Osmaniye Belediyesi bu yıl, ihtiyaç sahibi ailelere 4 bin koli Ramazan paketi dağıtmaya başladı.
Ramazan ayının son haftasına girildiği bu günlerde Belediye’nin Ramazan paketi dağıtmasında geç kaldığını gözlüyoruz.
Ramazan ayında ihtiyaç sahiplerinin beslenmelerine yardımcı olmak amacı ile gıda dağıtma hareketinde bu yıl belediye’nin geç kalmasının altında elbette bir takım gerekçeler vardır.
Dün çarşı içerisinde gıda kolilerini omuzlarında taşıyan insanları izlerken, kolilerin üzerinde de “Osmaniye belediyesi” tümcesi dikkatimi çekiyordu.
Belediye Ramazan ayında ihtiyaç sahiplerine yardımcı oluyor, bu güzel bir hareket. Ancak insanların toplum içerisinde gururlarını da düşünmek gerekiyor. O kolilerin üzerine yazı yazılmamış olsa, insanlar daha rahatlıkla taşıyabileceklerdir.
Belediyenin amblemi ve isminin olması, dışarıdan gören insanlar tarafından gıda paketi olduğu anında anlaşılıyor. Bence böyle bir hareket yerine, kolilerin içerisine farklı şekilde Belediyenin ismi yazılabilirdi.
Ramazan ayında ihtiyaç sahiplerine dağıtılan yardım paketlerinin dışında başkalarının da göreceği şekilde kurum, kuruluş veya başka isimlerin yazılmasını gösteriş ve tanıtım amaçlı olduğunu düşünürüm.
Yardımların gizliliği önemlidir. Sağ elin verdiğini sol el görmemeli tümcesini anımsadığımızda, sadece belediye için söylemiyorum, diğer kurum, kuruluş veya hayırsever işadamları için de söylüyorum, hayır etmekten çok reklamının yapılması anlamına gelir.
Bu yıl mahallelerde toplu iftarlar başladı. İftar sofralarını binlerce insan dolduruyor. Kalabalığı gördüğümüzde insanlarımızın ekonomik olarak çok zor durumda olduğunu sezinlememiz olası. Sadece Osmaniye’de değil, başka il veya ilçelerde de mahallelerde özellikle de Belediyelerin verdiği iftarlara katılan insanların sayıları binleri buluyor.
Örneğin Osmaniye’de belediyenin Cumhuriyet meydanı yanındaki çadırının önündeki kalabalık her geçen gün çoğalıyor. Burada gelen insanların yarıdan çoğunun Suriye’den gelip Osmaniye’de konaklayan insanlar olduğunu görüyoruz.
Osmaniye’nin değişik mahallelerinde ev kiralayarak oturun Suriyeli Türkmenler, iftar açmak için çadırda kuyruğa giriyorlar, tabaklarını alıp çimlerin üzerinde yemeklerin yedikten sonra bıraktıkları atıkları bir kenara bile koyma gereği duymuyorlar. Temiz olunması konusunda, yenilen tabakların bir yere bırakılması konusunda Belediye Zabıta görevlileri arada bir insanları uyarırlarsa daha sağlıklı ve temiz bir çevremiz olacaktır.
Kendi memleketlerinde şenlik göremeyen Suriyeli konuklarımız, Cumhuriyet meydanındaki ramazan etkinliklerini sonuna kadar izlerken, meydanda gördüğümüz kara çarşaflıların sayılarını bizim insanlarımızla bütünleştirdiğimizde, yerliden çok Suriyeli varmış gibi izlenim veriyor insanların kafalarında. Sadece şenliklere değil, bir çok konuda aç olan insanları bakışlarından sezinleyebiliyoruz. İnsanların kafalarında önce kültürel doyumu sağlamadığımız sürece, açlıklarının önünü alabilmek zor olacaktır. Saygılarımla…
