27 Nisan, 2024, Cumartesi
DOLAR32.455
EURO34.829
ALTIN2438.6
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Rahat düşünebilmek!..

Bu köşemde sık sık okumanın önemini vurgular, insanların günde üç farklı görüşteki yayınları izlemelerini önermişimdir.

Ben okuyorum da ne oluyor, okudukça çıldırma noktasına geliyor beynimdeki hücreler! Dayanılacak gibi değil bazı olumsuzluklar. Belki birilerine göre olumlu gibi sanılsa da, olayları iyi okuyabildiğimde benim aklım almıyor; “haksız, hukuksuz, yanlı ve kanıtsız olaylar” karşısında kişilerin tutuklanmaları veya serbest bırakılmalarına!..

Önce insanım, siyasal görüşüm herhangi bir siyasal parti ile benzerliklerde bulunabilir. Bu demek değildir ki o siyasi partiliyim! Benzetme, önyargı, tahmin etme ya da birilerinin ihbarcılıkları ile insanların yaşamlarında zor anlar yaşatılması noktasındaki eylemleri kabullenmem olası değildir!

Bazıları istediği gibi serbest ve özgürce konuşurken, bazı kişilerin sözleri neden  iğne olup gözlere batar hale geldi!? En önemlisi de bizim meslekteki bazı zatlara ne oldu da kendilerini “ihbarcı başı” olarak çalışır hale geldiler!?

Yedi yaşındaki bir evlat bile babası veya annesinin gerektiğinden fazla tokat atmasına dayanamayıp tepkisini göstererek “Yeter artık, yeter!”diye bağırarak karşı gelirken, ne oluyor Allah aşkına yaşanan olaylar karşısındaki suskunluk!?

Ülkemizin geleceğini iyi görmüyorum, bunu açıkça söylerken hakkımda yapılacak olan inceleme ve araştırmaların da ne biçimde olacağını bilmeyecek kadar “kuzu” olmadığımı bilenleriniz mutlaka çıkacaktır.

Başıma gelebilecekleri sezinleyen bir insanım. Bundan 8 yıl öncesinde ve yine bu sütunlarda gündeme getirdiğim bir köşe yazımın içerisinde; “Ülkemdeki  İslami yaşamı yönetmeye çalışanların neden okyanus ötesinde yaşadığını merak ediyorum.

O zat madem ki Müslüman ve Türkiye’den yurt dışına kaçmış o halde neden Müslüman ülkelerde değil de Amerika’da yaşıyor!? Bence bu zat, Amerika’da Türkiye’de İslam çalışmaları adına bir türlü ajan olarak kullanılıyor gibi geliyor bana!”diye yazmıştım.

Gazetemizin dağıtılmasının ardından  bir esnafın tavrı; “bir daha böylesi bir ithamda bulunursanız, gazetenizdeki reklamı çekeriz!” şeklinde olmuştu.

Bu olay üzerine gazete patronumla aramda sorun oluşturulmak isteniyordu. Yazımda ne bir isim, ne de cemaat adı bile vermemiştim, ama o esnaf kendine göre bu kentte kendisini sorumlu sanarcasına yüreklilik gösterme cesaretini gösteriyordu.

Gün oldu, aylar ve yıllar sonrasında bu zat; kamuoyunda üç yaşındaki çocukların bile beynine işlenen bir “kalkışma” dan dolayı gözaltına alındı, birkaç gün hapiste yattı ve şu anda da serbest dolaşıyor!..

Günümüzde yaşanan bazı olayları “at gözlüğü” ile görenlerin, olaylara seyirci kalanların, günün birinde yanlarında kimselerin kalmayacağını bilmelerini de düşünmelerini öneririm.

Her karşılaştığımda kendine göre şaka yapan o malüm; dinci-faşist örgütün gazetesinin temsilcisi, şu anda yurt dışında ne halt ettiğini bilemiyorum! Beni her gördüğünde; benim namazıma, orucuma kafayı takmıştı!

Bugün ben kendi vatanımdayım, ama o zat şu anda vatanını terk edip nerede olduğu belli değil!

Olayları iyi okumak zorundayız değerli okurlarım! İktidar bazı isimlere yurda dönme çağrısı yapmış, verilen sürede yurda dönmezlerse “Vatandaşlıktan çıkarılacakmış”

“Ruh çağırma” olayını bilenleriniz vardır; “Ey ruh geldinse üç kere vur!”denirmiş.

İktidarın bazı kişilere tanıdığı sürenin sonunda, onlar T.C. vatandaşlığından çıkarıldıklarında, ABD, Alman, İngiliz, Rus veya başka ülke vatandaşı olduklarında; suçlarının cezaları ne olur!? 

Vatandaşlıktan çıkarılan biri, başka ülke vatandaşı olduğunda nasıl yargılayabiliriz!? Saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar