konuşuyor.

Ben de katılıyorum, ancak şunu söyleyim ki, bugünkü iktidarın yeni bir seçim yapabilecek kadar ekonomik gücü kalmadı.

Siyasi gücünü seçmen zaten İstanbul Belediye Başkanlığı seçimlerinde gösterdi.

Reklamlar bitti, şimdi belgesel filmin devamını izlemeye devam ediyoruz. Bu ülkenin insanlarına; barı, huzur ve özgürlük getiren Atatürk ne demişti: “Türk milleti zekidir, cesurdur!...” 
İşte bu sözleri söyleyen dünya lideri Atatürk’ün bağımsızlık getirdiği kendi vatanındaki bazıları, Atatürk’ün sözleri yerine, “tarikatların Şeyhlerine” inanıp onların eteklerini öpmek suretiyle koltuğa oturmayı yeğlediler.

Sonuçta ise oturdukları koltuktaki yapıştırıcı pantolonlarına yapıştı, kalkarken izi orada kalınca, arkalarındaki izler ortaya çıkmaya başladı.

Türk milletini tanımayan yöneticiler, nerede, neyi nasıl yapacağını da tahmin edemezler!.. Saygılarımla…
 

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar