Ramazan ayına girerken, Yaz mevsiminin sıcaklığı ile birlikte insanlar biraz hareketsiz halde çalışacaklar.
Ramazan ayında tutulan Oruç, inançlarımız adına önemsenirken bu ay içerisinde çeşitli nedenlerle oruç tutamayanlar da olacaktır.
Bu ayda oruç tutulması veya tutulmaması gibi olaylarla ilgili yine bazı kişiler eleştiriler getirecek, arkadaşlar arasında tartışmalar yaşanacak, birbirlerine tepkiler oluşturacaklar olacaktır.
Ramazan ayı içerisinde esnaf ürünlerinin satış ücretlerini artıracak, her yıl olduğu gibi pide ekmekler çiftelik olarak çıkacak, artan ekmekler çöpe atılacak.
Pide ekmekler yine üç değişik ücretle satılacak, susamsız ekmek almak isteyenler fırın arayacaklar.
Ramazan ayında akşam saatleri yaklaştıkça koşuşturan insanlar, otomobillerin korna sesleri, yayalar ve taşıtlar birbirine karışacak. İftar zamanının yaklaşmasını bahane eden araç sürücüleri yayalara yol hakkı vermeden hızlı şekilde seyredecekler, hatta kırmızı ışık ihlalleri bile yaşanabilecek.
Bir esnafla alış veriş yapmak istediğiniz sırada, oruçlu olduğunu ve yorgunluğu bahane edecek. Bir esnafta alacağınızı istemeye gittiğinizde oruçlu olduğunu, siftah yapmadığını öğreneceksiniz.
Sinirlerine hakim olamayanlar oruçlu hallerini bahane edecekler. Kamu kurumlarında çalışanlar işleri ağırdan alacak oruçlu hallerini bahane edecekler.
Ramazan ayının insan ilişkilerinde barış, hoşgörü ve kardeşlik ortama ile paylaşımın yaşanması gerektiğini bildikleri halde, bazı kişiler bunu Ramazan ayında bile normal günlerdeki gibi yaşar olacaklar.
Bu ayın önemi ve kutsallığını unutarak, diğer aylarda yaşadıkları gibi yaşayanlar, dillerinden konuştukları sözcükler ile hareketleri arasında farklılıklar görülmesi ile zararın kendilerine olacağını düşünmedikleri zaman, kaybeden kendileri olacak.
Yılın Onbir ayında yaşananlar ile Ramazan ayında yaşananların arasında paylaşım, dostluk ve kardeşliklerin yeraldığı din adamları tarafından söylenir, konuşulur. İnsanlar kendi aralarında Ramazan ayının önemini anlatır, konuşur. Bu konuşulanların hayata nasıl geçirilip geçirilmediği önemlidir.
Ramazan ayında insanların emekleri, alın terleri üzerinden yaşantılarını güzel yaşayanlar oluyorsa ve çevresindeki insanların kul haklarını kendi çıkarları için kullananların oruçlarının Allah katında nasıl kabul olabileceğini düşünüyorum.
Ramazan ayında kişilerin oruçlu olmaları, sahurda yenilenler ile akşam iftarda orucunu kimlerin nasıl açtığını da düşünmemiz gerekiyor.
Bulgur pilavı ve kuru ekmek, yanında da su ile oruç açan komşunuz varsa, sizlerde susamlı pide ekmeği kokusunu çevrenize dağıtarak evinize getiriyorsanız, malgal yapıp et kokusunu da komşularınızın burun direklerini kıracak şekilde fark ettiriyorsanız, bu tutulan oruç kabul noktasında tartışılır.
Kendi kazandığınız para ile evinize en iyilerini almak, en sağlıklı gıdaları yemek hakkınızdır, ancak komşunuzu kıskandıracak, onda olmayanı ona gösterecek, duyuracak ve onu üzecek şekilde yapacağınız bir hareket doğru bur hareket olmayacaktır.
“Komşusu aç iken kendisi tok yatan Müslüman Olamaz!” tümcesini anımsadığımızda, eğer komşunuzu üzecek hareketler içerisinde akşam iftarınızı açıyorsanız, komşunuz da yediklerinizin kokusunu burunlarında hissediyor ve kuru ekmem- su ile orucunu açıyorsa; o tuttuğunuz oruç tartışılır diye düşünüyorum. İyi Ramazanlar dileklerimle, saygılar…
